Nurcan Şahin Alevli

Nurcan Şahin Alevli

Mail: nsa@teknikelektrik.com

Hesaplaşma

Şöyle bir inceleyin, Erdoğan gibi bir lider daha bulumazsınız ki Milletiyle böylesine bir gönül bağı kurmuş olsun...

Çocuğundan yaşlısına, işçisinden esnafına kadar mümkün olduğunca alâkadar olmaya çalışıyor Cumhurbaşkanımız. Kucaklaşıyor, dinliyor, ağlıyor, gülüyor onlarla. 

Tezvirat işinde usta olanların karşısında doğruyu haykırabilmenin cesaretiyle buluştu O’nun sayesinde Anadolu insanı. Muhatabı kendisini aşağılayan, hakir gören, yüzüne sürdüğü elinden tiksinen bir hodgam değil çünkü...

Liderin kaderi milletin vefasıyla buluştu bir kez.

Belki de bu nedenledir ki Abdulhamit öncesi ve daha sonrasında pekçok kez bir türlü yakalanamayan ahenk bu kez yakalanabildi ve Erdoğan’ı kaybetmeden mevcut gidişata erken teşhisi koyabildi bu halk...Hakaretler işitti, iftiralara maruz kaldı, sabır çekti, kan verdi, can verdi ama Erdoğan’ı vermedi. 

Erdoğan’ı yaşatmak için ölmüyor bunca insan.

Milyonların hayallerinin ölmemesi için yaşatılmaya çalışılıyor Erdoğan...

Bu ülkede devlete başkaldırmamış,

İhanette bulunmamış,

Darbeye yeltenmemiş,

Devleti yıkmaya niyetlenmemiş hiçbir uç ideolojik kesim yok denilebir.

Birtek istisna dışında; “Anadolu’nun feraset sahibi mütedeyyin insanları...”

Bu insanlar çok baskı ve zulme maruz kaldı. Hakları gaspedildi. Haklı talepleri görmezden gelindi. İyiniyetleri hep istismar edildi. İradelerine darbe üstüne darbe yapıldı. En acısı da tüm aşağılık icraatların müsebbibi gibi lanse edilerek daha da büyük zalimliklerin kurbanı oldular...

Demokratik seçimlerle başa getirdikleri başbakanlar azledildi, devrildi, asıldı. Okumak istedikleri okullar kapatıldı. İnançlarını yaşamaları durumunda eğitimleri ellerinden alındı. Meslekten ihraç edildiler. Kuran’ları gömmek zorunda kaldılar. Yeryüzündeki tüm Mü’minlerin ortak mesajı, ortak çağrısı Ezan’a kadar uzandı zalimlerin elleri...

Bazen yüksek sesle haykırarak, bazen protesto ederek itiraz etti ehl-i feraset. 

Ağızları kapatılarak susturuldular, yerlerde sürüklendiler, zindanlara atıldılar...Ancak YİNE DE ASLA devleti yıkmaya yönelik hiçbir oluşumun içinde yer almadılar. Dini duygularını kötü amaçlı kullanma niyetinde olan terör örgütlerinden hep beri durdular...

Onlar sabredip iradelerinin sandıkta tecelli etmesinde direttikçe karşılarındaki azgın grup daha da pervasızlaştı.

Yine de sabrettiler.

İşte bu koşullarda Kemalizm elbisesini bir türlü giydiremedikleri toplumun bu kesiminin karşısına çıktı/çıkarıldı FETÖ. 

Bugün en azılı Erdoğan düşmanları dahi FETÖ’ nün dini bir cemaat değil, ülkeyi ele geçirmek amaçlı kurulmuş bir üst akıl projesi olduğunu kabul etmeli.

Aksi taktirde müttefiki olan Türkiye’ye rağmen, dünyadaki uğrayacağı itibar zedelenmesine rağmen Amerika gibi bir devletin FETÖ’yü haala neden evinde barındırdığının cevabını vermek zorundalar.

Burada bir parantez açalım;

CHP kendi tek partili dönemini rahat bir şekilde geçirip çok partili hayata geçişden sonra başlayıveriyor gariplikler.

Darbelerin, krizlerin ardı arkası kesilmiyor, 60’lı yıllarda FETÖ, 70’li yıllarda PKK palazlanmaya başlıyor devletin içinde. Millet CHP’ yi başından savıyor savmasına ama bir el sanki hemen boşlukları dolduruveriyor.

Zamanında FETÖ’yü savunmuş, ona inanmış olan halk tabanı da hiçbir şekilde ülkeyi yıkmak, terörize etmek niyetinde olmadı...

Onları mutlu eden kendilerinin de bu ülkede varolduğunu anımsatacak birilerinin devlette yer alıyor olmasıydı.

Hatırlayın Müslüm Gündüz’lü Fadime Şahin’li senaryoları,

Hatırlayın Çankaya’da başörtülü bir Cumhurbaşkanı eşi var diye resepsiyona katılmayan Generalleri,

Hatırlayın 2008’de Başbakan eşi olan Emine Erdoğan’ın hasta ziyaretine gittiği GATA’ da başörtüsü nedeniyle içeriye alınmayışını.

Bunlar uzak tarihler değil.

Şimdi bize bunları yaşatanlara bile komik gelecek olaylar bunlar.

İşte bu koşullarda çıktı FETÖ insanların karşısına.

Evet inandılar, güvendiler.

Çünkü temiz vicdanlarında hiç bulundurmadıkları kadar büyük bir kötülük taşıyordu hainler.

Buna yabancıydılar.

İnandılar.....

Ama ehl-i feraset kullanıldığını ve ihaneti gördüğü anda Onun da cezasını kesti. 

Yani yine ihanete ortak olup devletine kurşun sıkmadı Anadolu insanı...

Sıkanlardan silkeledi yakasını safını bozmadı.

FETO bugün dünyanın süpergücü Amerika’nın korumasında ve dünyanın en işini bilen gizli servisleri onunla iş yapıyor...Ne mezunu olduğunu bilmem ama onun bilgisi ve zekâsını küçümsemek İblis’in ilmini küçümsemek gibi bir budalalıktır ancak.

Türkiye’yi herdaim yavaşlatanlar, Erdoğan’dan sonra tamamen durdurmaları gerektiğini anlamış görünüyor.

Çünkü ne Kemalizm ile ne de kendilerinden gibi gösterdikleri FETÖ ile bu Milleti evrimleştiremeyeceklerini idrak etmiş olmalılar.

Tam 100 yıl evvel, 1916’ da Osmanlı’yı mahvetmek ve Ortadoğu’yu paylaşmak için gizlice Sykes-Picot ‘u imzalayanlar hiçbiryere gitmiş değil.

Karşımızda yine çok büyük bir viraj var;

Türkiye Sistem Değişikliğine gidiyor.

Sokakta halkın karşısına dikilen tankların yerini Anayasa Değişikliği görüşmelerinde Meclis’ te grubu bulunan bazı partiler aldı. Adam asmaca seven zihniyetin artıkları adam ısırmaca oynuyor.

Burada Milletimizin yapması gereken en doğru şey Yeni Anayasa taslağını eskisiyle kıyaslayarak okuyup kararını vermek olacaktır.

Nihayetinde bu tasarı bizlerin oyuna sunulacak ve buna kararı verecek olan bizleriz.

Mecliste bu taslağın bizim önümüze gelmemesi için tank vazifesi görenlerin neden delirmişcesine bu Anayasa değişikliğine engel olmak istediklerini anlamaya çalışarak defalarca okuduğum taslakta gördüğüm tek şey; beni kendi irademi kullanmaktan alıkoymaya çalıştıkları.

Millet’ten ödleri kopuyor..

Belki de 200-300 yıl aradan sonra İLK KEZ erken teşhisi koyup Erdoğan’ı yedirmemiş Milletimizin bu kansere de iyileştirici neşteri vuracağına olan inancım sonsuz...Selam ve dua ile.


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar