Ahmet Necdet Sezerle ilgili ÅŸok itiraf

"UÄŸur Mumcu cinayetinde dezenformasyon yüzünden Ä°slamiçevreleri hedef aldık"

Kendisinin de o dönem farklı açıklamalarda bulunduÄŸunu hatırlatan HatipoÄŸlu, "ÖzeleÅŸtiri yapıyorum. PiÅŸmanım. Hem kendi arkadaÅŸ grubumuzun içinde hem de medya eliyle farklı yönlendirildik. Özel Harp Dairesi tarafından planlanmış bir senaryoyu göremedik." dedi.

Kanal 5'e konuk olan Demokratik Üniversiteler Platformu BaÅŸkanı Prof. Dr. Tahir HatipoÄŸlu, medyanın, bir dönem belli yapılanmalar tarafından kullanıldığını ifade etti. UÄŸur Mumcu'nun öldürülmesinin hemen ardından, yine medyanın devreye girdiÄŸini anlatan HatipoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti: "Basın bir dezenformasyon görevi üstlendi. Olayın gerçek faillerinin görülmesi engellendi. Ben de o dönem farklı açıklamalarda bulundum. ÖzeleÅŸtiri yapıyorum. PiÅŸmanım. Hem kendi arkadaÅŸ grubumuzun içinde hem de medya eliyle farklı yönlendirildik. Bu '28 Åžubat' döneminde çok daha etkili kullanıldı. Hatta Danıştay saldırısının ardından da kartel medya yine devreye sokularak olayları farklı mecralara çekmeye çalıştı. UÄŸur Mumcu ve Danıştay saldırısı Ä°slamcılara yıkılmak istendi. Mumcu'da baÅŸarılı oldular ama Danıştay saldırısı tutmadı. Bu iki olay da tamamen Özel Harp Dairesi tarafından planlanmış bir senaryoydu."

Mumcu suikastını yapanların içeride olmadığını, toplumun içinde dolaÅŸtıklarını savunan HatipoÄŸlu, dosyanın derinlemesine yeniden gözden geçirilmesini istedi. "Türkiye'de laik-anti laik çatışması çıkartarak, darbelere zemin hazırlayan yapılar deÅŸifre edilmelidir." diyen HatipoÄŸlu, Mumcu gibi Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok ve Necip HablemitoÄŸlu cinayetlerinde de derin devlet izinin aranması gerektiÄŸini vurguladı.

"AHMET NECDET SEZER, ATADIÄžI REKTÖRLERDEN MÄ°TÄ°NGLERE KATILMALARINI Ä°STEDÄ°"

HatipoÄŸlu, 2003'teki 'Ordu Göreve' pankartının açıldığı miting hakkında da deÄŸerlendirmelerde bulunarak, "Talimat MGK'dan, hayata geçiren, dönemin YÖK BaÅŸkanı Kemal Gürüz'dü. MGK'nın talimatı doÄŸrultusunda üniversitedeki akademik kadroları Gürüz baskı altına aldı. 'Ordu Göreve' pankartının açıldığı miting baÅŸta olmak üzere, Anıtkabir'e 'cumhuriyet elden gidiyor' diye yapılan çıkarmalar ve cumhuriyet mitinglerine saÄŸlanan katılım da Gürüz'ün dayatmaları sonucunda gerçekleÅŸti. Hatta dönemin CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer de devredeydi. Atadığı rektörlerden mitinglere katılmalarını istedi." diye konuÅŸtu.

O dönem, bazı rektörlerin kendi aralarında, "Darbe geliyor, biz makamlarımızı koruyalım" ÅŸeklinde konuÅŸtuklarını aktaran HatipoÄŸlu, tam bir statüko hastalığı olduÄŸunu söyledi. Bir nevi makamlarını kaybetmemek için darbeyi desteklediklerini anlatan HatipoÄŸlu, "'Darbe olsun biz makamlarımızı koruyalım' beklentisi ile hareket ettiler. Bir takım garantiler de aldılar. Sonuçta aynı zihniyet. Maskeleri ise her zaman Kemalizm oldu. Bunun sayesinde bir dönem dokunulmazlık elde ettiler." ÅŸeklinde konuÅŸtu. haber7