Nurcan Şahin Alevli

Nurcan Şahin Alevli

Mail: nsa@teknikelektrik.com

Görünen Köyün Kılavuzları

Türkiye’deki muhalefetin, anti Erdoğancı yazar tayfasının ve terör örgütlerinin ülkede cereyan eden her olayda ortak dilli bir reflex geliştirip kamuoyu oluşturmaları artık gözle görülür bir hâl aldı.


Muharrem İnce “Arakan’da İslami bir terör örgütü var.” diyerek yapılan katliamların bahanesi olacak zemini düzenlerken Yılmaz Özdil’de köşesindeki bir yazısında Türkiye’nin asıl amacının insani yardım değil Amerikan çıkarlarına hizmet olduğunu yazarak zemin genişletmeye katkıda bulunmuş...


Bu vicdanları kararmış insan müsvetteleri sadece Arakan’da değil Ortadoğu’nun pekçok yerinde sözde “İslami” terör örgütleri olduğunu ama bu kan ve gözyaşının yine bu toprakların insanını mazlumlaştırdığını bilmezden geliyor.


Türkiye sadece Ortadoğu’da değil imkânları genişledikçe dünyadaki tüm mazlumlara yardımda öncü bir ülke.

Suriye gibi sınır komşumuz olan bir devletten bahsetmiyoruz. 


Yüzlerce kilometre uzağımızdaki mazlumlara götürülen insani yardımın zahmetini Amerika için çektiğimizi söylemenin mantıksızlığı bir yana mevcut Türkiye yönetimi Amerikan çıkarlarına hizmet etmek istese CHP’nin siyasi misyonunu örnek alarak üç maymunu oynar, ölümleri ve katliamları görmezden gelir, ayak altında dolanmazdı. 


Oradaki varlığımız olsa olsa Amerika’yı rahatsız eder ve ediyor.

Bir yolunu bulsalar Suriye’de olduğu gibi Myanmar’daki katliamlardan Erdoğan’ı sorumlu tutacaklar. Bunu yapamayınca kundaktaki bebeye kadar terörist damgası vurarak üst aklın emirlerini yerine getiriyorlar.


Bu tarafta Amerikan çıkarlarına hizmet edildiğini iddia eden aynı kafa diğer tarafta Reza Zarraf’ı tutuklayan, Zafer Çağlayan’a tutuklama kararı veren aynı Amerika’nın sözcüsü olmuş ve sanki Türkiye müstemleke bir devletmiş gibi neden Amerika’nın İran’a koyduğu ambargoyu deldin diye Erdoğan’a hesap sormaktan geri durmuyor.


Birtane muhalif yazar veya siyasetçinin Amerika’ya “Sen kendi koyduğun ambargolara uymaya bizi mecbur ederken kurduğun paravan şirketlerle el altından kendin tüm ambargoları deliyorsun” 

dediğini duyamazsınız. Demezler, diyemezler.


Düşman kendisini yendiğimizi, denize döktüğümüzü, arkalarına bakmadan kaçırdığımızı yazma-okuma keyfini bize bahşederken arka bahçemizde otağını kuralı çok olmuş


HAYALİ DARBE

15 Temmuz   darbe/işgal   kalkışmasının üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçti ve davalar şehit yakınlarını canını yakmaya devam ediyor.

Beyinleri işgal edilmiş mutasyonlu hainler neredeyse “Allahallah o gece bir darbe mi oldu?” diyecek kadar pervasızlaşmış durumda

Telsiz konuşmaları, kamera kayıtları ile o gece kanlı hain işgal girişiminde bulundukları şüphe götürmez olan bu soytarılar sanki iş üzerindeyken değil de herşeyden habersiz biryerlerde tatil yaparken yaka  paça getirilip hakim karşısına oturtulup ihanetle suçlandılar...

Görüntülerdeki

kendilerini tanımıyor, verdikleri emirleri hatırlamıyor, sabaha kadar süren bu kanlı darbe girişiminin ne olduğunu anlamadıklarını söyleyebilecek kadar salağa yatabiliyor bu apoletleri yıldızlarla donatılmış sızıntılar...

Bu insanların aklıyla alay etmektir.

Bu şehitlere hakarettir.

Bu Türkiye’yi hafife almaktır.

Ve en önemlisi bu alçakların haalâ  “İnkâr edin, gerekirse bana küfredin” diyen teröristbaşı Fethullah Gülen’in talimatlarına göre hareket ettiklerinin ispatıdır.

Devlet şayet bunları çözmek istiyorsa bu FETÖ’cü hainleri birbirleriyle haberleşebilecekleri ve moral verebilecekleri koğuşlar yerine ayrı ayrı koğuşlarda tutmalı ve şehit ettikleri insanların, ailelerinin ve 15 Temmuz gecesi giriştikleri hain darbenin görüntülerini bol bol izletmeli...

Hatta bana kalsa odalarına bir ses kaydı bağlanıp 24 saat “Sen hainsin” , “Sen katilsin” , “ Sen utanmaz, rezil, aşağılık birisin” diye dinletin derim.

O derece hak ediyorlar. 


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar