Gazeteci Alper Tan, Paralel Yapının ardındaki derin güçleri ve Esad Coşan'ın 24 yıl önceki önceki uyarıları hatırlatan bir yazı kaleme aldı.
Gazeteci Yazar Alper Tan, "Hocamız, ÅŸeyhimiz, gavsımız diyerek aklını, mantığını, ruhunu, parasını, ahiretini, kayıtsız ÅŸartsız ve Ä°slam’a da aykırı olarak baÅŸkalarına teslim etmiÅŸ olanların dikkatine sunuyoruz" diyerek kaleme aldığı yazısında, Paralel Yapının ardındaki derin güçleri deÅŸifre ederek, ÅŸaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybeden Esad CoÅŸan'ın 24 yıl önceki bazı uyarıları hatırlattı.
Ä°ÅžTE O YAZI:
28 Åžubat döneminde yasakçı sisteme uymayan, yasakçı düzenin deÄŸiÅŸmesi için gayret eden veyahut “ÅŸimdilik” bir ÅŸey yapmasa bile ilerde sistem açısından tehlikeli olabileceÄŸi varsayılan insanlarla ilgili infaz kararları veriliyordu. Anlatıldığına göre infaz kararı çıkanların sayısı 11.800 civarındaydı. Çok çeÅŸitli yol ve yöntemlerle infazlara da baÅŸlanıyor. 2003 yılına kadar devam eden süreçte bu 11.800 infaz kararından yaklaşık 3.600’ünün uyguladığı anlaşılıyor. Faili meçhul kalan cinayet, kayıp, çatışmada öldürülme, trafik kazası, intihar, evinde veya iÅŸyerinde ölü olarak bulunma, gizlice zehirlenme uygulanan yöntemlerden sadece bazıları.
2000’li yılların başında çeÅŸitli evlerin bahçesinde, bodrumunda veya farklı yerlerde füze gibi yerlerden cesetleri çıkarılanlar, bu kapsamda infaz edilen insanlardı. Domuz bağı ile boÄŸularak öldürülenler bu kapsamda can verenlerdi. Bunların bazıları “Kürtçü” bazıları “Bölücü” bazıları da “Ä°slamcı” yaftalarıyla suçlandılar, fiÅŸlendiler ve infaz edildiler. Ama ortak yönleri, yasakçı, vesayetçi düzen açısından tehlikeli görülüyor olmalarıydı.
Bu infaz listelerinde adı bulunanların bazıları, durumdan haberdar oldukları için yurt dışına gittiler. Yurt dışına gidenlerden biri de Prof. Dr. Esad CoÅŸan’dı. Yurt dışına giderek hem Ä°slami hizmetlerini devam ettirmek hem de darbeci düzenin hışmından uzaklaÅŸmak istemiÅŸti. Ama yasakçı düzenin planı yurt dışında da iÅŸlemeye devam etti. Esad Hoca, Avustralya’da 4 Åžubat 2001 tarihinde Sidney yakınlarındaki Dubbo ÅŸehrinde trafik kazası süsü verilmiÅŸ bir cinayetle ortadan kaldırıldı.
Türkiye’deki vesayet sisteminin esas sahibi olan küresel güç, Esad CoÅŸan’ı Avustralya’da bile bulup ortadan kaldırırken, 1999 yılında Türkiye’de güçlü bir baÅŸka “Ä°slami hareket” yapının başını kendi ülkesine davet ederek devasa bir çiftlik tahsis ediyor ve fevkalade bir koruma ve himaye altına alıyordu. Söz konusu bu hareket oradan aldığı destek ve himaye ile daha da büyütülecek, sadece Türkiye’nin deÄŸil tüm Ä°slam dünyasının içine Truva atı gibi yerleÅŸtirilecek ve vakti gelince de kullanılacaktı.
Nitekim 17 Aralık 2013 tarihi ile birlikte bu Truva atı harekete geçti, darbe giriÅŸiminde bulundu. GecikmiÅŸ de olsa hükümetin ve halkın feraseti ile oyun bozuldu. Planlar ters tepti. Vesayet düzeninin savaÅŸçıları bir kere daha yenildiler. Bu giriÅŸimin nasıl olduÄŸunu zaten hepimiz görerek yaÅŸadık. Bu analizde bundan sonraki kısmı Prof. Esad CoÅŸan’ın bundan tam 24 sene önce 5 Mayıs 1990 tarihinde söylediklerine bırakmak istiyoruz. “Hocamız” “ÅŸeyhimiz” “gavsımız” diyerek aklını, mantığını, ruhunu, parasını, ahiretini, kayıtsız ÅŸartsız ve Ä°slam’a da aykırı olarak baÅŸkalarına teslim etmiÅŸ olanların dikkatine sunuyoruz.
5 Mayıs 1990 sohbetinde ÅŸöyle diyordu Prof. Esad CoÅŸan:
“Ä°slam'da cemaatle beraber olunması tavsiye edilir. Cemaatle beraber olmak "hakla", "hakikatle" beraber olmaktır! Tek başına olsa bile, hakikatle beraber olan cemaattir. Hakikatten kopmuÅŸ olanlar, milyonlarca da olsa tefrikadadır.”
“Bugün maalesef tüm Ä°slâm âlemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. KuÅŸ uçurtmazlar, takip ederler... Hem de kendisi takip etmez... Amerika seni John'la takip etmez, Smith'le takip etmez. Adı senin benim gibi olan Müslümanla takip eder; canına okur. O milletin içinden çıkmış hain vasıtasıyla takip eder ve millete en büyük zararı, kendi içinden çıkmış insanlara yaptırır. Parayla satın alır, ajan edinir ve öyle kullanır.”
“Herkese ajan demiyoruz; metot bilmediÄŸinden, ilimden uzak olduÄŸundan emperyalist onu kullanır, fark etmez. Sahte bir takım organizasyonlar var, topluyorlar insanları etraflarında, ondan sonra onları toptan satıyorlar! Götürüyor, olmadık yere baÄŸlıyor... Mü'min feraset gözüyle bunları anlayabilmeli. Hizmet ediyorum diyen insanları, organizasyonları irfan teraziniz ile tartın!”
“Böyle birtakım insanlara, organizasyonlara körü körüne baÄŸlanmayın! Her birinize istiklâl tavsiye ediyorum. Hür olun, hizmeti kendiniz tespit edin, yapmaya çalışın!”
“Emperyalistlerin türlü oyunları var. Ä°slâm, bir kimsenin hizmetiyle yürüyecek hâle gelirse, o kimseyi yok ederler, öldürürler, satın alırlar, tehdit ederler. Ne yapmak lâzım? Hizmeti yaygınlaÅŸtırmak lâzım, herkesin lider olması lâzım. "Tek lider, vazgeçilmez insan..." diye bir ÅŸey olmaz. Bakın, Filistinli çocuklarla niye baÅŸa çıkamıyorlar? Hepsi lider.”
“Bir lidere, tek hocaya, tek ekibe baÄŸladığı bir yığın insanı, böyle üzüm salkımını sapından tutar gibi, istediÄŸi yere götürüyor!”
“Onun için, teÅŸkilât kurdurtuyorlar; teÅŸkilâtın başına kendi adamlarını --hain bir kimseyi-- koyuyorlar. Öteki insanların hepsini, üzüm salkımı gibi oraya buraya götürüyorlar.”
“Müsaadeli, aÄŸabeyli, bilmem neyli hizmet olmaz... Tâbî olmayın kimseye! Bana da tabi olmayın! Bana tabi olursanız, beni sıkıştırırlar. Ondan sonra, "Sen bu adamlarına ÅŸöyle yap!" derler. Ä°slâm'a, Allah'ın emrine tabi olun! Allah'ın dinine hizmet edin! Tek başınıza olsanız da, hakla beraber olun! O zaman Ä°slâm kalkınır; baÅŸka türlü kalkınamaz! "Aa, efendim, dirlik, düzenlik, birlik, beraberlik, organizasyon bozulmasın" diyorlar.
“Her biriniz Ä°slâm için, kendinizin dünyada kalmış tek adam olduÄŸunuzu düÅŸünün. Ama senin gibi aynı hedefe yürüyen baÅŸka insanlar varsa; onlarla da iÅŸbirliÄŸi yap! Yapmıyorsa, silkele at be! Sen onu sırtında taşımak zorunda mısın? Beni sırtında taşımak zorunda mısın? Kimse kimseye hürriyetini vermesin! Hürriyet aziz ÅŸeydir. Ä°nsan, ancak Allah'a kul olur.
"Allahım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz."
Yorum Yazın