ErdoÄŸan savaÅŸarak geldi, asla izin vermez

Ayasofya-i Kebir Camii açılışı sonrası oluÅŸturulmaya çalışılan sunu rejim kriziyle ilgili ErdoÄŸan'ın ne diyeceÄŸi kamuoyunda merak konusuydu.Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'ye konuÅŸan Ä°letiÅŸim BaÅŸkanı Altun, rejim tartışmalarıyla ilgili "CumhurbaÅŸkanımızın gündeminde de hiç ama hiç yer tutması da söz konusu deÄŸildir” dedi.

Ä°ÅŸte Selvi'nin yazısının o bölümü;

Ayasofya’nın açılışı ile milletimizin 86 yıllık hayalini gerçekleÅŸtiren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın, suni rejim krizi oluÅŸturma çabalarına nasıl baktığını merak ediyordum.

O nedenle doÄŸrudan iÅŸin kaynağına, yani Ä°letiÅŸim BaÅŸkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’a sordum. “CumhurbaÅŸkanımızın gözünde bu tartışmalar, gündemi zehirlemek için üretilmiÅŸ hükümetimizin son dönemde elde ettiÄŸi baÅŸarıları gölgelemek üzere sahaya sürülmüÅŸ suni ve bir o kadar da sorunlu tartışmalardır” dedi. ErdoÄŸan’ın bu tür tartışmalardan rahatsız olduÄŸunun farkındaydım. Çünkü ErdoÄŸan, açık siyaset yapar. Fahrettin Altun iÅŸte o noktaya dikkat çekti, “CumhurbaÅŸkanımızın tavrı açık ve nettir. Ne yazık ki CumhurbaÅŸkanımızın siyaseti ile açık ve net kavramlar ve hedefler üzerinden rekabet edemeyenler, bu ülkede yıllar yılı yapay rejim krizleri üretmeye çalışmışlardır. Bu son tartışmalar da bu rejim krizi üretmek isteyen vesayet sevdalılarına malzeme oluÅŸturmak arzusundan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Gel gelelim bunların Türkiye sosyo-politik gerçekliÄŸinde bir yeri yoktur. Dolayısıyla CumhurbaÅŸkanımızın gündeminde de hiç ama hiç yer tutması da söz konusu deÄŸildir” diye konuÅŸtu.

"Asla izin vermez"

Bir de benden uyarı. Vesayetle savaÅŸarak gelen ErdoÄŸan, suni rejim krizleri üzerinden yeni vesayet odakları oluÅŸturulmasına izin vermez.

Altun: Radikalizmin her türlüsüne karşıyız

Tartışmalar ile ilgili AKÅžAM gazetesine de açıklamalarda bulunan Ä°letiÅŸim BaÅŸkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun Ayasofya'nın açılışı sonrası kasıtlı ÅŸekilde 'Atatürk’ ve ‘Cumhuriyet’ üzerinden suni tartışmalar baÅŸlatıldığını söyledi.

Karşı çıkanları tanıyoruz

Ayasofya’da Cuma günü ne gördünüz?

Büyük bir heyecan gördük; sevinç ve gurur yaÅŸadık. 86 yıl sonra, Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesinde ve milletimizin gönlündeki haline kavuÅŸtu Ayasofya. Ancak içeride ve dışarıda bundan rahatsız olanları gördük. Marjinal kesimler dışında toplumun ana gövdesi bu adımdan çok memnun. Bazı kesimlerin tepki vereceÄŸi tahmin edilebilirdi. Zira bugüne kadar milletin heyecanlandığı, mutlu olduÄŸu hiçbir iÅŸte farklı davranmadılar. Milletin karşısında duruyorlar ve kendilerini gizleme ihtiyacı bile duymuyorlar. Türkiye, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın da ifade ettiÄŸi gibi, son yıllarda Cumhuriyet tarihinin toplamı kadar iÅŸ ve hizmet yaptı; diplomaside kararlı dik duruÅŸuyla vazgeçilmez bölgesel bir aktör oldu. Bu kesimler, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın liderliÄŸinde yapılan hangi iÅŸten memnun oldular? Türkiye’nin her alanda egemenlik haklarını kullanmasından rahatsız olanlar, ne yazık ki Ayasofya kararında da karşımıza çıktı. Aldırmadan, kararlıkla yolumuzda ilerlemeye devam ediyoruz.

Tartışmaların arkasında da bu mu var?

Tabi ki... Özellikle ülkemizin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin arkasına sığınarak karşı geliyorlar tüm bu ilerleme ve kalkınma hamlelerine. Atatürk’ün ismini istismar etmeyi politik araç haline getirmiÅŸ bir kesim bu. FETÖ de bunu yapmıyor mu? 15 Temmuz’daki sözde darbe bildirisinde bile Atatürk ismi istismar edilmedi mi?

CumhurbaÅŸkanımız açık söyledi

CumhurbaÅŸkanı da buna tepki gösterdi…

Evet, Sayın CumhurbaÅŸkanımız çok net ifade etti. “Fethin en önemli hatırası Ayasofya’nın hangi ÅŸartlar altında 500 yıllık camilik vasfından çıkartılarak müzeye dönüÅŸtürüldüÄŸünü tartışmanın bir anlamı olmadığına, kalmadığına inanıyorum. Önemli olan, ulu mabedin yeniden asli iÅŸlevine, baÄŸlayıcı bir hukuki belge olan vakfiyesinde belirtilen misyonuna dönmüÅŸ olmasıdır” dedi.

Ayasofya’nın yeniden cami olarak açılması geçmiÅŸe deÄŸil bugüne ve geleceÄŸe sözümüzün, kararlılığımızın bir ifadesidir. Ä°deolojik saiklerle milli ve manevi deÄŸerlerimizi karşı karşıya getirme çabaları beyhudedir. Milletimiz zaten bu yararsız tartışmalara prim vermedi, vermeyecektir. Ülkemizin artık yapay karşıtlıklarla kaybedecek vakti, enerjisi yok. Yürüyecek daha çok yolumuz var. Bağımsızlık mücadelemiz bir bütündür ve devamlılığı vardır. Bu ruhla hareket eden her bir bireyin geçmiÅŸe bakışı da bu minvaldedir.

Åžunu kimse hatırından çıkarmasın; Sayın CumhurbaÅŸkanımızın siyaset tarzı radikalizmi dışlar. Radikalizmin her türüne karşıyız. Ayasofya baÄŸlamında ortaya atılan hilafet tartışmalarını da anlamsız ve beyhude buluyoruz. Bunun Türkiye siyasetinde bir karşılığı da yoktur.

Yapay tartışmalarla enerjimizi tüketmeyiz

Atatürk, Cumhuriyet tartışmasının maksadı nedir?

Ayasofya Camii kararı sonrasında rejim tartışması baÅŸlatmaya çalışanlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırası üzerinden toplumun bir kesimini kışkırtmak için uÄŸraşıyorlar. Kaybettikleri imtiyazlarını “Cumhuriyet” ya da “Atatürk” kılıfı ile tekrar saÄŸlamak hedefindeler. Ancak akıl ve izan sınırlarını aÅŸan giriÅŸimlerle toplumsal fay hatlarını harekete geçirmeye çalıştıklarını feraset sahibi milletimiz görüyor. Yapay tartışmalarla toplumsal alanı zehirlemeye, siyaset alanını daraltmaya, iç ve dış vesayet odaklarını canlandırma hevesindeler.

Tezgahların farkındayız

Etkili olur mu sizce?

Buna asla izin vermeyeceÄŸiz. Aziz ÅŸehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ülkemiz, bu cennet vatanımız nice badireler atlattı ama her seferinde eskisinden daha güçlü bir ÅŸekilde yoluna devam etti. Milletimizin feraseti, saÄŸduyusu ve kararlı duruÅŸuyla, ülkemiz özellikle son yıllarda Sayın CumhurbaÅŸkanımızın liderliÄŸinde, enerjimizi sömüren birçok arkaik ve lüzumsuz tartışmayı geride bıraktı; ilerledi ve uluslararası alanda da hak ettiÄŸi saygınlığı kazandı.

Bu ilerlemenin önünde durmak isteyen içeride ve dışarıda bazı kesimler hep oldu. Toplumsal mühendislik giriÅŸimleriyle oluÅŸturulan yapay çatışmaların, aslında enerjimizi sömürmek ve ilerlememizi önlemek için dışarıdakiler ve içerideki iÅŸbirlikçileri tarafından tezgahlandığını hep yıllar sonra anladık. Bu arada nice insanımızı kaybettik, nesiller büyük bedeller ödedi. Artık buna asla geçit vermeyeceÄŸiz. Savunmadan ekonomiye, diplomasiden saÄŸlığa, turizmden mülteci politikalarına kadar her alanda daha güçlü bir Cumhuriyet ve daha bağımsız bir Türkiye için çalışan milletimiz ve devletimizin tüm unsurları bu oyunların ve tezgahların artık farkındadır.

Milletimiz artık uyanık

Bu ‘farkındalığı’ açar mısınız?

Türkiye’nin farklı din, kültür ve inançtan insanların bir arada huzur içinde yaÅŸayabildiÄŸi ender ülkelerden biri olması tarihsel bir gerçektir ve tesadüf deÄŸildir. Yıllardır hedef alınan da bizim bu deÄŸerimizdir. DediÄŸim gibi, toplumun tüm kesimleri artık daha uyanıktır. Bu oyunlara artık gelmeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti; Ä°stiklal Mücadelesi veren aziz ÅŸehitlerimizin ve gazilerimizin omuzunda yükselmiÅŸ, bu ülke için taÅŸ üstüne taÅŸ koyan her bir bireyin alın teriyle, her bir yönetici ve liderin emekleriyle günümüze kadar gelmiÅŸtir. Bu ülke bizimdir. En büyük gücümüz birliÄŸimiz, beraberliÄŸimiz ve kardeÅŸliÄŸimizdir.

Restorasyonun ardından dün ikinci etabının açılışı yapılan Sümela Manastırı da Türkiye’nin her türlü medeniyet mirasına sahip çıktığının somut örneÄŸidir. Fener Rum PatriÄŸi Sayın Bartholomeos da Sayın CumhurbaÅŸkanımızı arayarak, restorasyon ve azınlık cemaatlerine destekleri için teÅŸekkürlerini ifade etmiÅŸtir.

Dünya müslümanları büyük heyecan duydu

Ayasofya’nın ibadete açılmasının yarattığı heyecanı nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

Kaç nesil boyunca heyecanla beklenen Ayasofya, sonunda CumhurbaÅŸkanımızın kararlı duruÅŸuyla cami olarak ibadete yeniden açıldı. Milletimizin Ayasofya Camii heyecanı, geçmiÅŸten günümüze her türlü çabanın ve emeÄŸin bugüne en güzel yansımasıdır. Konuyu din ve inanç özgürlüÄŸü, egemenlik ve bağımsızlık baÄŸlamında yaÅŸayan milletimiz, bir yandan da tarihe bir selam, geleceÄŸe dönük bir duruÅŸu ifade ediyor. Bu, tarifi imkansız duygular ve düÅŸünceler uyandırdı her birimizde. Sadece Türkiye’de deÄŸil elbette. Dünyanın hemen yer yerinde Müslümanlar ve Müslüman dostları da heyecanlandı, duygulandı.

Kaynak:Yeniakit