Cumhuriyet kurulduktan sonra maalesef belirli bir süreden sonra tezgahlar, oyunlar devreye girmeye baÅŸlandı, derin ve karanlık ama aslında ülkeyi yönetenler üzerinden ülkem hiç boÅŸ bırakılmadı. Sürekli sıcak, diri tutuldu. Fitneler... Yeri geldi, alevi sünni durumu baÅŸlatıldı, yeri geldi Kürt - Türk olayı üzerinde oyunlar oynandı. Tabi bu sadece benim ülkemde deÄŸil iÅŸte darbe yaptırdıkları karıştırdıkları Mısır, Libya, Fas, Tunus, Irak gibi ülkelerin durumu ortada özellikle Arap Baharı denilen safsatanın çıktığı döneme baktığımızda birçok analiz yapabiliriz, birçok Avrupa ülkesi krizle pençeleÅŸirken yönetimleri yıkılırken silah baronlarının silah stokları aÄŸzına kadar doluyken bu Arap baharını çıkarıp hem silah stoklarını boÅŸaltıp hem de yeni kaynaklar oluÅŸturup OrtadoÄŸu’nun öz sermayesini daha önce sömürdükleri gibi sömürmeye baÅŸladılar. Türkiye de bu planın bir parçasıyken Türkiye de 11 yıldır aÅŸamadıkları bir irade oluÅŸtu. Bu onların beklemediÄŸi bir durumdu. Bu iradeyi yıkmak için yine bu irade eliyle kısa sürede çok güçlenen bir yapıyla vurma planını devreye koydular. Bu yapıyı neden bu kadar rahat yönettiler. Çünkü bu yapı seksen darbesinden sonra ülkeyi satanlarla saf tutular bunların bu yapıyla iliÅŸki kurmaları ta ozamanlardan baÅŸlar zaten bu yapı onların eliyle o dönem tohumları atıldı.
Seksen darbesinde bu örgütün duruÅŸuna baktığımız da Türkiye’deki bütün dini cemaatler, dernekler ve bütün STK’lar karşı çıkarken karşı çıkmayan bir cemaat görüyoruz. Fetullah Gülen hareketi, Fetullah gülen cemaati darbeden sonra çok aktif çalışmaya baÅŸladı ve devletin birçok kademesinde kadrolaÅŸmak için adam yetiÅŸtirip ÅŸahısların kendileriyle baÄŸlantılarını kamufle etmeye çalışıyorlardı, öyle ki dini cemaat adıyla hareket etmelerine raÄŸmen dini inanışla ilgisiz davranışlar içinde bulunup bunun kamufle olarak görüp caiz olduÄŸu fetvasını bile veriyorlardı
Uzun yıllar önce OrtadoÄŸu’nun yeniden ÅŸekillenmesi için düÄŸmeye basıldı ve planlar bir bir devreye konulmaya baÅŸlandı. OrtadoÄŸu halkı herÅŸeyden habersiz yüzyıl önce dünya savaşından sonra bugünün planlandığını herkesin artık kafasının bir köÅŸesini sokması lazım.
Nasıl mı ?
2. Dünya savaşından sonra OrtadoÄŸu haritası yeniden ÅŸekillendirilirken bilinçli bir ÅŸekilde Kürtlerin üzerinde yaÅŸadığı topraklar dört farklı ülkenin sınırları içinde bırakıldı. Neden mi? Ä°ngiltere Kürtlerin önde gelenlerine isterlerse kendi yaÅŸadıkları topraklar üzerinde onlarında bir Kürt devleti kurnalarını saÄŸlayacaklarını teklif etti. Ama Kürtler her zaman olduÄŸu gibi yol yürüdüÄŸü, birlikte Çanakkale ve Malazgirt’te omuz omuza savaÅŸtığı kardeÅŸleri ayrılmayı kabul etmeyip Türklerle aynı ülke çatısı altında kalmak istediklerini söyleyerek Ä°ngiltere’yi adete ÅŸoke etmiÅŸlerdir. Ä°ÅŸte o tarihten beri bu iki kardeÅŸ arasına nifaklar sokulması için planlar ve projeler çizilmektedir. Çünkü biliyorlar ki OrtadoÄŸu da bu iki kardeÅŸ birlikte hareket etiÄŸi sürece buralarda istedikleri ameliyatları gerçekleÅŸtiremezler. Bunun bir yolu var Kürt ve Türk kardeÅŸliÄŸini bitirmek. Bizim de bunun farkında olup inadına kardeÅŸlik deyip çözüm sürecini yürütülmesi için daha çok sesimizi çıkarıp daha çok milli birlik ve kardeÅŸlik projesine destek vermemiz gerekir.
Geçen zaman boyunca Türkiye’yi bu ÅŸekilde dizayn edemeyecekle
rini anladıklarında farklı metotları denemeye baÅŸladılar ve hükümet içinde güçlenen karanlık eller vasıtasıyla sayısız giriÅŸim de bulundular, MÄ°T olayı, Gezi olayı, seçilmiÅŸlere operasyon bunlardan yalnızca birkaçıdır. Buradaki gaye algı operasyonları ile toplumda infial hissi uyandırmak kargaÅŸa ortamı yaratmaktı ancak hızlı bir ÅŸekilde Türkiye’de oluÅŸmuÅŸ saÄŸlam irade duvarına tosladılar ama çabaları devam etti önce CumhurbaÅŸkanlığı seçimi ve son olarak da HSYK seçimlerinde arzuladıkları olmadı. Ama bitti mi? Asla bunlar 30 yıllık bir bir oluÅŸum benim bölgemde çok ciddi çabalar içerisindeler. Kürtler içerisinde zihin bulandırma, algı operasyonu ve benzeri birçok çalışma içerisinde olduklarını biliyor, görüyor, duyuyoruz. Bunların yaptıklarını anlatmaya sayfalar yetmez özellikle çözüm süreci ile bu karanlık eller hareketlenmeye baÅŸladı. Ancak görüyorum ki bunların bu algı operasyona hem bölgemden hem ülkemin batısında anlık duygularla hareket edip yaÅŸanmışlara bakmadan oyuna gelenler var. Bunlara olayları ve yaÅŸatılmak istenen algıyı iyi okumalarını ve biraz agresiflikten uzak anlık milli duygularla hareket etmekten uzak kalmalarını tavsiye ediyorum.
Gel gelelim KOBANÄ° ye; Kobani üzerinden son dönem Türkiyede yapılan operasyonların geziden yapılmak istenenden mantık ve altında yatan sebepler bakımından hiçbir fark yoktur. Bu kadar hızlı ve yakıcı olmasının tek nedeni yıllardır bu bölge üzerinde zaten bir algı operasyonu yapılıyor olması, yıllar ca karanlık eller bu bölge de devlet adına sayısız karanlık cinayetler, iÅŸkenceler gözaltılar, insanlar evlerinden barklarında edinip köyleri yakılmış olmanın duygusuyla ve o dönemin çocukları bunları görmüÅŸ çocukları bu gün genç ve kanı kaynar durum da olmaları, bunun yanın da hemen karşımızda barbar bir terör örgütü tarafından canice kardeÅŸlerimiz üzerinde katliam yapılıyor çoluk çocuk ve kadınlar öldürülüyor ve sanki Türkiye Cumhuriyeti devleti bilinçli bir ÅŸekilde onları IŞİD terör örgütü denilen barbarların önüne atmış, yardım etmiyor algısı yaratıldı. Bu yapılan algı operasyonunu görüp sakin bir ÅŸekilde durumu açıklık getirmesi gereken yöneticilerimiz bu algı operasyonunu görmeyip maalesef çıkıp sert açıklamalarla toplumu geren ve toplum da bir etki tepki yaratan açıklamalar da bulundular. Bu da hazırda bekleyen karanlık ellerin iÅŸine gelip sokakların hareketlenmesini saÄŸladılar. Ancak ÅŸunu belirtmeden geçemeyeceÄŸim, daha önce Diyarbakır da Vali olarak görev yapmış olan Ä°ç Ä°ÅŸleri Bakanımızın sükûnetle olayları tahlil etmesi ve olayları iyi yönetmesi sayesinde polis halkla çatıştırılmadı ama buna raÄŸmen 31 canımız katledildi. Sayın Bakanın bu önemli duruÅŸu olmasaydı daha kötü sonuçlar doÄŸabilirdi. Ä°nsanlar ve polis sokaklarda çatıştırılabilir ve çok kötü önü alınamaz karanlık bir yola girilebilirdi. Kaldı ki yapılmak istenende buydu.
Özellikle Kürtler ve Türklerin dikkat etmesi gereken bir husus da, OrtadoÄŸu da oluÅŸturulan taÅŸeron örgütler konusu. OrtadoÄŸuyu yeniden ÅŸekillendirmek isteyen güçler tarafından oluÅŸturulan taÅŸeron örgütlerden biri IŞİD ancak bu örgüt özellikle Kürt bölgelerine saldırıyor ve katliamlar yaÅŸatıyor. DiÄŸer taraftan da Türkiye’nin içinide karıştırmak isteyen güçler Türkiye’nin bu vahÅŸi örgüte destek verdiÄŸi algısı oluÅŸturmaya baÅŸlandı. Bununla Türkiye içerisinde kalan Kürtleri ayaklandırma çalışmasına giriliyor. Åžunu belirtmek isterim ki Kürt ve Türk kardeÅŸliÄŸinin hiç olmadığı kadar saÄŸlam durması ve herkesin kullanacağı dile dikkat etmesi gerektiÄŸi bir dönemden geçiyor.
Hadis-i ÅŸerifte denildiÄŸi gibi kim bir zalime yardım ederse Allah da o zalimi onun üzerine musallat eder. Herkesin bu hadis-i ÅŸeriften ders çıkarıp, kalplerinin atış yönüne bile dikkat etmesi gerekir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın