Mülteci yardımlarına en fazla katkıda bulunan ülkelerden biri olan Suudi Arabistan mülteci barındırmaya ise yanaşmıyor.
Nedenleri muhafazakâr Arap ülkesinin siyasi yapısından kaynaklanıyor.
Cidde'de yayımlanan “Arab News” adlı Suudi arabistan gazetesinin bir haberinde, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri'nin Zaatri mülteci kampına yapılan yardımdan dolayı kraliyet ailesine teÅŸekkür ettiÄŸi belirtilmekteydi. “Suriyeli Mültecileri Destekleme Kampanyası” tarafından 70 bin kilo hurma toplanıp kamp sakinlerine dağıtılmıştı. Kamp yönetimi de, mültecilerin hayat ÅŸartlarının düzeltilmesine katkılarından dolayı Suudi Arabistan yönetimine ÅŸükranlarını bildirmiÅŸti.
Suudi Arabistan'ın yardımseverliÄŸi kraliyetin kurucusu Abdül Aziz bin Abdul Rahman El Suud'a kadar uzanıyor. O dini inancının doÄŸrultusunda her Müslüman'ın din kardeÅŸlerinden yardımını esirgememesi gerektiÄŸini düÅŸünen ve ülkesindeki ilk insani yardım kuruluÅŸlarını açan bir lider olarak hatırlanır.
Vakfın dini karakterine uygun olarak Ä°slam'ın büyük bayramlarında da hayır iÅŸlerine önemli kaynak ayrılır. Ramazan ayı boyunca Lübnan'ın Sayda kentindeki Suriyeli mültecilere 3 milyondolarlık yemek dağıtılmıştı.
En fazla yardım edenler
Suudi Arabistan daha ziyade sembolik olduÄŸu için kamuoyu tarafından da dikkatle izlenen çalışmalar dışında mülteciler için baÅŸlatılan kapsamlı yardım kampanyalarına da katılıyor. 2013 yılında Kuveyt'te düzenlenen Körfez ülkeleri donörler toplantısında 910 milyon dolar bağış toplanmış, yardım fonuna Kuveyt 325 milyon, Suudi Arabistan ise 212 milyon dolar yatırmıştı. 2014 yılındaki ikinci bağış kampanyasına da Suudi Arabistan 18 milyon dolarla katılmıştı. Yine 2014'te Suudi Arabistan kesenin aÄŸzını iyice açtı ve Suriyeli ve diÄŸer mültecilere yardım ulaÅŸtırılabilmesi için 755 milyon dolarlık bağışta bulundu. Uluslararası Kalkınma TeÅŸkilatı bünyesindeki “Küresel Ä°nsani Yardım” programının verilerine göre, Suudi Arabistan en fazla yardımda bulunan ülkeler listesinin altıncı sırasında yer alıyor.
Mülteci gelmesin
Fakat Suudi Arabistan ÅŸimdiye kadar tek bir Suriyeli mülteci dahi kabul etmedi. Bu Arap ülkesi, mültecilerin tehlikeli Avrupa yolunu seçmelerini tercih ediyor. “Amnesty International”,Uluslararası Af Örgütü'nün bir raporunda, “Körfez ülkelerinin yeniden yerleÅŸtirme programlarına katılmamasının utanç verici olduÄŸu, hâlbuki Körfez Arap ülkelerinin din ve dil birliÄŸi nedeniyle, savaÅŸtan ve takibattan kaçan Suriyeli mültecilere yardım ve himaye verenlerin başında gelmesi gerektiÄŸi”, belirtilmekteydi.
ÇoÄŸu Körfez ülkesinde yabancıların sayısı oldukça yüksek. 29 milyonluk Suudi Arabistan nüfusunun altı milyonu ülkede yasal çalışan Asya ve diÄŸer Ä°slam ülkelerinin vatandaÅŸlarından oluÅŸuyor. Yabancı oranı Kuveyt'te yüzde 60, Katar'da yüzde 90, BirleÅŸik Arap Emirlikleri'nde ise yüzde 80'i buluyor. Mülteciler bu oranların daha da büyümesine yol açacaktı. Anlaşılan bundan duyulan endiÅŸe, Irak ve Suriyelilere sığınma imkanı tanıma eÄŸiliminden ağır basıyor.
Aynı zamanda, çalışma izniyle gelen yabancıların aksine mültecilerin sınır dışı edilmesi da zor. Suudi Arabistan yönetimi kendi vatandaÅŸlarına çalışma imkânı yaratabilmek için 2014 yılında 370 bin yabancıyı sınır dışı etmiÅŸti. Mültecilerin ülkeden çıkarılmasının büyük etnik sorunlara yol açacağını düÅŸünen Riyad yönetimi, “mültecileri içeri almazsak, çıkarmak zorunda da kalmayız” mantığıyla hareket ediyor.
Arap Baharı korkuttu
Åžimdi vatansız kalan Suriyelilerin, Suudi hanedanını kuÅŸkuya sevk eden bir isyan sonunda ülkeden kaçmış olmaları da Riyad'ın tutumunda önemli rol oynuyor. Tıpkı 2011 yılındaki Arap Baharı'nın Suudi Arabistan'ı endiÅŸelendirdiÄŸi gibi. Suudi Arabistan'da da sosyal adalet, siyasi ve kültürel özgürlük ile hukuk devleti talepleri Riyad'ı sosyal yardımları arttırarak halkın öfkesini gidermek zorunda bırakmıştı.
Suriyeli mülteciler de aynı deÄŸerleri savunacak ve Suudi Arabistan'daki düzeni rahatsız edecekti. Aynı zamanda dini görüÅŸleri daha liberal olduÄŸundan Vehhabilerin aşırı muhafazakâr Ä°slam anlayışıyla uyuÅŸmayacaktı. Suudi Arabistan'ın mülteci kabul etmemesinin baÅŸlıca nedeni bu olabilir.
Riyad'ın iltica politikası Almanya'da da eleÅŸtiriliyor. “Handelsblatt” gazetesinde çıkan bir yorumda ÅŸu satırlara yer verildi: “Suudi Arabistan sorumluluktan kaçıyor, oysa savaÅŸ bölgelerine doÄŸrudan komÅŸu olan süper zengin Körfez ülkelerinin ahlaki açıdan bölgenin mazlum mültecilerine daha fazla yardım etmeleri gerekirdi.”
Yorum Yazın