Talebe ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin iklimsel nedenlerle azaldığı dönemlerde, doğal gaz ile elektrik üretiminin arttığını belirten Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Kıvanç Zaimler, elektrik faturalarının gaz maliyetlerindeki yükselişe bağlı arttığını ifade etti.
Elektrik dağıtım sektörü ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Kıvanç Zaimler, dağıtım şirketleri olarak çok önemli bir yatırım hamlesi başlattıklarını söyledi. Zaimler, dağıtım altyapısının yenilenmesi için 75 milyar TL, bakımı için ise 12,5 milyar TL harcayacaklarını bildirdi.
21 ayrı bölgede vatandaşlara hizmet sağlayan elektrik dağıtım sektörünün çatı kuruluşu olarak her konuda kamuoyu ile şeffaf bir iletişimi, bilgi paylaşımını önemsediklerini belirten Zaimler, “Bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak tüketicilerin tümüne fayda sağlayacak ve elektrik piyasalarının gelişimine destek sunacak araştırmaları ve projeleri üretiyoruz, destekliyoruz ve hayata geçiriyoruz.” şeklinde konuştu.
“Fiyatları belirlemiyoruz, sıkı denetime tabiyiz”
Dağıtım ve Görevli Tedarik Şirketleri’nin faaliyetlerinin tamamen düzenlemeye tabi olduğunu kaydeden Zaimler, “Bu şirketlerin gelirleri Düzenleyici Kurum tarafından 5 yıllık dönemlerde belirleniyor. Bu gelirler rasyonel maliyetler üzerinden tüketici faydası gözetilerek ve şeffaf bir şekilde belirlenir. Tüketici memnuniyeti, servis ve şebeke kalitesi odağında bu şirketlere verilen hedefler her yıl daha zorlayıcı şekilde revize edilmektedir. Dolayısıyla Dağıtım veya Görevli Tedarik Şirketleri fiyat belirleyemezler, fiyat değişikliği talebinde bulunamazlar, hatta herhangi bir bedeli keyfi şekilde tüketiciye yansıtamazlar.” açıklamasını yaptı.
“Doğal gaz maliyetleri faturalara yansıyor”
Talebin arttığı ve aynı zamanda yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin iklimsel nedenlerle azaldığı dönemlerde, doğal gaz ile elektrik üretiminin arttığına dikkat çeken Zaimler, “Uluslararası piyasalarda ticareti dolar bazında yapılan doğal gazın da maliyeti arttığında, bu artışlar enerji bedellerine ve dolayısıyla faturalara yansıyor. Bugün bunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak enerji kaynaklı fiyat artışlarına karşı izlenmesi gereken temel strateji alanlarının olduğunu kaydeden Zaimler, şöyle konuştu: “Bunları 4 maddede özetleyecek olursak:
- Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payını artıracak projelere destek verirken, bu üretim teknolojilerinin yerli insan kaynağı ve teknoloji ile yapılmasını sağlamalıyız.
- Enerjinin üretiminden iletimine, dağıtımından tüketimine kadar her alanda enerji verimliliğini öncelik haline getirmeliyiz. Bunun için kayıplarla mücadele ederken tüketimin her alanında da verimliliği esas almalı, gerekirse bu alanda yatırımlar yapmalıyız.
- Uzun süreli sübvansiyonlardan kaçınmalıyız; zira sübvansiyonlar eninde sonunda gecikmeli de olsa tüm vatandaşlara yansıyacaktır. Aldığı ürünün gerçek maliyetini ödeyen tüketicide hem fiyat öngörüsü hem de tasarruf bilinci oluşacak, öte yandan gerçek maliyetler ile çalışan piyasalara da daha fazla yatırım gelecek ve sağlanan bu arz ile rekabet ortamında enerji maliyetleri düşecek ve tüketici faydası oluşacaktır.
- Bütün bunları hayata geçirmek için de yetkin insan kaynağımızı ve teknolojiyi en etkin şekilde kullanmalıyız ve aynı zamanda en büyük zenginliğimiz olan çevremize de özen göstermeliyiz."
Yorum Yazın