Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “2015’i büyümenin daha yüksek, ve faizlerin daha düşük olduğu bir yıl olarak bekliyoruz" dedi.
BaÅŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, “2015’i büyümenin daha yüksek, cari açık, enflasyon ve faizlerin daha düÅŸük olduÄŸu bir yıl olarak bekliyoruz. 2015’in ortalarında bir genel seçim var ama Türkiye’nin siyasi istikrarının seçimden güçlenerek çıkacağına inanıyoruz” dedi.
BaÅŸbakan Yardımcısı Babacan, Mersin GiriÅŸimci Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi’nin (Mersin GÄ°AD) bu yıl ikincisini düzenlediÄŸi ‘Altın Kale Ödül Töreni’ne katıldı. Mersin GÄ°D BaÅŸkanı Alper Gürsoy’un ev sahipliÄŸinde HiltonSA Otel’de düzenlenen törene, Babacan’ın yanı sıra Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Burhanettin Kocamaz, AK Parti Mersin Milletvekilleri Nebi Bozkurt, Ahmet Tevfik Uzun ve ÇiÄŸdem Münevver Ökten, Türkiye Genç Ä°ÅŸadamları Konfederasyonu (TÜGÄ°K) Genel BaÅŸkanı Erkan Güral ile ödül alanlar ve çok sayıda iÅŸ adamı katıldı.
BaÅŸbakan Yardımcısı Babacan, ödül töreninde yaptığı konuÅŸmada, 2014 yılı Türkiye ve dünya ekonomisini deÄŸerlendirerek, 2015’ten beklentilerini açıkladı. Türkiye’nin 2015’te G-20’nin dönem baÅŸkanlığını yapacağını anımsatan Babacan, dünyanın en büyük ekonomilerinden oluÅŸan G-20’nin, 19 ülke ve Avrupa BirliÄŸi ülkeleriyle birlikte dünya nüfusunun 3’te 2’sini, dünya ticaretinin yüzde 75’ini, dünya ekonomisinin de yüzde 85’ini oluÅŸturduÄŸu son derece önemli bir platform olduÄŸuna dikkat çekti. Türkiye’nin 2 yıl önce seçimle baÅŸkanlık elde ettiÄŸini ve Aralık ayında resmen dönem baÅŸkanlığını devraldığını aktaran Babacan, “Åžimdiye kadar müsteÅŸarlar toplantısını gerçekleÅŸtirdik, merkez bankası baÅŸkan yardımcıları toplandı. Åžubat ayı başında ilk bakanlar ve merkez bankası baÅŸkanları toplantısını gerçekleÅŸtiriyoruz. Yıl boyunca 100’ün üzerinde etkinlik olacak. 15-16 Kasım’da liderler zirvesi düzenleyeceÄŸiz. NATO liderler zirvesi sonrasında en etkili zirve olacak. Bir yıl boyunca dünya ekonomisiyle ilgili tüm önemli maddeleri Türkiye’de konuÅŸacağız” diye konuÅŸtu.
“GELÄ°ÅžMEKTE OLAN ÜLKELERDE BÜYÜME ORANLARI DAHA DÜÅžÜK OLACAK”
Dünya ekonomisinin 2008 krizinden bu yana arzu edilen güce ulaÅŸamadığına, büyümenin hala zayıf ve kırılgan olduÄŸuna iÅŸaret eden Babacan, bölgeden bölgeye, kıtadan kıtaya deÄŸiÅŸkenlik gösteren büyüme oranları olduÄŸunu dile getirerek, “GeliÅŸmekte olan ülkelerde büyüme oranları geçtiÄŸimiz 10 yıla göre daha düÅŸük olacak. Böyle bir dönemdeyiz. Yine de geliÅŸmiÅŸ ülke grubundan çok daha fazla büyüme hızlarını 2015 yılında geliÅŸmekte olan ülkelerde göreceÄŸiz” ifadelerini kullandı.
“KOBÄ°’LER VE DÜÅžÜK GELÄ°RLÄ° ÜLKELERÄ° G-20 GÜNDEMÄ°NE TAÅžIDIK”
Türkiye’nin dönem baÅŸkanlığında G-20 gündeminde neler olacağını da anlatan Babacan, bir önceki dönem baÅŸkanından aldıkları küresel ekonomik büyümeden dünya ticaretine, uluslararası vergilendirmeden yatırımlara kadar 11 ayrı konu baÅŸlığını aynı hızla yürüttüklerini söyledi. Türkiye’nin dönem baÅŸkanı olarak, KOBÄ°’ler ve az geliÅŸmiÅŸ ya da düÅŸük gelirli ülkeler olmak üzere 2 önemli konuyu G-20’ye taşıdığını bildiren Babacan, “Her bir gündem altında bu iki konuyu özellikle iÅŸliyoruz. Dünyada en büyük iÅŸ organizasyonu, iÅŸ dünyasında çatı örgüt Dünya Ticaret Odası ICC’ye önerimiz oldu, ‘Küresel KOBÄ° Forumu oluÅŸturalım, dünyadaki KOBÄ°’lerin sesini uluslararası platforma taşıyacak yapı kuralım’ dedik. Genel sekreter geldi ,‘konuyu inceledik ve baÅŸlıyoruz’ dedi, el sıkıştık ve ÅŸu anda mutabakat muhtırası hazırlanıyor. Ä°mzalanınca dünyada ilk kez dünya KOBÄ°’lerinin sesi olacak yapıyı Türkiye’de kurmuÅŸ olacağız. Bundan sonra sürekli kalıcı bir yapı olacak. B-20 dediÄŸimiz kadın giriÅŸimciler, kadınların iÅŸ dünyasındaki etkinliÄŸini artıracak yeni bir çalışma var. Bu bize geçen yıl Kasım ayında önerildi. Çalıştık ve B-20’nin altında 20 ülkenin iÅŸ örgütlerinden oluÅŸan yapının altında böyle bir çalışma baÅŸlatma kararı aldık. Türkiye’nin dönem baÅŸkanlığı önemli ilklerin baÅŸlatılıp yapıldığı bir dönem baÅŸkanlığı olarak hatırlanacak” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“TÜRKÄ°YE EKONOMÄ°SÄ° Ä°ÇERÄ°DEKÄ° VE DIÅžARIDAKÄ° OLUMSUZ GELÄ°ÅžMELERE RAÄžMEN BÜYÜMEYE VE Ä°STÄ°HDAM ÜRETMEYE DEVAM EDÄ°YOR”
Türkiye ekonomisi bütün içerideki ve dışarıdaki olumsuz geliÅŸmelere raÄŸmen büyümeye, istihdam üretmeye devam ediyor” diyen Babacan, 2013-2014 yıllarında Gezi olaylarıyla baÅŸlayan 17-25 Aralık operasyonlarına dayanan bir süreç yaÅŸadıklarını, yerel ve cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinin yapıldığını anımsatarak, ÅŸöyle devam etti: “Suriye’deki iç savaÅŸ devam etti, Irak’ta istikrar oluÅŸmadı, Rusya-Ukrayna gerginliÄŸi de düÅŸünülünce jeopolitik ortam Türkiye için çok da elveriÅŸli deÄŸildi. Tüm olumsuzluklara, ABD Merkez Bankası’nın para politikalarını sıkılaÅŸtırmaya baÅŸlamasına raÄŸmen Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. GüneydoÄŸu Asya’da geliÅŸmekte olan ülkelerde büyüme hızı 2014’te Türkiye’deki büyüme hızının altında. GüneydoÄŸu Asya’nın tümünde Türkiye’den düÅŸük büyüme var. Latin Amerika’ya bakıyorsunuz ortalama büyüme hızı Türkiye’nin altında. Orta ve doÄŸu Avrupa ülkelerinin ortalaması çok zayıf gidiyor. Tüm bu ÅŸartlara raÄŸmen Türkiye geçmiÅŸe göre memnun olmadığımız ama içindeki ÅŸartlarımıza bakınca istikrarlı ve makul diyebileceÄŸimiz bir büyümeye sahip. Üstelik bu büyüme daha düÅŸük rakamlar görsek de yine de istihdam üretiyor, 1 milyon 200 bin kiÅŸi arttı son 12 ayda. Üniversite mezunu kadınlar daha çok iÅŸ hayatına giriyorlar. Ä°stihdam piyasamız hızlı ÅŸekilde yapı deÄŸiÅŸtirmekte ve bununla ilgili özel bir çaba ortaya koymalıyız.”
“Ä°Åž GÜCÜ PÄ°YASASININ KATILIÄžI Ä°ÅžSÄ°ZLÄ°K ORANLARIMIZI AÅžAÄžI ÇEKMEMÄ°ZÄ° ZORLAÅžTIRIYOR”
Türkiye’de istihdamın artmasının büyümeyle ilgili olduÄŸunu, ancak iÅŸ gücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesinin de önemli olduÄŸunu vurgulayan Babacan, ÅŸunları söyledi: “OECD ülkeleri içinde iÅŸ gücü piyasasının en katı olduÄŸu ülke, esnek çalışma modellerinin en az kullanıldığı ülke Türkiye. Bizim iÅŸsizlik oranlarımızı aÅŸağı çekmemizi zorlaÅŸtıran en önemli konu. Önümüzdeki dönemde neler yapmamız gerektiÄŸinin hazırlıklarını yaptık, 25 ayrı alanda öncelikli dönüÅŸüm programlarımızı açıkladık ve bu 25 dönüÅŸüm programında eylem planlarını baÅŸbakanımız 3 grup halinde açıklamaya baÅŸladı. Kasım’da 9 dönüÅŸüm programında 417 eylem vardı, Aralık’ta ikinci grupta 425 adet eylem vardı. Her bir eylem hangi konuda ne yapacağımızı ve hangi tarihte bitmesi gerektiÄŸin söylüyor. Tüm bu çalışmalarda bir takvim var ve baÅŸbakanımızın kamuoyuna açıkladığı 2018’e kadar devam edecek çalışma var.”
“BÜYÜMEMÄ°Z ÜZERÄ°NDEKÄ° BASKIYI AZALTMANIN TEK ÇARESÄ° YAPISAL REFORMLAR”
Yapısal reformların önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin daha yüksek bir büyüme trendine girmesi için olmazsa olmaz ÅŸartlar olduÄŸunun altını çizen Babacan, “Ekonomimizin bugünkü yapısı ve enerjideki dışa bağımlığımız ve tasarrufun düÅŸük olması büyüme oranlarımız üzerinde baskı oluÅŸturuyor. Bu baskıyı azaltmak için artık tek çare yapısal reformlar üzerinde özellikle durmak ve bu konudaki uygulamaları ilerletmek. Sadece Türkiye için deÄŸil, dünya için de bu geçerli. G-20 ülkeleri de geçen yıl yapısal reformlar üzerine taahhütlere girdiler. Bizim kadar detaylı ortaya koyan yok. Ülkelerin yapısal reform taahhütlerini topluyoruz, bu ülkelerin bu reformları yapıp yapmadığıyla ilgili mekanizmayı çalıştıracağız. Sadece Türkiye deÄŸil, pek çok ülkenin yapısal konularda hızlı adım atması gerekiyor” dedi.
“SON BÄ°R YILDA KREDÄ° HACMÄ°NDEKÄ° ARTIÅž YÜZDE 16’YA Ä°NDÄ°”
“Yapısal reformlar iÅŸin kilidi ama temel reformlarda da bir sapma olmayacak” diyen Babacan, bütçenin son derece disiplinli ÅŸekilde uygulanmaya devam edildiÄŸini, bütçe açığının milli gelirin yüzde 1,4’ü olacağını söyleyerek, “2015 için koyduÄŸumuz açık hedefi yüzde 1,1. Avrupa’nın en düÅŸük oranlarından biri. Para politikalarında Merkez Bankası’nın ihtiyatlı çizgisi devam edecek. Bankacılık düzenlemeleriyle ekonominin sektörel konularda ne yönde ilerlemesi gerektiÄŸini belirleyecek çalışmalar var. Kredi hacminin yüzde 35-36 gibi yüksek oranda büyüdüÄŸü bir dönemde Türkiye ekonomisinin saÄŸlıklı büyüdüÄŸünü söylemek mümkün deÄŸil. GereÄŸini yapmazsanız ekonomide balonlar dediÄŸimiz patlayabilecek riskler oluÅŸur. 2011’de baÅŸlattığımız makro ihtiyati tedbirlerle kredinin kontrollü artmasını saÄŸladık. Son bir yılda kredi hacmindeki artış yüzde 16’ya indi. Tüketici kredisinde yüzde 7-8 oranında. Halkımız geliriyle orantılı harcama yapsın. Gelir doÄŸrultusunda kredi alınmaması riskli. Bankaları KOBÄ° kredilerine yönlendirdik tedbirle, son 1 yılda kredi hacmi yüzde 15-16 artarken KOBÄ° kredilerinde artış yüzde 25. Ticari kredilerin yüzde 20 arttığını görüyoruz son 1 yılda. Tüketici kredilerinde dikkatli gitmek ama KOBÄ° finansmanı üretim, yatırımsa o alanın önünü açık tutmak önemli. Olumlu sonuçları gördük. G-20 içinde makro ihtiyati tedbirleri en etkin kullanıp sonuç alan ülke Türkiye oldu” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“BAÅžARININ TEMEL Ä°LKELERÄ° GÜVEN VE Ä°STÄ°KRAR”
Türkiye ekonomisinin nasıl baÅŸarılı olduÄŸunun sorulduÄŸunu da ifade eden Babacan, “Biz de diyoruz ki, bu iÅŸ çok da zor deÄŸil, kritik birkaç ilkesi var. O ilkelere dikkat etmeli, temel ilkelerden saparsanız sıkıntı gözükebilir. Temel ilkeler güven ve istikrar. Bu iki kavram yerinde deÄŸilse ekonomide ilerleme mümkün deÄŸil. Türkiye’deki siyasi istikrar ekonomideki baÅŸarılarımızın da en önemli temel sebeplerinden biri. Siyasi istikrar öngörülebilir olunca ekonomide uygulama daha kolay oluyor. Siyasi istikrarın riske girdiÄŸi dönemlerde ekonomi olumsuz etkilenebiliyor. Her iki kavrama da önem verdik. Bir önemli konu yine ekonomide büyümenin kaynağı. Büyüme nereden gelecek? Bizim modelimizde ekonomide büyümenin kaynağı hep özel sektör oldu. Devletin görevini biz düzenleme, ön açma olarak gördük. Bir bakıma gölge etmeme olarak gördük. Bunu da Türkiye’de ilerlettik. Arzu edilen noktaya henüz gelemedik, halen yatırım ortamıyla ilgili sorunlarımız var, öngörülemeyen alanlarımız var. Özellikle yargı alanında büyük sıkıntılarımız var. Yerel yönetimlerin iÅŸ dünyasıyla olan iliÅŸkisinde sorun var, üniversite-sanayi iÅŸbirliÄŸi arzu ettiÄŸimiz kadar güçlü deÄŸil. Tüm bunlar önümüzdeki dönemin çalışma alanları, gündemi. Türkiye’nin hangi alanlara konsantre olacağının iÅŸaretleri. 12 yıldır tek başına iktidar olan hükümet olarak 2023 hedeflerini gözeterek yeni programlar, eylem planları açıklıyoruz. Pek çok konuda Türkiye önemli mesafe kaydetti ama daha çok konuda da önümüzde uzun bir yapılacaklar listesi var ve bu yapılacaklar konusunda da önümüzdeki dönemde elimizden gelen azami çabayı hep beraber göstereceÄŸiz, gerçekleÅŸtireceÄŸiz” diye konuÅŸtu.
2015 Türkiye ekonomisi beklentilerini de açıklayan Babacan, ÅŸunları söyledi: “Pek çok parametreye baktığımızda 2015 yılının 2014 yılına göre çok daha iyi bir yıl olacağını öngörüyoruz. Büyümenin daha yüksek olduÄŸu, cari açığın daha düÅŸük olduÄŸu, enflasyonun daha düÅŸük olduÄŸu, enflasyona baÄŸlı olarak faizlerin daha düÅŸük olduÄŸu bir yıl olarak bekliyoruz inÅŸallah 2015’i. 2015’in ortalarında bir genel seçim var ama bu seçimi Türkiye’nin baÅŸarıyla geçireceÄŸine ve Türkiye’nin siyasi istikrarının bu seçimden güçlenerek çıkacağını bekliyoruz, buna inanıyoruz. Ondan sonra 2019 yılına kadar da seçimsiz bir 4 yıl olacak. Bu son derece önemli, 4 yıllık seçimsiz bir dönem artık ekonominin çok daha ön planda olduÄŸu ve ekonominin daha çok konuÅŸulup daha çok konsantre olacağı bir dönem olacak. Zor ama gerekli reformların da daha rahat yapılacağı bir dönem olacak 2015-2019 yılları arasındaki dönem.”
Babacan, konuÅŸmasının ardından Mersin GÄ°AD tarafından ‘Altın Kale Ödülleri’ne layık görülen 9 isme tek tek ödüllerini verdi.
Yorum Yazın