Cumhurbaşkanımız Receb Tayib Erdoğan'dan BM Genel Kurulu'nda Flaş Mesajlar

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) 72. Genel Kurulu görüÅŸmeleri, 120'den fazla devlet ya da hükümet baÅŸkanının katılımıyla baÅŸladı.

ErdoÄŸan, BM Genel Kurul Salonu'nda, BM 72. Genel Kurulu Genel GörüÅŸmeleri Açılışı'nda yer alarak, Genel Kurul'a hitap etti.

KonuÅŸmasına, "BirleÅŸmiÅŸ Milletler 71'inci Genel Kurul BaÅŸkanı sıfatıyla geçtiÄŸimiz yıl boyunca yürüttüÄŸü baÅŸarılı çalışmalar için Sayın Peter Thomson'a teÅŸekkür ediyorum. Genel Kurul BaÅŸkanlığını devralan Sayın Miroslav Layçak'ı da özellikle tebrik ediyorum" diyerek baÅŸlayan ErdoÄŸan, "Ä°nsana Odaklanmak: Sürdürülebi·li·r bi·r dünyada herkes i·çi·n barış ve i·nsanca yaÅŸama mücadelesi' temasıyla toplanan bu yılki Genel Kurulumuzun tüm dünya halkları için hayırlara vesile olmasını diliyorum." ifadesini kullandı.

'Avrupa sözlerini tutmadı'

ErdoÄŸan, Genel Kurul'da bulunanlara "Sayın BaÅŸkan, deÄŸerli delegeler, geçtiÄŸimiz yıl bu salonda sizlerle birlikte oluÅŸumuzun üzerinden geçen sürede maalesef, küresel barış ve istikrar daha da geriye gitmiÅŸtir.

Terörün ve savaşın çirkin yüzünü, dünyanın farklı köÅŸelerinde görmeye devam ediyoruz." sözleriyle seslendi.

Çatışma ortamlarından beslenen teröristlerin, faaliyetlerini muhtelif bölgelere yayarak sürdürdüÄŸünü belirten ErdoÄŸan, yabancı düÅŸmanlığının, kültürel ırkçılığın ve Ä°slam karşıtlığının etrafında buluÅŸan radikal akımların, ÅŸiddet dolu eylemlerini endiÅŸeyle takip ettiklerini dile getirdi.

ErdoÄŸan, bu olumsuz tabloyu tersine çevirmenin en etkili yolunun, bu çatı altında gerçekleÅŸtirilecek samimi iÅŸ birliÄŸi olacağına vurgu yaparak, "Dünya barışı için yeni bir bakış açısı geliÅŸtirmeye ihtiyacımız var. Hiçbir kriz ve hiçbir tehdit, kendi haline bırakılarak çözülemez.

'YPG insanlık suçu iÅŸliyor'

Daha güvenli ve müreffeh bir dünya için hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor.

Türkiye, iÅŸte bu anlayışla giriÅŸimci ve insani bir dış politika yürütüyor." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

 "SURÄ°YE HALKINI, MAALESEF ULUSLARARASI TOPLUM YALNIZ BIRAKMIÅžTIR"

Yedinci yılına giren Suriye ihtilafının, ülkede, bölgede ve tüm dünyada derin yaralar açtığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, konuÅŸmasına ÅŸöyle devam etti:

"Suriye'de siviller ve günahsız yavrularla birlikte bir medeniyet de yok ediliyor.

Bu ülkeyi yerle bir eden, istikrarsızlığın ve zulmün beslediÄŸi terör, sınırları aÅŸarak bir kanser gibi yayılıyor. Demokrasi, özgürlük, adalet, aydınlık bir gelecek talebiyle harekete geçen Suriye halkını, maalesef uluslararası toplum yalnız bırakmıştır. Biz Türkiye olarak, hangi kökenden, hangi meÅŸrepten olursa olursun hepsini de kardeÅŸimiz olarak gördüÄŸümüz, derin tarihi iliÅŸkilerle baÄŸlı olduÄŸumuz bu insanların yaÅŸadıkları trajediye kayıtsız kalamazdık."

ErdoÄŸan, Suriye'de çatışmaların baÅŸladığı 2011 baharından beri sorunun çözümü için her türlü insani ve siyasi gayreti gösterdiklerini vurgulayarak, Türkiye'nin 3 milyonun üzerinde Suriyeli ile 200 binin üzerinde Iraklı sığınmacıya ev sahipliÄŸi yaptığını anlattı.

Ülkede kalıcı bir ateÅŸkesin saÄŸlanması ve barışın tesisi için Rusya ve Ä°ran ile tüm kesimlerin katılımıyla Astana toplantılarını baÅŸlattıklarına dikkati çeken ErdoÄŸan, bu giriÅŸimlerin ardından uzun zamandır tıkanmış olan Cenevre Süreci'nin de yeniden canlandığını söyledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Astana'da varılan mutabakat çerçevesinde Ä°dlib bölgesinin güvenliÄŸe kavuÅŸturulmasıyla ilgili yeni bir planı hayata geçireceklerini bildirerek, "Ülkenin toprak bütünlüÄŸü esasına dayanan, halkın demokratik taleplerine saygı duyan, istikrarlı ve müreffeh bir Suriye'nin inÅŸası yolunda atılacak her adımın destekçisiyiz." diye konuÅŸtu.

 "AB, SADECE 820 MÄ°LYON AVROSUNU GÖNDERDÄ°"

Suriye krizinin baÅŸlamasıyla Türkiye'ye gelen sığınmacılar ve Avrupa'ya yönelen mülteci akınının önüne geçmek için her türlü tedbiri aldıklarını ve almaya devam edeceklerini belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, barınmadan gıda ve giyime, saÄŸlık hizmetinden eÄŸitime kadar sığınmacıların tüm ihtiyaçlarını, Türkiye'yi ziyaret eden herkesin takdirini kazanan bir standartta karşıladıklarını ifade etti.

ErdoÄŸan, ancak bu doÄŸrultuda yürüttükleri çalışmalara Avrupa BirliÄŸi (AB) baÅŸta olmak üzere uluslararası toplumdan yeterli desteÄŸi alamadıklarını özellikle belirtmek istediÄŸinin altını çizdi.

Türkiye'deki kamplarda ve ÅŸehirlerde yaÅŸayan sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılamak için kamunun, sivil toplum kuruluÅŸlarının ve halkın yaptığı harcamaların tutarının 30 milyar doları bulduÄŸunu bildiren ErdoÄŸan, "Buna karşılık, Avrupa BirliÄŸi söz verdiÄŸi 3 milyar avro artı 3 milyar avro yardımın sadece 820 milyon avrosunu göndermiÅŸtir. Uluslararası toplumdan BirleÅŸmiÅŸ Milletler aracılığıyla gelen yardımların tutarı da 520 milyon dolar civarındadır." ifadesini kullandı.

ErdoÄŸan, Suriyeli sığınmacılar için gelen yardımların Türkiye'nin bütçesine girmediÄŸini, bunların sadece BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin ilgili kurumları üzerinden yardım kuruluÅŸları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaÅŸtırıldığını belirtti.

 "MAÄžDUR VE MAZLUM DURUMA DÜÅžMÜÅž HERKESÄ°N YARDIMINA KOÅžUYORUZ"

"Buradan tüm dünyanın huzurunda, topraklarında barındırdığı 3,2 milyon sığınmacının tüm yükünü Türkiye'nin omuzlarına bırakan ülkeleri ve uluslararası kuruluÅŸları, verdikleri sözlere tutmaya davet ediyorum." ifadesine yer veren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Esasen Türkiye, dünya çapında insani yardım ve kalkınma yardımı faaliyetleri yürüten bir ülkedir.

Sadece ülkemize gelen sığınmacılara kucak açmakla kalmıyoruz.

TÄ°KA, AFAD, Kızılay gibi kurumları ve çeÅŸitli sivil toplum örgütleri aracılığıyla dünyanın neresinde olursa olsun maÄŸdur ve mazlum duruma düÅŸmüÅŸ herkesin yardımına koÅŸuyoruz. ÖrneÄŸin Türkiye, Somali'nin yeniden yapılandırılması için resmi kurumları ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla 1 milyar dolarlık bir kaynak kullanmıştır.

Somali konusunda yaptığımız çalışmalar ve elde ettiÄŸimiz sonuçlar, gerçekten benzer çalışmalara örnek olacak düzeydedir.

KesinleÅŸen OECD istatistiklerine göre ülkemiz, 2016 yılında yaptığı 6 milyar dolarlık insani kalkınma yardımlarıyla, bu alanda rakam olarak dünyada ikinci sırada, milli gelirine oranla da ilk sırada yer almaktadır.

Halbuki Türkiye, dünyanın en büyük 17'nci ekonomisidir. GerçekleÅŸtirdiÄŸi insani kalkınma yardımları milli gelirinin binde 8'ine ulaÅŸan Türkiye, bu çerçevede BirleÅŸmiÅŸ Milletler hedeflerini tutturabilen 6 ülkeden biri olmuÅŸtur."

ErdoÄŸan, görüldüÄŸü üzere Türkiye'nin, Genel Kurul'un ana mesajını oluÅŸturan "Sürdürülebilir bir dünya" hedefi için tüm gücüyle çalıştığının, ilerleyen süreçte de bu hassasiyetlerle yoluna devam edeceÄŸinin altını çizdi.

 "DÜNYANIN YENÄ° DEAÅž'LARIN TEHDÄ°DÄ° ALTINA GÄ°RMESÄ° KAÇINILMAZDIR"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye'nin, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlıktan beslenen DEAÅž ve PKK gibi bölgenin en eli kanlı terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadele içinde olduÄŸunu vurguladı. ErdoÄŸan, bunun yanında, ülkenin meÅŸru, demokratik rejimini kanlı bir darbeyle deÄŸiÅŸtirmeye teÅŸebbüs eden FETÖ terör örgütüyle de mücadelesinin devam ettiÄŸini belirtti.

ErdoÄŸan, DEAÅž'ın, Türkiye'nin sınırlarına yönelik saldırılarına karşı Suriye'de baÅŸlattıkları Fırat Kalkanı Harekatı'yla, 243 meskun mahali ve 2 bin kilometrekarenin üzerinde toprağı örgütten temizledikleri bilgisini paylaÅŸtı.

DEAÅž'A KARÅžI MÜCADELE

Bu operasyon sırasında 3 bine yakın DEAÅž militanının etkisiz hale getirildiÄŸini bildiren ErdoÄŸan, teröristlerden temizlenilen bölgeye 100 bine yakın Suriyelinin geri dönerek yerleÅŸtiÄŸini söyledi.

ErdoÄŸan, Fırat Kalkanı Operasyonu'nun, bölgenin iÅŸgalinden bu yana DEAÅž'a karşı elde edilen en büyük baÅŸarı olduÄŸunu dile getirerek, ÅŸunları kaydetti:

"Åžu gerçeÄŸi huzurlarınızda ifade etmek durumundayım, Bölgede, 'DEAÅž'a karşı mücadele verdiÄŸini' söyleyen grupların ve güçlerin büyük bir bölümünün kesinlikle böyle bir amacı yoktur.

Bu gruplar ve güçler, DEAÅž'ı kendi gündemlerini hayata geçirmek için bir araç olarak kullanıyor. PYD-YPG'nin, Suriye'de ele geçirdiÄŸi bölgelerde demografik yapıyı deÄŸiÅŸtirme, halkın mallarına el koyma, kendisine karşı çıkanları öldürme veya sürgün etme yönündeki çabaları insanlık suçudur. DEAÅž'la mücadele meÅŸru bir zeminde yürütülmediÄŸi takdirde, dünyanın yeni DEAÅž'ların tehdidi altına girmesi kaçınılmazdır.

GÄ°RİŞİMDEN VAZGEÇMEYE DAVET EDÄ°YORUZ

Benzer yaklaşımlar, Irak'ta da söz konusudur.

Irak'ın da toprak bütünlüÄŸü temelinde varılacak uzlaÅŸmalara ve ortak gelecek inÅŸa etme ideallerini hayata geçirmeye ihtiyacı vardır. Bağımsızlık talepleri gibi, bölgede yeni krizler, yeni çatışmalar ortaya çıkartabilecek adımlardan uzak durulması gerekiyor.

Buradan, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni, bu doÄŸrultuda baÅŸlattığı giriÅŸimden vazgeçmeye davet ediyoruz. Türkiye'nin bu konudaki çok açık ve kararlı tavrını görmezden gelmek, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni elindeki imkanlardan da edecek bir sürecin önünü açabilir. Yeni çatışmaların fitilini ateÅŸlemek yerine, hep birlikte bölgede huzuru, barışı, güvenliÄŸi, istikrarı tesis için çalışmalıyız."

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Tüm bu geliÅŸmeler ve yaÅŸanan insani trajediler, Türkiye olarak 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyerek sembolleÅŸtirdiÄŸimiz BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyinin yeniden yapılandırılması çaÄŸrımızın haklılığını teyit ediyor. Aynı zamanda BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyinin reforme edilmesinde ne kadar geç kaldığımızın da bu ifadesidir." dedi.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) 72. Genel Kurulu görüÅŸmeleri, 120'den fazla devlet ya da hükümet baÅŸkanının katılımıyla baÅŸladı.

ErdoÄŸan, BM Genel Kurul Salonu'nda, BM 72. Genel Kurulu Genel GörüÅŸmeleri Açılışı'nda yer alarak, Genel Kurula hitap etti.

Suriye ve Irak'ın yanında, Libya ve Yemen gibi terör örgütlerinin etkinlik kurma çabası içinde bulunduÄŸu bölgelerin de yakından takip edildiÄŸini belirten ErdoÄŸan, Libya'daki meÅŸru yönetimin uluslararası toplum tarafından desteklenmesinin, ülkenin istikrarına önemli katkı saÄŸlayacağını söyledi.

ErdoÄŸan, Suriye ve Irak'ta yapılan yanlışların Libya'da tekrarının, Avrupa baÅŸta olmak üzere tüm dünyayı çok daha büyük tehditlerle karşı karşıya bırakacağının unutulmaması gerektiÄŸini vurguladı.

Üzerinde hassasiyetle durdukları bir baÅŸka meselenin de Körfez bölgesinde baÅŸ gösteren ihtilafın bir an önce çözümü olduÄŸuna dikkati çeken ErdoÄŸan, "Bunun için öncelikle Katar halkının hayat ÅŸartlarını olumsuz etkileyen yaptırımların kaldırılması gerektiÄŸini düÅŸünüyoruz. Kuveyt Emiri Åžeyh Sabah'ın krizin çözümüne iliÅŸkin arabuluculuk çabalarını desteklediÄŸimizi burada ifade etmek isterim. Temennimiz bu gayretlerin olumlu sonuç vermesidir." ifadelerini kullandı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Körfez bölgesinin aÄŸabeyi" olarak gördükleri Suudi Arabistan'ın da sorunun çözümü yönünde samimi irade göstereceÄŸini ümit ettiklerini kaydetti.

Bir baÅŸka önemli sıkıntının, dünyanın kanayan yarası olarak gördükleri "Filistin meselesi" ve buna baÄŸlı olarak "Kudüs ile Harem-i Åžerif'in tarihi statüsünün korunması" hususu olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, temmuzda Harem-i Åžerif'te yaÅŸanan krizin, sorunun ne kadar hassas olduÄŸunu gösterdiÄŸini bildirdi.

ErdoÄŸan, barış sürecinin devamının ancak Ä°srail'in yasa dışı yerleÅŸim faaliyetlerini derhal durdurması ve 2 devletli çözüm doÄŸrultusunda adımlar atmasıyla mümkün olduÄŸunu vurgulayarak, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede, uluslararası toplumu DoÄŸu Kudüs, Batı Åžeria ve Gazze'deki Filistinli kardeÅŸlerimize, bağımsız ve coÄŸrafi bütünlüÄŸe sahip Filistin Devleti mücadelelerinde destek olmaya davet ediyorum.

Bir baÅŸka potansiyel kriz alanı olan Balkanlar, her ne kadar çatışma ortamı yoksa da hala çok ciddi sınamalarla karşı karşıya bulunan bir coÄŸrafyadır. Balkan ülkelerinin, Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleÅŸmelerine büyük önem veriyoruz. Dünyanın bu müstesna bölgesinde barışın, istikrarın ve refahın hakim olması için üzerimize düÅŸen görevleri yerine getirmeyi sürdüreceÄŸiz.

Güney Kafkasya'da Azerbaycan ve Gürcistan'ın toprak bütünlüÄŸünün saÄŸlanması, bölgesel istikrarın özellikle anahtarıdır. Bu nedenle Yukarı KarabaÄŸ, Abhazya ve Güney Osetya ihtilaflarının çözümü için çok daha fazla gayret göstermeliyiz."

 "NÜKLEER SÄ°LAHLARIN HER ÇEŞİDÄ°NE KARÅžIYIZ"

Bugün görmezden gelinen her krizin, yarın bölgesel ve hatta küresel bir çatışmanın fitilini ateÅŸleme potansiyeline sahip olduÄŸunun asla unutulmaması gerektiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, "Bu çerçevede son günlerde dünya gündemini giderek daha yoÄŸun ÅŸekilde meÅŸgul eden nükleer silahların her çeÅŸidine karşı olduÄŸumuzu da özellikle belirtmek istiyorum. Dünyayı nükleer silah belasından tümüyle temizlemeden bu tür sorunların üstesinden gelemeyeceÄŸimiz açıktır." ifadelerine yer verdi.

Kıbrıs'ta 2008'de baÅŸlayan kapsamlı müzakere sürecinin, Rum tarafının anlaşılmaz tutumu sebebiyle sonuçsuz kalmasından üzüntü duyduklarını belirten ErdoÄŸan, "DoÄŸu Akdeniz'de son yıllarda keÅŸfedilen doÄŸal kaynakların bölgenin barışına, istikrarına ve refahına hizmet etmesi için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Kıbrıs Türklerinin haklarına saygı gösteren çözüm tekliflerini deÄŸerlendirmeye hazırız." diye konuÅŸtu.

- "İnsani dram konusunda da iyi bir sınav verememiştir"

ErdoÄŸan, dünyanın, tüm bu küresel ve bölgesel sorunlarla mücadele ederken, birkaç hafta önce Myanmar'dan aldığı acı haberlerle bir kez daha irkildiÄŸini vurguladı.

Myanmar'ın Arakan bölgesindeki Müslüman toplumun, provokatif terör eylemleri bahane edilerek, adeta bir etnik temizlik yapıldığına dikkati çeken ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Zaten çok büyük bir yoksulluk ve sefalet içinde yaÅŸayan, vatandaÅŸlık hakları dahi ellerinden alınmış olan Arakan Müslümanlarının köyleri yakılmakta, yüz binlerce insan bölgeden ve ülkeden göçe zorlanmaktadır. Bölgeden göç eden insanların yönlendirildiÄŸi BangladeÅŸ'teki kamplar, asgari insani ihtiyaçları dahi karşılayabilecek durumda deÄŸildir.

Uluslararası toplum, tıpkı Suriye'de olduÄŸu gibi, Arakan Müslümanlarının maruz kaldığı insani dram konusunda da iyi bir sınav verememiÅŸtir. Åžayet, Myanmar'da yaÅŸanan bu trajedinin önüne geçilmezse, insanlık tarihi yeni bir kara lekenin utancıyla baÅŸ baÅŸa kalacaktır. Asıl olan, BangladeÅŸ baÅŸta olmak üzere, ülke dışına sığınan Arakan halkının asırlardır yaÅŸadıkları kendi topraklarında güven, huzur ve refah içinde hayatlarını sürdürebilmelerini temin etmektir. Türkiye olarak bu krizin çözümü için de gayret ediyoruz."

 "O ZAMAN HERKES BAÅžININ ÇARESÄ°NE BAKMANIN YOLLARINI ARAR"

Kazakistan'ın baÅŸkenti Astana'da, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatının toplantısı vesilesiyle katılımcı ülkelerle bu konuda özel bir oturum gerçekleÅŸtirdiklerini anımsatan ErdoÄŸan, "EÅŸim, oÄŸlum, DışiÅŸleri Bakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı BangladeÅŸ'e o kampları yerinde görmeye gönderdik ve orada yaptıkları ziyaretle gıda, ilaç, giyim bu tür destekler ve ikinci etabını da takip ediyoruz, bu desteklerimiz devam edecek." dedi.

BM binasında bugün de Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı Rohingya Temas Grubu toplantısının yapılacağını kaydeden ErdoÄŸan, "Ülkemizin resmi kalkınma yardım kuruluÅŸu olan TÄ°KA Myanmar'da yardım faaliyeti yürütebilen tek organizasyon durumundadır. Ayrıca AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı ve çeÅŸitli sivil toplum kuruluÅŸlarımız, BangladeÅŸ ve diÄŸer ülkelerde maÄŸdur durumda bulunan Arakanlı Müslümanlara insani yardım ulaÅŸtırma faaliyetlerini sürdürüyor." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, ilgili ülkelerin gereken imkanları saÄŸlaması halinde, yardım faaliyetlerini daha kapsamlı ÅŸekilde sürdürmek istediklerini anlattı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile de bu konuları görüÅŸtüklerini bildiren ErdoÄŸan, "Åžimdi ise bu adımları süratle atmanın hazırlığı içindeyiz." ÅŸeklindeki görüÅŸünü paylaÅŸtı.

 "ARTIK 2. DÜNYA SAVAÅžI SONRASI DÜNYA YOK, DÜNYA ÇOK DEĞİŞTÄ°"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tüm bu geliÅŸmeler ve yaÅŸanan insani trajediler, Türkiye olarak 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyerek sembolleÅŸtirdiÄŸimiz BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyinin yeniden yapılandırılması çaÄŸrımızın haklılığını teyit ediyor. Aynı zamanda BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesinde ne kadar geç kaldığımızın da bu ifadesidir.

Tüm dünyanın temsilcileri sıfatıyla bu çatı altında bir araya gelen bizler, terör örgütlerinin cinayetlerine, insani krizlere ve maÄŸduriyetlere engel olacak bir irade ortaya koyamazsak, o zaman herkes başının çaresine bakmanın yollarını arar. Bu anlayışın yaygınlaÅŸması durumunda dünyamız yeni bir kaos ve zulüm fırtınasının içine sürüklenir. Batı ülkeleri yabancı düÅŸmanlığı, ırkçılık, Ä°slam karşıtlığı gibi eÄŸilimleri engellemezse, kriz bölgelerindeki ülkeler, terör örgütleriyle ve yoksullukla kararlı bir ÅŸekilde mücadele etme iradesi ortaya koymazsa ve hep birlikte bunların tamamı için iÅŸ birliÄŸi yapmazsak sürdürülebilir bir dünyada herkes için barış ve insanca yaÅŸama ideallerimize nasıl ulaÅŸabiliriz?

Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi döneminde yakın iÅŸ birliÄŸi içinde olduÄŸumuz Sayın Genel Sekreterin, bu doÄŸrultuda yürüttüÄŸü çalışmaları destekliyoruz. Mevcut yapısıyla insanlığın hayrına somut adım atma kapasitesi kalmamış olan bu çarpık sistemin devamında ısrar etmek, kimsenin faydasına deÄŸildir."

Güvenlik Konseyinin demokratik, ÅŸeffaf, adil ve etkin yapıya kavuÅŸmasını istediklerini ifade eden ErdoÄŸan, Konseyin, tamamı aynı hak ve yetkilere sahip, her yıl 10'u yenilenmek suretiyle hepsi de 2 yıl görev yapan 20 üyeden oluÅŸan bir yapıya kavuÅŸturulması teklifinde bulunduklarını söyledi.

Böylece dünyadaki ülkelerin tamamının, sıraları geldikçe bu önemli kurumda söz sahibi olacağına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, "Artık 2. Dünya Savaşı sonrası dünya yok, dünya çok deÄŸiÅŸti. Öyleyse sadece 5 daimi üyeyle idare edilen bir dünya deÄŸil, tüm dünya ülkelerinin görev aldığı dünya ülkeleriyle idare edilen bir BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyinin insanlığın vicdanı olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasını ÅŸöyle tamamladı:

"Sözlerime son verirken, yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaÅŸlarımızın aynı olduÄŸunu hatırlatmak istiyorum. Sizleri, dünyanın farklı köÅŸelerinde akan gözyaÅŸlarını dindirmek amacıyla bir an evvel harekete geçmeye çağırıyorum. 72'nci Genel Kurul çalışmalarının, bu doÄŸrultuda yapacağımız çalışmalara katkıda bulunacağını ümit ediyorum. Bu duygularla, insanlığın ortak parlamentosu olan bu çatı altında özellikle tüm ülkeleri ve halkları, ÅŸahsım ve ülkem adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

www.sabah.com