28 Şubat darbesinde üniversiteden atılan Prof.Dr. Ahmet Ağırakça, Mardin Artuklu Üniversitesi’ne Vekil Rektör olarak atandı.
28 Åžubat’ta toplumun farklı kesimlerinde birçok acı, sıkıntılar ve büyük haksızlıklar yaÅŸandı. Darbe sürecinde görevinden uzaklaÅŸtırılan ve ÅŸuan Mardin Artuklu Üniversitesi’ne Vekil Rektör olarak atanan Prof.Dr. Ahmet Ağırakça, "28 Åžubat sürecinde üniversiteden atılan bir kimsenin bugün rektörlük makamında oturması 28 Åžubat’ın intikamı deÄŸil, hakkın ve adaletin tecelli etmesidir" dedi. Artuklu Üniversitesi’nin medyada yolsuzluklarla anılmasını bir talihsizlik olarak deÄŸerlendiren Prof.Dr. Ağırakça, "Biz, bunun böyle olmasını ve bir dönemde göreve baÅŸlamayı da asla temenni etmiyorduk" diye konuÅŸtu.
Kendisinin 28 Åžubat maÄŸduru olduÄŸunu hatırlatan Prof.Dr. Ağırakça, ÅŸunları söyledi: "Bu dünyada bazen hayat zikzaklarla doludur. Bazen insanların önünü tıkayan hadiseler olur. Bazen de Cenab-ı Allah insanların önünü açar. 28 Åžubat’ta o günkü YÖK yönetimi tarafından yalnız ben deÄŸil onlarca profesör arkadaşımız doçent ve yardımcı doçent arkadaşımız sıkıntı çekti. Bugün için Türkiye’de her ÅŸey deÄŸiÅŸti ve artık eski Türkiye deÄŸil yeni bir Türkiye var. Yeni Türkiye’de daha çok kardeÅŸlik daha çok birliktelik daha çok beraberliÄŸi istiyoruz. Herkesin özgürce ifadesini yapabileceÄŸi herkesin özgür bir ifadeyle kendini anlatabileceÄŸi bir ortamdayız. Özgürlükler vardır. Haklar artık gasp edilmiyor."
"REKTÖRLÜK MAKAMINDA OTURMAM HAKKIN VE ADALETÄ°N TECELLÄ°SÄ°DÄ°R"
28 Åžubat’ta kendisini çok ezdiklerini dile getiren Prof.Dr. Ağırakça, üniversitenin kapısından dışarı atıldığını, odasının kapatıldığını ve kitaplarının paketlenmek suretiyle üniversitenin önüne konulduÄŸunu söyledi. Prof.Dr. Ağırakça, bunları tekrarlattırmayacaklarını belirterek sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: "Asla bunları kimseye yaÅŸattırmayacağız. 28 Åžubat’ta yaÅŸadıklarımızı kimseye yaÅŸattırmayacağız. Biz kardeÅŸlikten yanayız. Birlikten, huzur ve sevgiden yanayız. Ben, 28 Åžubat’ta maÄŸdur oldum. Beni maÄŸdur eden bir rektör ve bugün ben onun o gün ihraz ettiÄŸi makamı ihraz ediyorum. Ben bu makamda oturuyorum. Bu güzel bir zevktir aslında, farklı bir duygudur. Bu farklı duyguyu ben yaşıyorum. Bir zamanlar üniversiteden atılan bir kimsenin bugün rektörlük makamında oturması 28 Åžubat’ın intikamı deÄŸil, hakkın ve adaletin tecelli etmesidir. Hak ve adalet bugün tecelli etmiÅŸtir ve bundan dolayı da hiçbir kimse Türkiye’de zulme ve haksızlığa uÄŸramayacaktır. Temenni ediyoruz ki, Türkiye özgürlükler üniversitesi olsun. Özellikle üniversitelerimiz akademik yuva olsun. Siyaset buraya girmesin. Siyasi anlayışlar buranın uzağında olsun."
Siyasi anlayışlar ve tercihlerin kiÅŸisel olduÄŸunu anlatan Ağırakça, sözlerine ÅŸöyle devam etti: "O dışarıdadır sandıkta olabilir. Ama üniversite içerisinde asla ve katiyen siyasi hakimiyetler ve siyasi anlayışlar olmamalıdır. Biz buna karşıyız. Ama üniversitede yapılması gerekenler vardır. Bunu da ÅŸiddetle arzuluyoruz oda akademik çalışmalardır. Akademik yayınlardır. Ve kurumların geliÅŸtirilmesidir. Bugün mevcut kurumlara yeni kurumların eklenmesidir. Biz bunları arzu ediyoruz."
"ÇÖZÜM SÜRECÄ°NE LOKOMOTÄ°F OLACAÄžIZ"
Barış sürecine olan katkılarının üzerinde duracaklarını belirten Prof. Dr. Ağırakça, YaÅŸayan Diller Enstitüsü’nü de daha iyi bir hale getirip çok iyi bir ÅŸekilde geliÅŸtirmeye çalışacaklarını kaydetti. Barış sürecine üniversitenin her yönüyle katkısı olacağını anlatan Prof. Dr. Ağırakça sözlerini ÅŸöyle tamamladı: "Sempozyumlarıyla, konferanslarıyla, panelleriyle barış sürecini en iyi ÅŸekilde güçlendireceÄŸiz ve ona biz katkıda bulunacağız, lokomotif olacağız. Herkesi yan yana getireceÄŸiz. Bugün için belki kimsenin hatırına gelmeyecek bir süreç içerisine girdik. Bu barış sürecini dünden itibaren yaÅŸamaya baÅŸladık. Bu üniversitede gerçekleÅŸmeye baÅŸladı. Herkes herkesi kucaklayacak ve sevecektir."
Kaynak : Ä°HA
Yorum Yazın