Etyen Mahçupyan'dan cemaate ağır eleştiri

14 Aralık'ta paralel yapıya yönelik olarak yapılan operasyonunu yorumlayan AkÅŸam gazetesi köÅŸe yazarlarından Etyen Mahçupyan meselenin paralel yapının militan kadroları tarafından basın özgürlüÄŸü ihlali olarak sunulmaya çalışıldığını yazdı. Mahçupyan'ın cemaate iliÅŸkin ağır eleÅŸtirilerde bulunduÄŸu yazısındaki "ahmaklık cemaati" sözleri ise yeni bir tartışmanın kapısını aralayacak türden.

Mahçupyan, Gülen Hareketi'yle Nurcuların diÄŸer kolu TahÅŸiyeciler arasındaki "zekat" çatışmasıyla ÅŸiddetlenen ayrım, Gülen'in TahÅŸiyeciler'e yönelik operasyondaki yeri ve AK Parti karşıtlarının Gülen grubuna verdiÄŸi destekten bahsetti.

Ä°ÅŸte Mahçupyan'ın o yazısı..

BÄ°LÄ°NÇLÄ° CEHALET VE AHMAKLIK CEMAATÄ°

Hizmet hareketinin militan kadroları var güçleriyle meseleyi bir basın özgürlüÄŸü ihlali olarak sunmaya çalışıyorlar. Hükümeti her fırsatta vurmayı hedefleyen muhalefet de öyle… Buna Batı’dan da istemediÄŸiniz kadar destek bulmanız mümkün, çünkü orada AKP’nin otoriterleÅŸtiÄŸi tezi psikolojik ihtiyaçlar nedeniyle artık bir varsayıma dönüÅŸmüÅŸ durumda. Ancak bunun toplu bir ahmaklık ritüeli olduÄŸu da biraz saÄŸduyu sahibiyseniz açıkça gözüküyor. Ritüelin içinde salınır, toplu olarak aynı kliÅŸeleri tekrarlarken, kendinizi dış gözle görme ÅŸansınız azalır. Safların sıklaÅŸtığı küçük dünyanızda aldığınız övgü ve destek gönlünüzü rahatlatır. Ama ne yazık ki ortada bir de yaÅŸanmışlık, yani gerçek var ve eninde sonunda bu gerçekle yüzleÅŸmek zorunda kalırsınız.

ZEKAT TOPLAMA GAYRETLERÄ° ÇAKIÅžINCA..

TahÅŸiyeciler diye adlandırılan gruba karşı Gülen hareketinin yürüttüÄŸü komplo kurgusu açıkça suç içeriyor. GeçmiÅŸe dayanan ama son dönemde zekât toplama gayretlerinin çakışması nedeniyle alevlenen bir karşılıklı husumet yaÅŸanmış ve diÄŸer cemaatin cezası kesilmiÅŸ. Gülen’in vaazı ‘örnek’ diye gerçek insanları konu etmiÅŸ, Samanyolu’nun dizisi ‘kurmaca’ diye gerçek insanları hedef göstermiÅŸ, Zaman gazetesi kara propagandayı gerçek haber olarak sunmuÅŸ, Gülen hareketi içindeki polis ve savcılar sahte delil üreterek takibat yapmış ve nihayet uygun bir mahkeme de 38 kiÅŸinin 17 aya varan hapsine hüküm vermiÅŸ… Kısacası hiçbir suçu olmayan bir grup insanın hayatı tamamen siyasi hedeflerle ve hukuk mekanizması kullanılarak söndürülmek istenmiÅŸ.

SENARYO DA HABERLER DE GÜLEN'E SORULDU

Bu düzeneÄŸin Gülen’in ÅŸahsi takibi altında yürütüldüÄŸünü öngörmemek pek mümkün deÄŸil. Genelde dizi senaryolarının Gülen’e okunup onay alındığını daha önce sızmış tapelerden biliyorduk. Bu olayla ilgili somut bir onay alma konuÅŸması da var ve inkâr edilmiyor. Nihayet senaryo grubu ilgili sahnelerin kendilerine ‘verildiÄŸini’ söylüyor. Hizmet gazeteleri ise her haberi olmasa bile kritik haberleri tabii ki Gülen’e sormak durumundalar. Çünkü her haberin Gülen tarafından yazdırıldığı yorumunu engellemek mümkün deÄŸil ve bu durumda belirli haberlerin Gülen’e bildirilmesi doÄŸal bir tedbir.

GÖNÜLLÜ CEHALETÄ° TERCÄ°H EDERSENÄ°Z..

Bu olayda her bir kiÅŸinin yapılan iÅŸin ne denli farkında olduÄŸunu ve bu iÅŸe ne kadar destek verdiÄŸini bilemeyiz. Ama ortada apaçık bir suç var… Ve suçun varlığında da haliyle bunu gerçekleÅŸtirecek suçlular olmalı. EÄŸer önce bu durumla yüzleÅŸebilirseniz, sonrasında ÅŸu anki soruÅŸturmanın yürütülme biçimine karşı çıkabilir, eleÅŸtirebilir ve basın özgürlüÄŸü kaygınızı da inandırıcı biçimde seslendirebilirsiniz. Ama gönüllü cehaleti tercih ediyorsanız, bir süre sonra kendinizi ahmaklık fotoÄŸrafının parçası kılarsınız.

ÅžU HALDE HÄ°ZMET HAREKETÄ° BAÅžARILI OLAMAZ

Hizmet hareketinin baÅŸarılı olma ihtimali yok. Sadece kendisine yapılanları büyüteç altına sokup, bu yapılanların gerekçelerini gizlemeye çalışıp, üstüne üstlük bizzat kendi yaptıklarıyla yüzleÅŸmekten kaçan bir siyasi hareketin toplumun bilinçli kesimlerine hitap etmesi mümkün deÄŸil. ‘TahÅŸiyeciler’ örneÄŸi söz konusu bilincin nerede aranması gerektiÄŸini de gösteriyor. Geçenlerde bir AKP karşıtı bu grubun varlığını yeni öÄŸrendiÄŸini söylüyordu. Sanki kendisi bilmediÄŸine göre konu önemsizmiÅŸ gibi… Oysa kendisinin Türkiye’de olan biten birçok ÅŸeyi bilmediÄŸini itiraf etmiÅŸ oluyordu.

MUHAFAZAKARLAR GÜLEN GRUBUNU TANIDI

Bugün muhafazakâr kesim için Gülen grubunun yaptıkları sayısız örnekle her gün anlatılan bildik bir hikâye. Sınav sonuçlarının satılmasından, bürokrasinin her kademesinde kendi insanlarının istihdamına, oradan sosyal baskı ve ÅŸantaj tehditlerine kadar… Anadolu’nun neresine giderseniz gidin somut vakalar önünüze seriliyor. Bunun üzerine binlerce kiÅŸinin dinlemeye alınmasını ya da eski HSYK 3. Dairesi’nin hiçbir ‘cemaatçiye’ soruÅŸturma izni vermemesini eklediÄŸinizde, sıradan biri için bile yeterince bilinçli olmayı saÄŸlayacak malzeme mevcut.

AHMAKLIĞIN TERCİH HALİNE GELİP CEMAATLEŞTİĞİ NOKTA

Laik kesimin sol/liberal aydınları ise, AKP karşıtlığıyla gözleri karardığı için, bilinçsizliÄŸi bilerek ve isteyerek tercih ediyorlar. GerçekliÄŸin büyük bölümüne gözlerini kapatmakla kalmıyorlar… Psikolojik olarak beslendikleri ‘AKP gerçekliÄŸine’ bakarken de ne nesnel ne de adil olabiliyorlar. Hükümetin sadece yanlışlarını ele alıp, bunları da liderin kiÅŸiliÄŸine baÄŸlayarak siyaset yaptıklarını, hatta belki de Türkiye analizi yaptıklarını sanıyorlar. Bu cehaletin toplumda bir karşılığının olmaması, ancak bir duygu cemaati üretebilmesi ÅŸaşırtıcı deÄŸil. Ahmaklığın bir tercih haline gelip cemaatleÅŸtiÄŸi noktada, artık bir zihni yozlaÅŸmayla karşı karşıyayız demektir ve bunun kiÅŸilikleri etkilememesi düÅŸünülemez.

Kaynak : AkÅŸam