Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu yıl ilki düzenlenen “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” Ödül Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törene, iş, sanat, akademi ve spor dünyasından birçok isim katıldı. Albayrak, enerji sektöründe çalışan kadın sayısının arzu edilen seviyede olmadığını belirterek, “Bugün kadınlara bir çağrı yapmak istiyorum. Özellikle kariyerinin hemen başında ya da kariyer planlaması aşamasında olanlara. Enerji ve maden alanında sizlere büyük ihtiyaç duyuyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak, kadın çalışan oranının arzu ettiğimiz noktada olmadığı bu alanda biz sizlere pozitif ayrımcılık yapacağız.” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu yıl ilki düzenlenen “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni”nde yaptığı konuşmada, burada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.
Bu özel günün, ülkemiz kadınlarına hayırlar getirmesini dileyen Erdoğan, “Vatanın bekası için, evladını, eşini feda eden şehit analarının ve eşlerinin derin acısını paylaşıyor, yüce yüreklerini hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Rabbim kalplerini teskin etsin, şehitlerimizi rahmetiyle kuşatsın. Suriye’nin mazlumları, Filistin’in gözü yaşlı kadınları, Myanmar’ın çaresizleri başta olmak üzere, mağdur ve mazlum coğrafyalarda yaşayan tüm kadınlar için ‘8 Mart, umut olsun’ diyorum.” şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, kadın konusunun, asırlar boyunca birçok şekilde konuşulduğunu, tartışıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bazen ihtirasların, bazen hak mücadelelerinin mevzusu oldu. Cinsiyetçi bakış, kadın ve erkeği karşı karşıya getirdi. Oysa kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Tıpkı bir kuşun iki kanadı gibi. Bir kuş nasıl tek kanatla uçamazsa, insanlık da tek taraflı ilerleyemez. Kadınlarını, hayatın çeşitli alanlarından men eden toplumlar gelişemez. Özellikle Müslüman toplumlarda, kadınların mahrumiyetleri söz konusu olduğunda, fatura genellikle dine kesilir. Oysa hiçbir felsefe, hiçbir düşünce, kadına İslam kadar hakiki bir mevki vermemiştir. Kadını ve erkeği, birbirinin velîsi kılmıştır. İslamiyetin ilk dönemlerinde kadın, gerektiğinde toplumun öğretmeni, ticaret kervanlarının sahibi, hatta savaşların neferi olmuştur. Fakat zaman içinde, farklı dini yorumlar, İslam’ın gerçek kadın telakkisini tahrif etmiştir. Bugün ne yazık ki Müslüman toplumlar, henüz Kuran’ın seviyesine yükselememiştir. Böyle bir ortamda Türkiye, gerek inanç ve kültür kodlarındaki bu özü yeniden hatırlayarak, gerekse uluslararası hukuku gözeterek, kadınlarımızı hak ettiği mevkiye taşıma azmindedir.”
Kadınların olmadığı bir siyasetin, ekonominin, bürokrasinin eksik kalacağını vurgulayan Erdoğan, “Kadınların var olmadığı bir demokrasi mücadelesi, başarıya ulaşamaz. Bugün burada, dalgalara, fırtınalara direnerek başarı elde eden çok sayıda kadın görüyorum. Özellikle erkek egemen sektörlerde kadın varlığı son derece kıymetlidir. ‘Kadınlar yapamaz’ denen alanlarda, cesaretiniz, dirayetiniz ile varlık gösterdiniz. Türkiye’ye enerji verdiniz. Hepinizi kutluyorum.” ifadelerini kullandı.
“SİZLERİN ENERJİSİNE TÜM DÜNYA KADINLARININ İHTİYACI VAR”
Erdoğan, gelecek yüzyılın en önemli konularının çevre, enerji ve kadın olacağını belirterek, şunları söyledi:
“Kadın gücünü devreye sokabilen toplumlar ilerleyecektir. Çevre ve enerji gibi, zaman zaman karşı karşıya gelen mevzular söz konusu olduğunda, kadın varlığı daha da hayati bir önem kazanmaktadır. Tabiatın dilinden iyi anlayan kadınların, enerji sektörüne elinin değmesi, çok sayıda duyarlılığı beraberinde getirecektir. Taşıdığı çevresel hassasiyetler nedeniyle ödüle layık görülen kadınlarımız olduğunu biliyorum. Akademi ile hayatın gerçekleri arasında köprüler kurarak, içindeki enerjiyi işteki enerjiye taşıyan kadınlar tanıyorum. Yerli kaynakların kullanımını önceleyen, ekip çalışmalarını ustaca yöneten, yeni istihdam alanları açan hanım ağalar biliyorum. Gerek evinin işiyle meşgul, gerekse farklı sektörlerde çalışan, ter döken tüm kadınlarımızın emeği kutsaldır, hepsi aydınlık geleceğimizin mayasıdır. Dünya tarihi, ‘Kadın başıma ne yapabilirim?’ yanılgısının karşısında dimdik duran Rosa Parks’ları görmüştür. Ordulara kafa tutun Nene Hatun’ları yazmıştır. Halide Edip, Birinci Dünya Savaşı’nın dumanı hala ülkemizin üzerinde tüterken, meşhur konuşmasında şöyle demişti: ‘Bütün milletlerin haklarını kazanacağı gün çok uzak değildir. O gün geldiği zaman bayraklarınızı alınız, bu maksat için canlarını veren kardeşlerimizi ziyaret ediniz. Şimdi yemin edin ve benimle birlikte tekrarlayın: yüreğimizdeki mukaddes heyecan, milletlerin hakları ilan edilinceye kadar devam edecektir.’ Bugün biz de aynı heyecanla haykırıyoruz; yüreğimizdeki mukaddes heyecan, Afrikalı, Filistinli, Myanmarlı masumların sorunlarını çözünceye kadar devam edecektir.”
Geçtiğimiz hafta Afrika ülkelerini ziyaret ettiklerini hatırlatan Erdoğan, “Oradaki kadınların, çocukların halleri emin olun içimi bir kere daha acıttı. Sizlerin enerjisine, heyecanına, sadece bu ülkenin değil, tüm dünya kadınlarının ihtiyacı var. Bize düşen, bu gücü artırmaktır.” dedi.
Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Enerjimizi çoğaltmanın yolu ise, sevgiden, toplumsal uzlaşıdan geçiyor. Gelin güç birliği yaparak, mayasında insan sevgisi olan bu enerjiyi, kulakların duymadığı, gözlerin görmediği sorunlara kanalize edelim, vicdanın sesi olalım. Güç tek başına anlamlı değildir. Şiddet için de kullanılabilir. Aslolan bu gücü vicdanın, irfanın emrine vermektir. Bu düşüncelerle, hayatımıza kattıkları yüksek değerle ödül alan tüm enerjik kadınlarımızı kutluyorum. Birbirinden başarılı kadınlarımız arasında seçim yapmak zorunda kalan, ülkemizin medarıiftiharı jüri üyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Her biriniz, Türkiye’nin 2023 hedeflerini güçlendirecek birer umutsunuz. Bu ödül gecesinin düzenlenmesine öncülük eden ve bizleri, başarılarıyla göz kamaştıran kadınlarımızla tanıştıran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızı yürekten kutluyorum. Bu çalışmaya emek veren herkese teşekkür ediyorum. Ödüllerin ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
ALBAYRAK: CİNSİYET ADALETSİZLİĞİNE SON VERECEK BİR BAŞLANGIÇ OLSUN
Bakan Albayrak, konuşmasında, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, bu gününü, cinsiyet adaletsizliğine son verecek bir başlangıç olması temennisinde bulundu.
Türkiye’nin, kadını başının tacı, aile kurumunun mimarı olarak gören kadim bir medeniyetin, cenneti kadının ayakları altına seren yüce bir dinin mensubu olduğunu söyleyen Albayrak, “Bizler kadın ve erkeği birbirini tamamlayan, onları bir elmanın iki yarısı gibi gören bir zihniyetin temsilcileriyiz. Tarihimizin hiçbir döneminde kadınlarımızın yok sayıldığı ya da toplum dışına itildiği bir dönem olmamıştır. Dünya tarihinde kadının adı yokken, Türk kültüründe, devlet yönetiminden sosyal ve kültürel hayata kadar her alanda bizleri zirveye taşıyan kadınlarımızın izlerini görmek mümkündür.” diye konuştu.
Meşhur Arap gezgini İbn Battuta’nın, “İbn Battuta Seyahatnamesi” adlı eserinde bu durumu detaylarıyla anlatırken tarihe düştüğü notu paylaşan Albayrak, konuşmasında Battuta’nın, “Bu yörede gördüğüm ilginç tutumlardan biri de erkeklerin kadınlara gösterdikleri aşırı saygıdır. Bu memlekette kadınlar erkeklerden üstün sayılıyor.” ifadelerine yer verdi.
Kadının söz hakkının olmadığı, demokrasi mücadelesine omuz vermediği, siyasi haklarının kısıtlandığı bir yönetim anlayışının henüz olgunluğa erişemediğini vurgulayan Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türk tarihi bu yönüyle bütün dünyaya örnek olacak türdendir. Eski Türk devletlerinde ‘Hakan ve hatunun buyruğu’ ifadesi ile başlamayan emirnameler geçerli sayılmazdı. İslam sonrası dönemde ise imparatorların sultanlara fikrini sorduğu, danıştığı, onlarla teatide bulunduğunu görüyoruz. Genç Cumhuriyetimiz ise 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı vererek bu alanda pek çok gelişmiş ülkeden daha öncü davranmıştır. Kızlarını diri diri toprağa gömen, türlü batıl inançlarla kadını şeytanlaştıran, kız çocuklarına isim vermeyen ve dahi sofrasına bile oturtmayan medeniyetlerin kol gezdiği, dünyanın karanlığa gömüldüğü bir çağda, Türk kadını, azmi, fedakarlığı, cesareti, bilgi ve birikimi ile yaptırdığı şifahaneler, imarethaneler, kervansaraylar, camiler, çeşmeler ve nice eserlerle medeniyetimizin zirve noktasına ulaşmasında büyük rol oynadı. Milletimizin istiklal ve istikbal mücadelesinde de yine kadınlarımız hep ön sıralardaydı. Düşmana vatan topraklarını dar eden Nene Hatunlar, Kara Fatmalar, Şerife Bacıların yazdığı destan hangi tarihe sığar? Ümitsizliğin kol gezdiği bir zamanda binlere seslenerek ‘Bugün elimizde top ve tüfek denilen alet yok fakat ondan büyük, ondan kudretli bir silahımız var; hak ve Allah’ diyerek milli mücadele şuurunu diri tutan Halide Edipler yetiştiren bir milleti hangi güç esir edebilir? Türk kadınının Kurtuluş Savaşı’nda verdiği bu kutlu mücadeleyi, Gazi Mustafa Kemal şu sözlerle ifade ediyor; ‘Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez.”
“BU EŞİTLİĞİ NE YAZIK Kİ İNSANOĞLU KENDİ ELİYLE BOZUYOR”
15 Temmuz darbe girişiminde büyük bir cesaret ve mücadele örneği gösteren kadınların, gelecek kuşaklara onurlu bir miras bıraktığının altını çizen Albayrak, 15 Temmuz şehitleri Zeynep Sağır, Sevda Güngör, Seher Yaşar, Kübra Doğanay, Demet Sezen, Cennet Yiğit, Gülşah Güler, Ayşe Aykaç, Sevgi Yeşilyurt, Türkan Türkmen Tekin, Yıldız Gürsoy, Şerife Boz, Sema Tutar, Safiye Bayat, Derya Ovacıklı, Türkan Güder ve Mine Özer’i isimleriyle andı.
“Ecdadımızdan devraldığımız ay yıldızlı sancağımız yere düşmesin diye hayatlarını feda ettiler” diyen Albayrak, adını sayamadığı tüm şehitleri, şükran ve minnetle andığını ifade etti.
Albayrak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Cenab-ı Hak Kur’an’da insanlığa hitap ederken, (Ey İnananlar) demiş ve hiçbir zaman kadın erkek ayrımı yapmamıştır. Bizleri yaratan Yüce Allah böyle bir ayrım yapmamışken, insanların kadın erkek ayrımı yapması ve kadını erkeklerden daha aşağı görmesi, açıkça ifade ediyorum ki cinsiyet ırkçılığından başka bir şey değildir. Biz hep şuna inanıyoruz, kadın eli değmeyen iş, incelikten, zarafetten ve merhametten nasibini almamış demektir. Bugün dünyanın dört bir yanında edebiyattan tıbba, güzel sanatlardan matematiğe, enerjiden spora kadar her alanda kadınlarımızın başarısı bizlerin göğsünü kabartıyor. ‘Kadının içindeki gücü ortaya çıkarmalıyız’ diyen sözlerin gerçekliğine inanmıyorum. Çünkü kadın zaten yaradılışı itibariyle güçlüdür. Bu eşitliği ne yazık ki insanoğlu kendi eliyle bozuyor. Önce zihinlerimize kadın erkek eşitsizliğini yerleştiren önyargılara hapsoluyoruz. Ardından pek çok uygulama da bu yanlış anlayışın sonucu olarak ortaya çıkıyor.”
Enerji ve maden alanında kadın çalışan ve yönetici sayısının arzu edilen noktada olmadığını aktaran Albayrak, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak, kadın çalışan oranının arzu ettiğimiz noktada olmadığı bu alanda, biz sizlere pozitif ayrımcılık yapacağız.” dedi.
“MİLLİ ENERJİ İÇİN KADINLARIMIZA İHTİYAÇ VAR”
Albayrak, Türkiye’nin Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamındaki hedeflere ulaşmak için de kadınlara ihtiyaç duyduklarını vurguladı.
Program kapsamında verilecek ödüllerin, bu sektörde çalışmak isteyen birçok kişi için de ilham kaynağı olacağını belirten Albayrak, “Ben burada bir parantez de özellikle girişimcilik ödüllerine açmak istiyorum. Her biri ayrı bir başarı hikayesi yazan girişimcilik kategorisindeki adaylarımız, bulundukları yörelere ya da yaptıkları iş koluna yeni bir ses, yeni bir nefes getirmişlerdir. Bütün bu girişimler, kurulan bir hayal ya da ortaya atılan bir fikirden doğup büyüyor. Merak tutkusu ya da yeni şeylerin peşinde koşma arzusu ile daha önce denenmemiş, yapılmamış, söylenmemiş şeyleri ortaya koyma gayreti, beraberinde ilham veren başarıları da getiriyor. Ben buradan bütün girişimcilere seslenmek istiyorum. Korkmayın, hayallerinizin peşinden koşun. Araştırın, planlayın, projelendirin. Hata yapmaktan çekinmeyin. Farklı düşünün, farklı olun, fark yaratın.” diye konuştu. Albayrak, bu süreçlerde başarısızlıkla da karşılaşılabileceğini fakat yeniliğin her zaman bir sonraki adımda gizli olduğunu dile getirdi.
Her bir başarının, yeni başlangıçların geleceğine ışık tutacağına inandığını söyleyen Albayrak, şunları kaydetti:
“Umutla beklediğimiz yarının büyük ve güçlü Türkiyesini hep birlikte inşa edeceğiz. Bu vesileyle, başarıyla sürdürmekte olduğumuz terörle mücadelemizde verdiğimiz şehitlere Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyor, kıymetli ailelerine sabırlar diliyorum. Onların şehadetleriyle milletimiz ilelebet payidar kalacaktır. Bu imanı boğmaya, bizleri zillete düşürmeye çalışanlar, dün nasıl tarihin tozlu sayfalarında yok olduysa, bugün de aynı hataya düşenler, milletimizin cesareti, şecaati ve vatan aşkı karşısında yok olmaya mahkum olacaklardır.
EN BÜYÜK ALKIŞ ZÜMRAN ÖMÜR’E
Jüri üyeliklerini Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Demirören Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay, Citibank Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Sare Aydın Yılmaz, Vitol Türkiye Üst Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Azeri, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Erişah Arıcan ve devlet sanatçısı Hülya Koçyiğit’in yaptığı programda 6 dalda ödül dağıtıldı.
Sabancı Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selmiye Alkan Gürsel’e “Akademi” ödülünü Ferit Şahenk verirken, Aksa Gümüşhane Bayburt Doğalgaz Dağıtım AŞ Şirket Müdürü Rahime Meydan’a “Profesyonel” ödülünü, Güler Sabancı takdim etti.
ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Nevin Selçuk, “İş dünyası” ödülünü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’ndan alırken, “Girişimci” ödülünü, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Kurucu Üyesi Zümran Ömür’e, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya verdi. Ömür, salonda yaptığı konuşmayla uzun süre alkışlandı.
ALBAYRAK’TAN ANNESİ VE EŞİNE TEŞEKKÜR
“Enerjide örnek şirket” ödülünü, Uludağ Elektrik Perakende AŞ alırken, Bakan Albayrak bu ödülü, şirket adına Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’e takdim etti.
Albayrak, bu sırada yaptığı konuşmada, hayatına dokunan iki önemli kadın annesi ve eşine teşekkür ederek, “Beni sadece 9 ay karnında taşımayıp bugünlere gelmemde borçlu olduğum anneme, hayatta yaşadığım tüm zorluklarda yanımda duran, sırtımı dayadığım, yoldaş olan, eş olan çok değerli eşime teşekkür etmek istiyorum.” dedi.
Jüri özel ödülünü ise Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı oyuncularına, Emine Erdoğan takdim etti.
Törende 6 dalda ödüllerin verilmesinin ardından, Bakan Albayrak, Erdoğan’a hediye takdiminde bulundu.
www.sabah.com.tr
Yorum Yazın