Tunus’ta baÅŸlayıp Mısır’a, Libya’ya, Suriye’ye ve diÄŸer ülkelere sıçrayan ve tüm dünyayı etkileyen olaylar, OrtadoÄŸu’da on yıllardır devam eden otoriter rejimler Tunus’tan baÅŸlayarak sarsılmaya ve devrilmeye baÅŸlamıştı ve Mısırda demokratik seçimlerin ardından sivil yönetimin baÅŸlaması OrtadoÄŸu’yu dizayn eden güçlerin hesabına gelmedi ve hemen orada yine eski yöntemleriyle kaldı ki bu yöntemlerini Türkiye de de uygulamaya kalkıştılar ama palan tutmayınca farklı plan ve yöntemler le planlarına Türkiye de devam ediyorlar. Artık bu planları anlatmama gerek yok çünkü her ÅŸey açıktan yürütülüyor.
Neyse biz OrtadoÄŸu üzerine kurulan planları anlatmaya devam edelim nerde kalmıştık Mısır, OrtadoÄŸu’yu dizayn edip farklı güçler oluÅŸturup kendilerine yeni sömürü alanları yaratmak isteyen güçlerin Mısırda palanları tutmayınca darbeyle meÅŸru yönetimi devirip yerine darbe yönetimi kurdular ve planlarına devam ediyorlar.
Arap Baharı diye adlandırdıkları rüzgârın halkların başına neler getirdiÄŸini herkes izliyor ancak ne acıdır ki hala ders almış deÄŸiliz.
Çünkü bizler kendimizi idare etmekten on yıllardır yoksun bırakılmışız, bizler buna yani baÅŸkalarının oyun kurmasına alışmışız, baÅŸkalarının bizi yönetmenine alıştırılmışız. Ancak bunu kırmak yine bizim elimizde.
Bizim kendi medeniyetimizden uzaklaÅŸması, baÅŸkalarının bizleri yönetmesine, bizim üzerimizden siyaset üretmesine, bizleri birbirine düÅŸürüp aramızda fitne sokmasıza, yeniden kendilerine plan program yapıp bizleri dizayn etmesine sebep oluyor. Onlar uzaklarda bu hesapları yaparken buralarda ki temsilcileri üzerinden planlarını hayata geçirirken, bizler kan aÄŸladıkça onların kurduÄŸu oyun ve planlarından dolayı, onların devletleri ve onların sermaye babaları aynı zamanda kasalarını ve ceplerini dolduruyorlar. Dikkat ederseniz tarihte onların yaÅŸadığı her ekonomik kiriz sonrası onların önceden hazırladıkları plan ve programlar devreye giriyor ve dünyada büyük savaÅŸlar, büyük acılar yaÅŸanmaya baÅŸlıyor. Bunu kırmanın tek yolu özümüze deÄŸerlerimize dönmemizden geçiyor.
Nasıl ki bu topraklara Ä°slamiyet’le barış gelmiÅŸse buradaki ülkeleri idare edenler, yöneticiler ve halkların Ä°slam’la, hakla ve doÄŸrulukla barışarak, devrim ve sosyalist naraları atmaktan vaz geçip hakka dönmeli, hakla barışmalı insanların yüce Ä°slam dinini doÄŸru öÄŸrenip, Kur’an ve sünnette uygun hareket etmeli. Bu gün hemen her alanda, etrafımızda, ticaretimizde, insanların bir biriyle olan her iliÅŸkisinde Ä°slami deÄŸerlerden uzak kaldıklarını görüyoruz. Ä°nsanların bir birleriyle olan ticaretlerinde Ä°slam’dan dem vurup boÄŸazlarına kadar FAÄ°ZE VE BANKA KREDÄ°LERÄ°NE bulaÅŸmaları, Ä°slami deÄŸerlerden dem vurup farklı bir yaÅŸam tarzında olmaları bu insanların
her tarafta çoÄŸalması bunu bütün aile hayatlarında, iliÅŸkilerinde, ortaklıklarında, ticaretlerinde yaÅŸam tarzı haline getirmeleri gösteriyor ki bu musibetlerin ana kaynağı OrtadoÄŸu halklarının Ä°slam’dan uzaklaÅŸmaları ve Ä°slam dan uzaklaÅŸmalarının getirdiÄŸi bencilik ile hareket etmeleridir.
Oysaki insanlar, kavmiyetçilik, kabilecilik, ırkçılık, bencillik yerine ümmet olma düÅŸüncesine sahip olmalı, komÅŸusu aç iken tok yatılamayacağını söylemde deÄŸil hayatımızda yaÅŸam tarzımız haline getirmemiz gerektiÄŸi gibi devletlerin ve yöneticilerinde bu deÄŸerlere inanarak çalışmaları gerekiyor.
Bütün Müslümanların kardeÅŸ olduÄŸunu benimsenmesi, benlik yerine biz düÅŸüncesi hakim olmalı. Bu sevgi ve saygı siyasal, ticari yönde, ekonomik ve ilmi yönde kendini göstermeli.
Bu medeniyet bütün dünyaya örnek olmuÅŸ onun içindir ki bu döneme Asri-saadet denilmiÅŸtir. Ancak herkesin malumudur ki biz kendi medeniyetimizden uzaklaÅŸtık.
Öyle ki mazlumların ahı yeri göÄŸü inletir oldu. KardeÅŸlik hukuku içerisin de Öze dönüÅŸün zamanı gelmiÅŸtir. Selam Ve Dua Ä°le.
Facebook Yorum
Yorum Yazın