Gün geçmiyor ki ülkemin malum aydınlarından(!?) AK Parti’ye oy veren seçmen kitlesini aÅŸağılayan yazılar yayınlanmasın..
Yılmaz Özdil, Bekir CoÅŸkun açık ara birinciliÄŸi kimseye kaptırmazken geçenlerde Ümit Zileli ve Zülfü Livaneli’de dökmüÅŸ incilerini..
Hele hele Livaneli topyekün Anadolu insanının bir türlü aydınlanmamasının sonucu olarak görmüÅŸ ErdoÄŸan’ın baÅŸarısını.
Google’a girip aydın kelimesinin karşılıklarına bakayım dedim. Atatürk gibi düÅŸünen kiÅŸidir ya da Ak Parti’ li koyunlar gibi güdülmemektir diyen tanımlar dahi buldum:)
Buna “kendi aydınlığı” kadar açıklama getirebilenlerin ifadelerini bir kenara bırakırsak genel olarak aydın ; aydınlanmış ve aynı zamanda aydınlatan kiÅŸidir. Kültürel olarak birikimlidir. Toplumun kaderini etkileyen kiÅŸiler oldukları için bulunduÄŸu toplumun sözcüleridir, beyinleridir. Aydın kimse insanların sözcülüÄŸünü yaparken toplumun tüm kesimlerinin sesi olmalıdır...
Vikipedia’da aydın; kültürlü, okumuÅŸ, görgülü, ileri düÅŸünceli kimse olarak, Entelektüel ise; bilim, teknik ve kültürün deÄŸiÅŸik dallarında özel öÄŸrenim görmüÅŸ, aydın, münevver, kimse olarak tanımlanmıştır...
Peki bu büyük düÅŸünürlerimiz sürekli cahil olmakla itham ettikleri Anadolu insanına Cumhuriyet’in kuruluÅŸundan bugüne kadar aydınlanma anlamında ne verdiler ?
Bilim, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Müzik, sanatın pekçok baÅŸka dalı, siyaset gibi alanlar aydınlanmanın araçları olarak görülebilir.
Åžimdi soru ÅŸu;
Cumhuriyet Türkiyesin’de bu araçlar kimlerin elindeydi ve nasıl kullandılar?
Okuyucularım ÅŸöyle bir hafızanızı yoklayın. Bu ülkede kendini aydın olarak nitelendirmiÅŸ kesimden sizde yer etmiÅŸ gerçek anlamda bir baÅŸarı var mı?
En bilinenlerini/sinema ve televizyonu ele alalım.
Toplum ahlakını bozan, dejenere eden filmleri çekenler, içki, gece hayatı, uyuÅŸturucu, mafyanın özendirildiÄŸi, üvey oÄŸlanın cici anneyle iÅŸ piÅŸirdiÄŸi, kardeÅŸin eÅŸine göz dikildiÄŸi, tecavüze uÄŸrayan günahsız kızların intihar etmesi gerektiÄŸi, namus kavramının sadece öldürmek olarak iÅŸlendiÄŸi, yan kesiciliÄŸin sevimli, alavere dalaverenin komedi, zengin olmanın herkese tepeden bakmak, köylü olmanın cahillik, kahraman olmanın sadece iyi silah kullanmak/kanun tanımamak olduÄŸu, tecavüzlü, gazozlu filmlerle, dizilerle bu toplumun beynine yıllarca tecavüz edenler bu ülkenin köylüsümüydü?
Yönetmeninden, senaristine, oyuncusundan, iletiÅŸim araçlarını elinde tutanına kadar hepsi bu ülkede ya aydın ya da elit olarak yer bulmadı mı?
Toplumu yönlendirmesi, sulhu savunması, kavgalara ve kine uzak durması gerekenlerin Türkiye’deki karşılığı budur..Hem onyıllarca ülkendeki insanların beynine bunları iÅŸleyeceksin, hem kadına ÅŸiddetten, tecavüzlerden, ahlâksızlıklardan dem vuracaksın!
Siyaset dersek; zaten bırakın A partisini B partisini 90 senedir iktidarda aslında hep Kemalizm var.
Bilim dersek; bayrak ipi büyük buluÅŸumuz!
Böyle böyle aydınlanıyoruz iÅŸte (!?)
Hele bir aydın kesimimiz var ki düÅŸman başına. Türkiye’yi yerden yere vuran bir film çekiyor Avrupa’dan ödül alıyor, bir kitap yazıyor Nobel kazanıyor...
Keşke Anadolu insanının ferasetinden biraz nasiplenseydiniz.
Herdaim hakir gördüÄŸünüz bu insanlar toprağı eline aldığında okÅŸar sever..Nerede ne ekileceÄŸini, gökyüzüne baktığında ekinlerin nezaman biçilmesi gerektiÄŸini, hangi hayvanının neden hasta olmuÅŸ olabileceÄŸini, nasıl iyileÅŸtirilmesi gerektiÄŸini bilir..Avluda otururken yoldan kendisine selam veren birini sofrasına buyur etmesini, yaÅŸlısına saygıda kusur etmemesini, düÄŸünde ve cenazede insana el vermesini, ikramda bulunmasını, hakkı, hukuku, saygıyı, kardeÅŸliÄŸi, hayvan sevgisini, doÄŸa sevgisini....kısacası insan olmanın tüm gereklerini -inanarak söylüyorum ki- kendine aydın diyen bu izole güruhtan daha iyi idrak etmiÅŸtir...Elindeki kısıtlı seçenekler nispetinde ülkesi için hep doÄŸru olanı yapmıştır...Onlar yaptıkça siz bozdunuz, Onlar prangalarından kurtulmaya çalıştıkça siz daha da sıktınız.
Sizden daha duyarlı, daha merhametli, daha sosyalist, daha evrenseldir tanım koymadıkları fikirleri.
Bu insanlar deÄŸilmidir ki özünü kaybetmeden Ermeni, Süryani, Yahudi komÅŸusuyla yüzyıllarca dipdibe insanca yaÅŸayabilen?
Hangi dinden meÅŸrepten olursa olsun darda kalana koÅŸabilen?
Tüm iÄŸrençliklerinize sanat,
Tüm hastalıklı fikirlerinize ideoloji,
Tüm nefretinize çaÄŸdaÅŸlık ve aydın olmak tabirini kullanıp ülkenin ahlakına saldıran da siz, kardeÅŸi kardeÅŸe düÅŸman eden de siz, kalıplaÅŸmış/dayatmacı fikirlerinizle bulunduÄŸunuz noktadan bir adım ileri gidemeyerek ideolojilerinizle insanları paramparça edip memleketin anasını aÄŸlatan da siz !
Elbette iletiÅŸim ve ulaşımın bukadar rahat olduÄŸu dünyada toplumsal etkileÅŸimler, farklı kültürlerin üst etiketlerinden, dünya görüÅŸlerine varana kadar pekçok konuda etkilenmemek mümkün deÄŸil. Bir noktaya kadar olmalıdır da.. Ama bizdeki deÄŸiÅŸikler Osmanlı zamanında Batı’daki yenilikleri, ilimi, bilimi alsın ve ülkelerine döndüklerinde yeni atılımlarla tekrardan yükseliÅŸe geçilsin diye Avrupa’ya gönderilip, sadece oranın kılık kıyafetini ve yaÅŸam tarzını alıp geri dönenlerinin torunları...
Ülkeye aydınlanma yerine ayrılık tohumları eken, topyekün bir milletin kimyasını bozmaya kendini adamış mankurtlar.
Oysa bir de OrtaçaÄŸ karanlığında DoÄŸu’ya gelen Avrupalılar’a bakın; hedeflerinden hiç sapmadan DoÄŸu’nun o göz kamaÅŸtıran zenginliÄŸinden ve ilminden kendileri için gerekli olanları alarak nasıl da kalkındırmışlar ülkelerini...
Bu ülkede en az 3 nesil öyle bir karanlığa, cehalete ve dayatmalara maruz bırakılmış ki temizlenmek ÅŸöyle dursun ErdoÄŸan’dan kurtuluÅŸun tek yolu olarak karşımıza çıkartıldığında yara daha da derinleÅŸmiÅŸtir...
Kabahati bu yaranın üzerine tuz biber eken sisteme deÄŸil, milletin kendisine yükleme sinsiliÄŸi bu fikir fukarası, Batı hayranı kesimin kurtuluÅŸ reçetesi olmuÅŸ durumda.
AÄŸları öyle bir örmüÅŸler ki nereye adım atsak tuzak. Gerçekten çok büyük bir mücadele veriyor, tırnakla kuyu kazıyoruz...
Ne vicdan, ne ecdat sevgisi, ne tarih bilinci bırakıyorlar...
Paramparça ediliyoruz...
Eeyyy Anadolu !
Bu hodgamların insanlığı seninki ile yarışamaz.
AYAÄžA KALK !
Ve sen Eeyyy Tarih !
Birgün bizi yazarken atalarımıza yapıldığı gibi sakın saygıda kusur etme.
Çünkü bu fitne ve ihanet çukurunda çok büyük bedeller ödüyoruz...
Facebook Yorum
Yorum Yazın