Gerçeker adli yıla şikayetle başladı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Gerçeker adli yıla şikayetle başladı
Yargıtay BaÅŸkanı Hasan Gerçeker, ''Cumhuriyet ve Demokrasiyi birbirinden ayırmaya, üniter devlet yapısının güvencesi olan temel deÄŸerleri yıpratmaya yönelik düÅŸünceleri doÄŸru bulmadıklarını'' belirterek, ''Vatan, millet sevgisi, ilkel, modası geçmiÅŸ bir duygu deÄŸil, özgürlükçü demokrasinin ve toplumların geleceÄŸinin de vazgeçilmez güvencesidir'' dedi.

Yargıtay BaÅŸkanı Hasan Gerçeker, ''Cumhuriyet ve Demokrasiyi birbirinden ayırmaya, üniter devlet yapısının güvencesi olan temel deÄŸerleri yıpratmaya yönelik düÅŸünceleri doÄŸru bulmadıklarını'' belirterek, ''Vatan, millet sevgisi, ilkel, modası geçmiÅŸ bir duygu deÄŸil, özgürlükçü demokrasinin ve toplumların geleceÄŸinin de vazgeçilmez güvencesidir'' dedi.

Yargıtay Konferans Salonu'nda yeni adli yılın baÅŸlaması dolayısıyla düzenlenen törene, CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, TBMM BaÅŸkanı Mehmet Ali Åžahin, BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, CHP Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi BaÅŸkanı HaÅŸim Kılıç, Danıştay BaÅŸkanı Mustafa Birden, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ä°çiÅŸleri Bakanı BeÅŸir Atalay, Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Hüseyin BoyrazoÄŸlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleri ile Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın bazı üyeleri katıldı.

Yargıtay BaÅŸkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay BaÅŸkanvekilleri Ä°hsan Akçin, Erdal Sanlı ve Genel Sekreter Salih Kocalar CumhurbaÅŸkanı Gül'ü, Yargıtay binası giriÅŸinde karşıladı.

Törende, saygı duruÅŸunda bulunulması ve Ä°stiklal Marşı'nın okunmasının ardından TRT Ankara Radyosu Çok Sesli Gençlik Korosu, ÅŸef Seval Irmak yönetiminde mini bir konser verdi.

Yargıtay BaÅŸkanı Gerçeker, 2009-2010 adli yıl açış konuÅŸmasında, ''Cumhuriyet ve Demokrasi'' kavramları üzerinde durdu.

Son zamanlarda kamuoyunda Cumhuriyet ve Demokrasi kavramları konusunda yoÄŸun tartışmalar olduÄŸunu, insanlık tarihinin en önemli temel taÅŸları olan bu kurumların sanki birbirine karşıtmış gibi gösterildiÄŸini belirten Gerçeker, CumhuriyetçiliÄŸin, ''katı bir devletçilik anlayışı olarak demokrasiyi yok edici bir fonksiyonu bulunduÄŸunun'' söylendiÄŸini kaydetti. Gerçeker, ''Aslında toplumun, tüm bireylerin, üniter devlet yapımızın güvencesi olan bu kurumun yıpratılmaya çalışıldığı da üzüntü ile izlenmektedir'' dedi.

Demokrasinin, en basit tarifiyle ''egemenliÄŸin halktan kaynaklandığı bir yönetim biçimi'', demokrasi anlayışının ise ''bir kurum, toplum içerisinde yaÅŸayan bireylerin karşılıklı hak ve özgürlüklerinin varlığına dayanan bir yaÅŸam biçimi'' olduÄŸunu belirten Gerçeker, ''Demokrasi düÅŸüncesinin temelinde, toplum yaÅŸamını yönetecek otoritenin topluluÄŸu oluÅŸturan tüm bireylere dayanması, böylece yöneticiler ile yönetilenler arasında bir özdeÅŸleÅŸmenin oluÅŸması ilkesi yatar'' dedi.

'MONDROS VE SEVR'Ä° ÇOK Ä°YÄ° BÄ°LMEK'

Demokrasi anlayışının, aslında bireylerin doÄŸuÅŸtan özgür ve eÅŸit oldukları düÅŸüncesinden doÄŸduÄŸunu, bu özgürlüÄŸü ve eÅŸitliÄŸi korumak için de demokrasi sisteminin oluÅŸturulduÄŸunu anlatan Gerçeker, ÅŸunları kaydetti:

''Demokrasi ve Cumhuriyet anlayışı birbirini tamamlayıcı ve birbirinden ayrılmaz iki unsur olarak, hem toplumun hem de toplumu oluÅŸturan bireylerin temel güvencesi biçiminde günümüze kadar geliÅŸimini sürdürmüÅŸtür.

Özgürlük ve demokrasi Cumhuriyet sistemi içerisinde birbirinden ayrılmaz, birbiri ile özdeÅŸleÅŸmiÅŸ unsurlardır. Özgürlükler, tarihsel sürece baktığımızda çok güç ve çok uzun süren mücadelelerden sonra elde edilebilmiÅŸlerdir.

Cumhuriyetimizin nasıl kurulduÄŸunu, bu günlere nasıl gelindiÄŸini ve Cumhuriyetimizin deÄŸerini, yüce bir ulusun tarih sahnesinden nasıl silinmek istendiÄŸini anlamak için Mondros ve Sevr'i çok iyi bilmek, Lozan AntlaÅŸması ile bir ülkenin yoktan nasıl var olduÄŸunu çok iyi görmek gerekmektedir.''

''BU TOPRAKLARDA ASIRLARDIR YAÅžAYAN Ä°NSANLAR''

GeçmiÅŸini çok iyi bilmeyen toplumların geleceÄŸine çok güçlü ve güvenli bir biçimde bakmasının mümkün olmayacağını vurgulayan Gerçeker, ÅŸöyle devam etti:

''Bu topraklarda barış ve kardeÅŸlik duygusu içerisinde asırlardır birlikte yaÅŸayan, ülkenin bağımsızlığı ve kurtuluÅŸu için birlikte omuz omuza, kanı, canı pahasına mücadele ederek bir millet oluÅŸturan insanlar, yine aynı duygularla, bu çok zor koÅŸullarda kurulmuÅŸ bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devletini koruyup, kollayarak, ülkenin birlik ve bütünlüÄŸünü her ÅŸeyin üzerinde tutacaklardır. Bunun aksini düÅŸünmemiz mümkün deÄŸildir.''

Gerçeker, ''demokrasinin en önemli ve tutarlı tanımını'', Ä°ngiliz John Locke'un 1690 yılında ''Hükümet Üzerine Ä°ki Ä°nceleme'' isimli yapıtında, ''özgürlük insanın doÄŸal hakkıdır, bir hükümet ancak halkla sözleÅŸmeye dayanıyorsa meÅŸrudur, yasama ve yürütme güçleri ayrılmalıdır'' diyerek yaptığını söyledi.

Montesquieu'nun da ''Kanunların Ruhu Üzerine'' isimli yapıtında, güçlerin ayrılığı ilkesini ortaya koyduÄŸunu, bu ilkenin bugün de Batı demokrasisinin temellerinden birini oluÅŸturduÄŸunu anlatan Gerçeker, ÅŸöyle konuÅŸtu:

''Ä°ktidarın kurumlaÅŸmış biçimi olan devlet, ulusal birliÄŸin simgesidir. Bütün bu nedenlerle cumhuriyet ve demokrasiyi birbirinden ayırmaya, üniter devlet yapımızın güvencesi olan temel deÄŸerlerimizi yıpratmaya yönelik düÅŸünceleri doÄŸru bulmuyoruz. Vatan, millet sevgisi, ilkel, modası geçmiÅŸ bir duygu deÄŸil, özgürlükçü demokrasinin ve toplumların geleceÄŸinin de vazgeçilmez güvencesidir. Bu moral deÄŸerleri korumak ve güçlendirmek için çaba sarf etmek hepimize düÅŸen en önemli görevlerden birisidir.''

''HSYK'YA, ADALET BAKANININ BAÅžKANLIK ETMESÄ° YARGI BAÄžIMSIZLIÄžINI ZEDELEYEN BÄ°R OLGUDUR''

 

Yargıtay BaÅŸkanı Hasan Gerçeker, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK), Adalet Bakanının baÅŸkanlık etmesinin yargı bağımsızlığını zedeleyen bir olgu olduÄŸunu, yürütme erkinin içinde bulunan Adalet Bakanlığı MüsteÅŸarının kurulun doÄŸal üyesi olmasının da yargı bağımsızlığı ilkesi ile baÄŸdaÅŸmadığını söyledi.

 

Yargıtay Konferans Salonu'nda yeni adli yılın baÅŸlaması dolayısıyla düzenlenen törende konuÅŸan Yargıtay BaÅŸkanı Hasan Gerçeker, Yargı Reformu Strateji taslağıyla ilgili görüÅŸlerini dile getirdi.

Gerçeker, Adalet Bakanlığı'nın daha önce hazırladığı ''Yargı Reformu Stratejisi Taslağı'' ile ilgili görüÅŸlerinin ve yargı bağımsızlığına aykırı buldukları konuların rapor halinde Adalet Bakanlığına gönderildiÄŸini anımsattı.

GörüÅŸler alındıktan sonra düzenlenen ve Bakanlar Kuruluna sunulan ''Yargı Reformu Stratejisi'' ve ''Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı''nın önceki stratejik rapora göre bir kısım iyileÅŸtirici görüÅŸler içerdiÄŸini söyleyen Gerçeker, ''Ä°çeriyor ise de bunlarda da katılmadığımız, yargı bağımsızlığına,kuvvetler ayrılığı ilkelerine aykırı bulduÄŸumuz bazı hususlar bulunmaktadır'' dedi.

Yargı mensuplarının özlük haklarının statülerine uygun olarak, diÄŸer kamu görevlilerinden farklı ve ayrı ''özel'' bir yasa ile düzenlenmesi gerektiÄŸini kaydeden Gerçeker, Anayasa Mahkemesinin mevcut üye sayısının çoÄŸaltılabileceÄŸini ancak, Parlamento tarafından Anayasa Mahkemesine üye seçilmesinin yerinde olmadığını söyledi.

1961 Anayasa'sı döneminde getirilen bu ÅŸekildeki düzenlemenin, ortaya çıkan sakıncalar nedeniyle 1971 yılında yapılan deÄŸiÅŸiklikle terk edildiÄŸini ifade eden Gerçeker, ''Uygulanmış fakat olumsuzlukları nedeniyle terk edilmiÅŸ bir konunun yeniden gündeme getirilmesi doÄŸru görülmemektedir. Böyle bir uygulama kaçınılmaz olarak yargının siyasallaÅŸması eleÅŸtirilerini de beraberinde gündeme getirecektir'' diye konuÅŸtu.

Gerçeker, askeri yargıyla ilgili düzenlemelerin de bir bütünlük içerisinde, demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun olarak Anayasa deÄŸiÅŸiklikleriyle birlikte yapılmasının bu konudaki tartışmaları sona erdireceÄŸini kaydetti.

-''YARGI BAÄžIMSIZLIÄžI NOKTASINDA DAHA GERÄ°YE''-

Taslakta, Adalet Bakanının, HSYK'daki varlığının korunduÄŸu ve demokratik meÅŸruiyet için bunun gerekli olduÄŸu vurgusuna yer verildiÄŸini anımsatan Gerçeker, bunun da ötesinde, Adalet Bakanının Kurul BaÅŸkanı olarak statüsünü devam ettirmesinin öngörüldüÄŸünü ifade etti. Gerçeker, ÅŸunları söyledi:

''Hakim ve savcıları mesleÄŸe kabul etme, atama, nakletme, geçici yetki verme, yükseltme, birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, görevden uzaklaÅŸtırma iÅŸlemleri bakımından tam yetkili olan HSYK'ya, Adalet Bakanının baÅŸkanlık etmesi yargı bağımsızlığını zedeleyen bir olgudur. Her ne kadar hakim sınıfından olsa da konumu itibariyle yürütme erkinin içinde bulunan Adalet Bakanlığı MüsteÅŸarı'nın kurulun doÄŸal üyesi olması da yargı bağımsızlığı ilkesi ile baÄŸdaÅŸmamaktadır.

Yargı Reformu Stratejisi taslağında bu yönde bir ilerlemeye rastlanmadığı gibi, aksine, Kurulun oluÅŸumunda Yasama ve Yürütme organı (CumhurbaÅŸkanı) tarafından üye seçimi planlandığı belirtilmiÅŸ olmakla yargı bağımsızlığı noktasında mevcut durumun dahi gerisine düÅŸülmesi olasılığı söz konusudur. Adalet Bakanının Kurul'da yer alması ile Yasama organının Kurul'a üye seçebilmesinin demokratik mesruiyet ile açıklanmasının yerinde olmadığı düÅŸünülmektedir.''

-AB KOMÄ°SYONUNUN RAPORU- 

Bağımsız bir HSYK'nın, erkler ayrılığı ve demokratik meÅŸruiyetinin gereÄŸi olduÄŸunu vurgulayan Gerçeker, Avrupa BirliÄŸi Komisyonu'nun 2005 tarihli istiÅŸari ziyaret raporunda, CumhurbaÅŸkanının HSYK'ya üye atamasında yer almamasının tavsiye edildiÄŸini aktardı. Gerçeker, ÅŸöyle devam etti:

''Kaldı ki, mevcut Kurulda yürütmenin temsilcisinin yer alması sisteminin nasıl sonlandırılacağı hususunda bir açıklama taslakta yer almadan, yasama ve yürütmenin üye seçimi konusundaki yöntemi açık deÄŸildir. Yasama ve yürütme organları tarafından üye seçilmesi kabul edilirse, aynı düÅŸünceyle yasama ve yürütme erkinde de yargının yer alması yoluna mı gidilecektir? Demokratik meÅŸruiyet bu ÅŸekilde yorumlanamaz. Böyle bir yapılanma, hakimlerin sıradan memur haline getirildiÄŸi, yargı bağımsızlığını daha da geriye götürecek bir sistemi doÄŸuracaktır.''

Gerçeker, HSYK'nın, yargının tümünü temsil edecek ÅŸekilde oluÅŸturulması amacıyla ilk derece mahkemeleri ve faaliyete geçecek olan istinaf mahkemelerinden üye seçilmesi hususunun taslakta yer aldığını belirterek, benzeri 1961 Anayasası ile uygulanan yöntemin görülen aksaklık ve ortaya çıkan sakıncalar nedeniyle terk edildiÄŸini hatırlattı.

-''VESAYET Ä°ZLENÄ°MÄ° ÅžEKLÄ°NDE TANIMLANMASI ÅžAÅžIRTICI''-

Yargı bağımsızlığının tam olarak saÄŸlanamadığı bir sistemde önceden denenen ve terk edilen bir oluÅŸumun yeniden hayata geçirilmesinin yararlı olmayacağına iÅŸaret eden Gerçeker, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin sayısal olarak büyük bir bölümü ilk derece mahkemelerinde görev yapan hakim ve Cumhuriyet savcılarından seçildiÄŸi için HSYK'nın oluÅŸumunda yargının tümünün temsilinin zaten saÄŸlanmadığını vurguladı. Gerçeker, ÅŸunları kaydetti:

''Ayrıca taslakta bu gerekliliÄŸin hakim ve savcılar üzerinde yüksek mahkemelerin vesayeti olduÄŸu izleniminden kaynaklandığı belirtilmektedir. Yüksek mahkemelerin hakim ve savcılar üzerinde, yargısal görevleri açısından bir denetimi bulunduÄŸu açık olup bu durumun söz konusu yüksek mahkemelerin fonksiyonu ve Anayasa ile yasalarla belirlenen görev tanımlarından kaynaklandığı kuÅŸkusuzdur.

Taslakta, eÄŸer hatalı bir yazıma yer verilmemiÅŸ ise mevcut ve yasal bir üst mahkeme olgusu ve iÅŸleyiÅŸinin, hakim ve savcıların yargısal faaliyetleri üzerindeki nesnel etkisinin 'vesayet izlenimi' ÅŸeklinde tanımlanması ÅŸaşırtıcıdır. Söz konusu izlenimin, yargının iÅŸleyiÅŸinde ne gibi bir sorun teÅŸkil ettiÄŸi açıklıkla ortaya konulmamış ise de, ima edildiÄŸi ÅŸekliyle, bu yasal durumun hakim ve savcılar üzerinde bireysel bir 'bağımlılık modeli' oluÅŸturduÄŸunu ileri sürmenin, yargı erkinin tüm kurum ve kuruluÅŸları ile ilk derece ve üst mahkemeleri ile birlikte bütünlüÄŸünü zedeleyici, son derece isabetsiz, abartılı ve tümüyle öznel nitelikte bir saptama olduÄŸunu deÄŸerlendirmekteyiz. Üstelik bu durumun HSYK'nun oluÅŸumuyla doÄŸrudan bir ilgisinin olduÄŸu da söylenemez.''

Gerçeker, bağımsız olarak görev yaptıkları süre içerisinde mensubu bulundukları yüksek mahkemelerle bir görev iliÅŸkileri bulunmayan kurul üyelerinin varlığı öne sürülerek, hakim ve savcılar üzerinde yüksek mahkemelerin ne doÄŸrudan ne de nesnel nedenlerden ötürü dolaylı bir vesayeti bulunduÄŸu sonucuna varmanın doÄŸru ve isabetli bir yaklaşım olmayacağını vurguladı.  Hasan Gerçeker, ''Anayasal bir kuruluÅŸ olan HSYK'nın seçilmiÅŸ üyelerinin kurul faaliyetleri açısından ifa ettikleri fonksiyon, mensubu bulundukları üst mahkemeyi temsil görevi niteliÄŸinde olmayıp, mensubu bulundukları üst mahkemeden bağımsız, yasayla tanımlanmış görevlerin ifasından ibarettir ve yargının tümüne yönelik olduÄŸu kuÅŸkusuzdur'' diye konuÅŸtu.

HSYK'ya üye seçiminde, taslakta belirtilen endiÅŸelerle kaynak çeÅŸitlendirmesine gidilmesinde pratik bir yarar bulunmadığını ifade eden Gerçeker, ''Üstelik HSYK'nın, mevcut durum itibariyle, yargının 'tümüne' yönelik 'temsili' nitelikte bir fonksiyonu da yoktur'' dedi.

-''DEMOKRATÄ°K MEÅžRUÄ°YET''-

Yargının, yasama ve yürütme organlarından farklı olarak, tek bir kiÅŸi veya kurum tarafından temsil edilmesinin söz konusu olmadığına iÅŸaret eden Gerçeker, ÅŸu görüÅŸlere yer verdi:

''Bu itibarla, Yüksek Kurul'un seçimle gelen üyelerinin farklı kaynaklardan saÄŸlanmasının ifa edilen göreve direkt ve olumlu bir etkide bulunacağını düÅŸünmek doÄŸru deÄŸildir.

Yüksek Kurul'un daha verimli ve etkin çalışmasının önündeki temel sorun baÅŸkadır. Taslakta Yüksek Kurul'un oluÅŸumunda 'demokratik meÅŸruiyet' ilkesine yeterince uyulmamasının bir eksiklik olarak tanımlandığı göze çarpmaktadır. Bu baÅŸlık altında yapılan açıklamalarda hakimlerin seçimi ve görevlendirilmesine iliÅŸkin kimi farklı uygulamalardan söz edilerek sonuçta, Adalet Bakanının Kurul'un doÄŸal üyesi olarak benimsenmesinin, Anayasa'nın 9. maddesinde yer aldığı ÅŸekliyle milli egemenlik ilkesine uygun düÅŸtüÄŸü, bu ilkenin daha da geliÅŸtirilmesi için yasama ve yürütme organına da Yüksek Kurul'a üye seçme olanağının tanınması gerektiÄŸi vurgulanmaktadır.

Konuyla ilgili olarak yapılan kavramsal tartışmalara fazlaca girmeden söylemek gerekir ki, Anayasa'dan aldığı hakla Türk ulusu adına yargı yetkisini kullanan Türk yargısının, 'demokratik meÅŸruiyet' gibi bir sorunu yoktur ve hiç olmamıştır. Taslakta, bu vahim kavramsal teÅŸhis hatasına böylece yer verildikten sonra HSYK'nın oluÅŸumu konusunda, ilgili tüm kesimlerin hemen hemen üzerinde birleÅŸtiÄŸi temel bir eleÅŸtiriyi, Kurulda siyasi irade ve yürütmenin temsilcisi Adalet Bakanı ile ona baÄŸlı olarak görev yapan Bakanlık MüsteÅŸarı'nın bulunmaması gerektiÄŸi yolundaki deÄŸerlendirmeleri bile görmezden gelerek, sözde demokratik meÅŸruiyeti saÄŸlamak adına yasama ve yürütme organına HSYK'ya üye seçimi konusunda geniÅŸ yetkiler tanınmasına yönelik önerilere yer verilmiÅŸ olmasının izahı mümkün deÄŸildir.

Konuyla ilgili olarak yer yer ayrıntıya girerek sıralanan 'iyileÅŸtirme' önerilerinin, sonuçta Anayasa'nın kuvvetler ayrılığı ilkesine çok esaslı bir aykırılık oluÅŸturacağı açıktır.''

-''EGEMENLÄ°K YETKÄ°SÄ° YASAMA ORGANINDA TOPLANMAMIÅžTIR''-

Anayasa'daki ''Türk Milleti, egemenliÄŸini, Anayasanın koyduÄŸu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanılır'' düzenlemesini hatırlatan Gerçeker, egemenlik yetkisinin yasama organında toplanmadığına iÅŸaret etti.

Gerçeker, ''Daha önce denenmiÅŸ ve fakat sakıncaları görüldüÄŸü için kaldırılmış bir sisteme dönülmek istenmekte ve sakıncalı bu sistem 'demokratik meÅŸruiyet' kavramı ile meÅŸrulaÅŸtırılmaya çalışılmaktadır'' dedi.

Taslakta, ''HSYK'nın düzenleniÅŸinden itibaren en büyük eleÅŸtiriyi almakta olan Adalet Bakanı ve MüsteÅŸarın kurulda bulunması olumlu görülerek '1982 Anayasası'nın 159. maddesi ile kurulan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda yürütme organı da temsil edilmek suretiyle, milli hakimiyet ilkesine yönelik önemli bir adım atılmıştır'' denildiÄŸini hatırlatan Gerçeker, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

''Bununla da yetinilmemekte ve devamında 'Ancak, mevcut düzenlemeye göre gerek Kurul üyelerinin gerekse bir bütün olarak Kurul'un Yasama organına karşı herhangi bir sorumluluÄŸu söz konusu deÄŸildir' deÄŸerlendirmesi yapılarak adeta Kurul üyelerinin yasama organına karşı sorumlu olmaları gerektiÄŸi gibi yargıç güvencesi, yargı bağımsızlığı ilkeleriyle baÄŸdaÅŸmayan ve dahası Anayasa'nın, Cumhuriyet'in niteliklerinden saydığı hukuk devleti ilkesine aykırı bir düzenleme yapılmasının gerekliliÄŸi vurgulanmakta, ayrıca Adalet Bakanının siyasi sorumluluÄŸuyla HSYK'nın diÄŸer üyelerinin sorumluluklarının birbiriyle ilgisi olmadığı düÅŸünülmeden yapılan deÄŸerlendirme 'demokratik meÅŸruiyet' ÅŸemsiyesi ile örtülmektedir.

DiÄŸer ülkelerdeki farklı yapıların, her koÅŸulda ülkemiz yönünden örnek olamayacağı düÅŸünülmemektedir. Türk yargı geleneÄŸine bakılmadan, denenmiÅŸ ve sakıncaları görülerek kaldırılmış yöntemlerin yeni öneri gibi getirilmesi, bu hususta yeterli inceleme yapılmaksızın düzenleme yapıldığı izlenimini vermektedir.''

-''YAPILMAK Ä°STENEN REFERANS BELGELERE DE TERS''-

Yapılmak istenen deÄŸiÅŸikliklerin taslağın, referans gösterilen belgelere de ters düÅŸtüÄŸünü belirten Gerçeker, AB Komisyonu raporundaki ''Hakimlerin Bağımsızlığına Dair Avrupa Konseyi Tavsiye Kararı prensibiyle uyum arz etmesi açısından, Türk Anayasası'nın 159. maddesinin, Adalet Bakanı ve Bakanlık MüsteÅŸarının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan çıkartılmasını saÄŸlayacak ÅŸekilde tadil edilmesini tavsiye ediyoruz'' ifadesini hatırlattı. Gerçeker, ÅŸöyle konuÅŸtu:

''Parlamentonun oluÅŸum ve iÅŸleyiÅŸinde etkin biçimde söz sahibi olanlar, siyasi parti genel baÅŸkanlarıdır. Bu tabloda yasama organı tarafından seçilecek kurul üyeleri yönünden daha seçim aÅŸamasında ve iÅŸin başında siyasallaÅŸma söz konusu olacak, bazen tek partinin çoÄŸunluk saÄŸlayamadığı hallerde, uygulamada Sayıştay üyeleri seçimlerinde olduÄŸu gibi uzun süre seçim dahi yapılamayacaktır. Ülkemizin bu konudaki özgün koÅŸulları, demokrasi bilincinin yeterince geliÅŸmemiÅŸ olması dikkate alındığında Parlamentonun Yüksek Kurula üye seçmesi, keza yürütme organının temsilcisi Adalet Bakanlığı MüsteÅŸarının ve hatta etkin biçimde Adalet Bakanının Kurulda yer alması isabetli olmayacaktır.

Öte yandan, yasama ve yürütme organına, Kurul'a hakim ve savcılar arasından üye seçimi görev ve yetkisinin verilmesi, kurumsal olarak yargıyı ve birey olarak yargıcı, siyasi iktidarın etkisi ve kontrolü altına sokacaktır ki bu da yargının siyasallaÅŸması ve yasama ve yürütme organı karşısındaki bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybetmesi demektir.

Böyle bir yapılanma, siyasal gücün hukuka egemen olması sonucunu doÄŸurur, Parlamentoda çoÄŸunluÄŸu elde eden siyasal parti ve bunun içinden çıkacak siyasi iktidar, pratikte kurumsal olarak yargı denetimi dışında kalacaktır. Bu durumda da hukuk devleti ve hukukun üstünlüÄŸü ilkesi zedelenecek, devlet hukuk kurallarıyla yönetileceÄŸine, siyasi güç, hukuku ve yargıyı yönetir hale gelecektir. Esasen Avrupa BirliÄŸi ilerleme raporlarında da böyle bir öneri bulunmamaktadır.

Yargı bağımsızlığı ilkesi gözetildiÄŸinde Kurulun üye sayısı arttırılarak daha geniÅŸ kapsamlı bir hale getirilmesi, kurul üyelerinin Yüksek Mahkeme üyeleri arasından Büyük Genel Kurulları tarafından seçimle belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay ve Danıştay'a üye seçiminde yüksek mahkemeler aktif rol oynamalıdır. Avrupa'nın ve dünyanın birçok ülkesinde olduÄŸu gibi Yargıtay ve Danıştay BaÅŸkanlarının kurulda doÄŸal üye olarak yer almaları da yargı bağımsızlığı ve bütünlüÄŸünün saÄŸlanması bakımından büyük yarar saÄŸlayacaktır.''

Kurul kararlarına karşı etkin bir itiraz sistemi getirilmesi, kurulun çalışma yöntem ve kararlarının ÅŸeffaflık ilkesine uygun olması, HSYK'nın yeniden yapılandırılmasına paralel olarak kurulun sekreteryasının ve denetim sisteminin düzenlenmesi gereÄŸine iÅŸaret eden Gerçeker, HSYK'nın ayrı bir sekreteryasının olması ve TeftiÅŸ Kurulu'nun HSYK'ya baÄŸlanmasının kurulu daha özerk bir yapıya kavuÅŸturacağını anlattı.

Gerçeker, ayrıca kurula mali özerklik verilerek, ayrı bir bina ve bütçe saÄŸlanmasının gerekli olduÄŸunu dile getirerek, hakim ve savcılar hakkında inceleme ve soruÅŸturmanın Adalet Bakanlığının izni ile yapılmasını öngören Anayasa maddesinin yargı bağımsızlığıyla baÄŸdaÅŸmadığını vurguladı.

Gerçeker ÅŸunları söyledi...

Adli yılın açılışında geçen yılki sorunlarımız devam ediyor... AB standartlarında düzenlemesi gerekliliÄŸi artmıştır.. Demokrasi en basit tarifi ile egemenliÄŸin halktan kaynaklandığı bir sistemdir. Dekokrasinin temelinde yönetenin tüm yönetilene uygulaması yatar...  GeçmiÅŸini çok iyi bilmeyen toplumların geleceÄŸe güçlü bakması mümkün deÄŸildir. KardeÅŸlik duygusu içerisinde bir millet oluÅŸturan insanlar milletin birliÄŸini her ÅŸeyin üzerinde yapacaktır...

Yargıçlar bireysel ve kurumsal olarak yargı bağımsızlıüğını temsil etmektedir. yargıya güven artırılmalıdır. Yargı reformu stratejisi kamuoyuna duyurularak bu konuda çalışmalar yapılacağı açıklandı. Bu raporda yargı bağımsızlığına aykırı unsurlar belirlenmiÅŸtir. Bunlardaki düzelmelerde katılmadığımız bazı unsurlar bulunmaktadır...

Reform stratejisinde yüksek yargı organlarının görüÅŸ öneri ve eleÅŸtirileri istenmesi ve büyük bir toplantıda tartışılarak son ÅŸekli verilmesine iliÅŸkin giriÅŸim son derece takdirle karşılanmıştır. Hukukun bağımsız olması için yargı erkinin etkisinden uzak tutulması ve eÅŸit bir konumda bulunduÄŸunun net bir ÅŸekilde algılanmasıdır.

Yargı mensuplarının özlük hakları deÄŸiÅŸtiriÅŸmelidir. Askeri yargı ile düzenlemelerin anayasa deÄŸiÅŸikiÄŸi ile yapılması gerekmektedir. Tarafsız objektif ve hesap verilebilir bir yargı sistemi saÄŸlanmalıdır.

HSYK'nın bugünkü yapısı yargının tamamını temsil etmektedir. Yasama ve yürütmenin HSYK'ya üye seçmesi hukukun bağımsızlığına aykırıdır... Türk yargısının meÅŸruiyet sorunu diye bir sorunu yoktur... Anayasaya göre egemenlik kayıtsız ÅŸartsız milletindir. yargıya teslim edilmemeli. Yapılanlar AB reformlarına da aykırıdır...

Basın komuyounu bilgilendirme iÅŸlevini yürütmektedir. Fakar yayınları yargıya haksız suçlar isnat edecek nitelikte olmamalıdır. Anaysa'a yarguı bağımsızlığı için diÄŸer unsurların kısıtlanabileceÄŸi yer almaktadır.

Yargıtay birinci derece mahkemeler gibi çalışmaktadır. Ä°ÅŸ yükü son derece artmıştır. Dava dosyası sayısı bir yılda 200 bin civarındadır.

Polis ve Jandarma dışında Adli kuvvetlere baÄŸlı kolluk kuvvetleri kurulması ve yargıyı Adalet Bakanlığı bünyesinden ayırmak gerekmektedir.

Yüce divan görevi adil yargılamanın gereÄŸi olarak Yargıtay'a verilmelidir...


  • 0
    SEVDÄ°M
  • 0
    ALKIÅž
  • 0
    KOMÄ°K
  • 0
    Ä°NANILMAZ
  • 0
    ÃœZGÃœN
  • 0
    KIZGIN
İbrahim Şahin hakimlere sağır kaldıÖnceki Haber

İbrahim Şahin hakimlere sağır kaldı

Barkey: CHP bitecek farkında değilSonraki Haber

Barkey: CHP bitecek farkında değil

Yorum Yazın

BaÅŸka haber bulunmuyor!

casibom-Nerobet-escort bayan-nerobet-Nerobet-atak�y escort-mecidiyek�y escort-goldenautumncare.com-smartcoachingclasses.com-manikaranestates.com-houseofmasaba.net-discounttobaccocorner.com-fps-group.net-prathamabank.org-Nerobet-muirdata.com-Tokyobet-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar