Terör ve ihanet suçundan hüküm giyen 3 vekilin Meclis üyeliğinin sonlandırılmasını “siyasete darbe” olarak yansıtmaya çalışan CHP ve avanesini millet, siyaset kurumunun ayaklar altına alındığı 28 Şubat sürecinde zalimleri alkışlamasıyla hatırlıyor.
Siyasete vurulan her darbenin arkasında yer alan CHP ve HDP’nin, terör ve casusluk nedeniyle mahkum olan 3 vekilin TBMM’deki görevinin sonlandırılmasını “siyasete darbe” olarak nitelendirmesi manidar karşılanıyor. Malum zihniyetin, 28 Şubat’ta siyasetin üzerinden silindir gibi geçen darbecilere verdiği destek hafızalarda yerini koruyor.
Geçmişte zulmü alkışlıyorlardı şimdi ağlıyorlar
Terör ve ihanet suçundan hüküm giyen 3 vekilin TBMM’deki görevinin sonlandırılması gündemdeki yerini koruyor. Dağdaki teröristlerle devleti tehdit eden HDP’li Leyla Güven, Eren Bülbül’ü şehit eden PKK’lının cenazesine koşan Musa Farisoğulları, MİT TIR’larına ilişkin devlet sırrı niteliğinde görüntüleri ele geçirerek yayınlanmasını sağlayan CHP’li Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini “siyasete darbe” diye nitelendirerek ortalığı ayağa kaldıran CHP ve avanesini millet, siyaset kurumunun ayaklar altına alındığı 28 Şubat sürecinde zalimlere alkış tutmasıyla biliyor.
Siyasete balans ayarı günleri
CHP’nin tüm uygulamalara destek verdiği 28 Şubat’ta, Refah Partisi’nin kapatılmasına sevinen, Fazilet Partisi’nin kapısına kilit vurulmasıyla coşan, Başbakanlıktan indirilen Erbakan hapse atılırken tepinenler, Türkiye’nin en büyük kentini yöneten Tayyip Erdoğan şiir okuduğu için görevden alınıp cezaevine atıldığında zafer naraları atıyordu.
Daha sonra CHP’ye üye olacak olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, milletin iktidara taşıdığı Refah Partisi’ne 21 Mayıs 1997’de kapatma davası açarak kapısına kilit vurulmasını sağladı. Vural Savaş, 7 Mayıs 1999’da Fazilet Partisi’nin kapatılması yönünde dava açtı ve başarılı oldu. 28 Şubat süreciyle başbakanlıktan düşürülen Necmettin Erbakan başta olmak üzere RP’nin 68 yöneticisine uyduruk “kayıp trilyon” davasında hapis cezası verildi.
Vekilleri idamla yargıladılar!
Siyasete “balans ayarı” vermekle övünen CHP destekli zorbaların döneminde; RP Milletvekili Hasan Mezarcı, şehid vekil Ali Şükrü Bey’le ilgili soru önergesi verdi diye Meclis’ten atılıp zindana tıkıldı. RP Rize Milletvekili Şevki Yılmaz’a 5 kez tutuklama kararı çıkarıldı. Gurbete iltica etmek zorunda kalan Yılmaz’a gıyabında; TSK’ya, Meclis’e ve Mustafa Kemal’e hakaret iddiasıyla peş peşe ceza kararları çıkarıldı. Dönemin RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal, RP milletvekilleri Hasan Hüseyin Ceylan ve İbrahim Halil Çelik idamla yargılandı. Milli Görüş davası kapsamında haklarında dava açılan 3 siyasetçi, “Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” gibi ağır suçlamayla karşı karşıya bırakıldı. RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk’ün yani sıra Recai Kutan, Fehim Adak ve Musa Demirci’ye 22 yıla kadar hapis cezası istendi.
277 belediye başkanını attılar
Laikçi zorbalar bunlarla yetinmedi. Yerel yönetimlere kan kusturan dönemin muktedirleri, 28 Şubat 1998-28 Şubat 2001 tarihleri arasında “laikliğe aykırı tutum sergiledi” diyerek 309 belediye başkanı hakkında 277 işlem yaptı. Refah Partisi’nin belediye başkanları, “irtica” paranoyasıyla tek tek görevden uzaklaştırıldı. Türkiye’nin en büyük kentini yöneten dönemin İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan sadece ve sadece şiir okuduğu için görevden alınıp 26 Mart 1999’da cezaevine konuldu.
Zorbalar CHP’de yuvalandı
Siyasetin cunta postalları altında ezildiği dönemin uygulayıcıları daha sonra tek tek CHP’de toplandı. RP ile FP’yi kapatarak milli iradeye darbe vuran Vural Savaş, görevi biter bitmez CHP’ye kaydoldu. Savaş, CHP’den vekil aday adayı bile oldu. Darbenin sivil ayağındaki Nur Serter, iki dönem CHP’den milletvekili yapıldı. 28 Şubat’in iki numaralı ismi Org. Çevik Bir’in ismi, CHP’li belediye tarafından İzmir’in en kalabalık ilçesi olan Buca’nın en büyük meydanına verildi.
Yeniakit
Yorum Yazın