Artık Batı’nın Müşterisi Değil, Rakibiyiz

Toplantıda vurgulanan konular arasında ÅŸu tespitler öne çıktı: Bugüne kadar Türkiye savunma sanayiinde Batı’nın pazarı idi ÅŸimdi rakibi oldu, savunma sanayiinde millîleÅŸme bilinci güçlendi ve gittikçe bu bilinç yaygınlaşıyor, millîleÅŸtirme programının daha da hız kazanıp güçlenmesi için makro ve mikro cepheler açılmalı, sabır ve inançla, yakın ve uzak hedeflere doÄŸru çalışmalar yoÄŸunlaÅŸmalı, savunma sanayiinde KOBÄ°’lere daha çok yer verilmeli.

Toplantının açılış konuÅŸmasını yapan UTESAV BaÅŸkanı Ä°srafil Kuralay: “Ülkemizin ve dünyanın yaÅŸadığı sıkıntıları göz önüne aldığımızda savunma sanayinde milli üretimin ne kadar önemli olduÄŸunu bir kez daha idrak ediyoruz. Özellikle zor zamanlarda dost diye bildiÄŸimiz ülkelerin çok da dost olamadıklarını anladık. O nedenle savunma sanayinde daha çok yerli ve milli üretime önem vermeliyiz. Savunma sanayinde yapılan baÅŸarılı çalışmalara KOBÄ°’leri de dâhil edersek daha kalıcı yapılanmayı baÅŸarmış olacağız. Bütün çalışmalarımız erdemli bir dünya için olmalıdır” dedi.

Toplantıyı yöneten UTESAV BaÅŸkan Yardımcısı Mehmet Akif Özyurt da, millîleÅŸtirmenin tabana yayılarak daha da güçlendirilmesi gerektiÄŸine iÅŸaret ederek ÅŸunları söyledi:

“Savunma sanayiimizde çok güzel iÅŸler yapılıyor. Ancak kritik bir öneme sahip olan savunma sektörümüzde, dış bağımlılıktan kurtulma anlamına da gelen ‘millîleÅŸtirme’ hedefi doÄŸrultusunda, almamız gereken daha çok mesafe var. Bugün artık dünya için üreten, önemli kapasite, kalite ve insan gücüne ulaÅŸmış binlerce KOBÄ°’mizin de bu sektörden daha fazla pay almaları saÄŸlanmalıdır. Daha koordineli bir çalışma ve doÄŸru bir organizasyonla, büyük-küçük her ölçekteki yerli firmalarımızı daha fazla sektöre katma yolu ile millîleÅŸtirmeyi tabana yayarak, her türlü teknolojiyi üretecek güce sahip bir duruma gelebiliriz. Bu noktada kamu, akademi ve özel sektörün iÅŸbirliÄŸi çok önemlidir.”

Fikir Ä°klimi Toplantısında, beyin fırtınası formatında yapılan çalışmanın sonucunda ortaya çıkan baÅŸlıklardan bazıları ÅŸunlar oldu:

•    Savunma sanayii ile ilgili çok sayıda kurum mevcut olup, bunlar arasında Savunma Sanayii MüsteÅŸarlığı merkezli koordinasyon saÄŸlanmalıdır.

•   Yüksek teknoloji gerektiren savunma sanayiinde baÅŸarının en önemli parametresinin “teknoloji üretebilecek yetkinlikte insan kaynağı ve teknik personel” olduÄŸu gerçeÄŸine binaen bu kapsamda stratejiler geliÅŸtirilmeli ve uygulamalar yapılmalıdır.

•       Savunma Sanayii Stratejisinin gerçekçi tespitler üzerine bina edilmesi ve kıt kaynakların bu strateji doÄŸrultusunda doÄŸru yatırımlara yönlendirilmesi saÄŸlanmalıdır.

•       Eko sistemin geliÅŸtirilmesi için vakıf firmaları, ana yükleniciler ile KOBÄ°’lerin uygun ve adil bir iÅŸ modelinde buluÅŸturulması gereklidir.

•       Özellikle savunma sanayiine girecek KOBÄ°’lerin geliÅŸtirilmesi için offsetler önemli bir enstrüman olarak doÄŸru ve etkin ÅŸekilde kullanılmalıdır.

•       Ar-Ge destekleri rafine edilerek, Ar-Ge’den ticari ürüne geçiÅŸte yaÅŸanan sorunların ortadan kaldırılabilmesi için özellikle “sistem mühendislerine olan ihtiyacın giderilmesine” yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

•       Her alanda olduÄŸu gibi, savunma sanayii alanında da Gönül CoÄŸrafyamız ile olan iliÅŸkilerin sıklaÅŸarak artması gereklidir.