Bakan Albayrak, "Türkiye ekonomisi, tarihinde örneği olmayan bir koordinasyonla, tüm kurumlarıyla aynı masanın etrafında güçlü birliktelikle, doğru ve koordineli politikalar sergilemesiyle meyvelerini almaya başladığımız bir sürece girdi." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Tokat Ä°ÅŸ Dünyası ile BuluÅŸma Toplantısı"nda, 2019 yılını birçok yerli ve yabancı kurumun beklentilerinin ötesinde, 'eksi ÅŸu kadar küçülecek, enflasyon ÅŸu kadar olacak, faizler bu kadar olacak' demelerinin ötesinde, pozitif büyümeyle, bu anlamda faiz ve enflasyonda beklentilerin ötesinde bir iyileÅŸmeyle geride bıraktıklarını ifade etti.
"Son 3 yılın en düÅŸük devlet tahvili faizlerine doÄŸru yol alıyoruz"
Eylül ayı itibarıyla yeni ekonomi programında anons ettikleri ve Türkiye için ekonomik olarak deÄŸiÅŸimin baÅŸladığı Ä°ÅŸ Dünyası BuluÅŸmaları'nın 16'ncısını Tokat'ta gerçekleÅŸtirdiklerini dile getiren Albayrak, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Baktığımızda 31 AÄŸustos'tan bu güne kadar, yaklaşık yüzde 10 deÄŸer kazanan para birimimizle, geliÅŸmekte olan ekonomilerin tamamının içinde en pozitif ayrışan bir ülke oldu Türkiye. Türkiye'nin risk birimi noktasında baktığımızda 300 puanın üzerinde, 2 yıllık devlet tahvili faizinde yaklaşık bin 200 puanın üzerinde bir iyileÅŸme, 5 yıllık devlet tahvili faizinde yaklaşık bin 350 puanlık bir iyileÅŸme, 10 yıllık devlet tahvili faizinde yaklaşık 900 puanlık bir iyileÅŸme ile çok baÅŸarılı ve dengelenme sürecini geride bıraktık. Devlet tahvillerine baktığımızda son 3 yılın en düÅŸük devlet tahvili faizlerine doÄŸru yol alıyoruz."
Enflasyonla mücadelenin, önceliklerinin en önemlisi olduÄŸunu vurgulayan Albayrak, ÅŸunları kaydetti:
"GeçtiÄŸimiz yıl bu dönemlerde tüketici fiyatlarında enflasyon yüzde 25 civarlarında, üretici fiyatlarında enflasyon yaklaşık yüzde 45 civarlarındaydı. Bir yıl sonra enflasyonu yüzde 12'nin altında, yüzde 11,8 seviyesinde kapatarak, hedefin de altında bir iyileÅŸmeyle kapatıyoruz. Yıl içinde birileri, karamsar tablolar çizdi, 'ÅŸu kadar küçülecek, bu kadar faizler artacak, devlet ekonomik anlamda ÅŸu zorlukları yaÅŸayacak' dedi. Bütün bunları geride bırakarak, pozitif bir yılı geride bırakıyoruz."
Ä°hracattaki performansa da dikkati çeken Albayrak, "Yılı yeni bir Cumhuriyet rekoru deÄŸimiz 180 milyar doların üzerinde bir rekorla kapattık. Geçen yılı da bu rekorun altında 170 milyar dolarlık bir rekorla bitirdik." dedi.
"Türkiye'yi, ekonomisini dönüÅŸtürmek ve deÄŸiÅŸtirmek zorundayız"
Düzenlenen toplantılara tüm kurmaylarıyla katılıp iÅŸ dünyasının sorunlarına birebir eÄŸildiklerini anlatan Albayrak, Türkiye'nin deÄŸiÅŸim ile yeni dönemde artık eskisinden daha güçlü olacağını vurguladı.
Büyüme ve refahın herkese yayılmasını saÄŸlamak için Ankara ve Ä°stanbul'da oturmadıklarını ifade eden Bakan Albayrak, ÅŸunları söyledi:
"Tokat'ın ayağına gideceÄŸiz. Sivas'ın ayağına gideceÄŸiz. Türkiye'nin ayağına gidip bu deÄŸiÅŸim sürecinin hikayesini anlatacağız. Onun için buradayız biz. Bu sürecin adına deÄŸiÅŸim dememizin sebebi o. AÄŸustos 2018... Bütün bu süreçte yaÅŸadığımız bu mücadele bize çok büyük bir tecrübe olacak. Dünya, dost, müttefik, stratejik, o, bu, kavga, dövüÅŸ. Görüyorsunuz dünya yanıyor. Orta DoÄŸu'da olanlar Suriye, Irak, Ä°ran. Tüm bu geliÅŸmeler. Amerika Çin ticaret savaÅŸları. Tüm bu ekosistemde bu kadar yoÄŸun bir mücadele. O zaman biz buradan çıkartacağımız derslerle Türkiye'yi, ekonomisini dönüÅŸtürmek ve deÄŸiÅŸtirmek zorundayız. DeÄŸiÅŸimler kolay deÄŸil onu söyleyeyim. Zorlu ama deÄŸiÅŸim sonrası meyvesi tatlı."
Albayrak, özellikle katma deÄŸerli, ihracata ve istihdama dayalı bir ekonomik alt yapıyı inÅŸa etmek istediklerini vurgulayarak, ÅŸöyle devam etti:
"2020 yılı itibarıyla artık reel sektörün bu dengelenme, fahiÅŸ faizler, fahiÅŸ likidite ÅŸu bu... Kamu bankaları çok önemli bir inisiyatif aldı. Birileri çıkmış konuÅŸuyor. O birileri 10 sene önce kamu bankaları 'özelleÅŸsin' diye ortalığı ayaÄŸa kaldırıyordu. Allah'tan BaÅŸbakanımızdı o dönem bugünkü CumhurbaÅŸkanımız 'kesinlikle' dedi 'kamu bankaları özelleÅŸemez. Bunlar kalacak piyasa dengelenecek'. Soruyorum size, 6 yıldır tüm bu saldırılara üzerinde kamu bankaları olmasa reel sektörün hali niceydi. Bu özel bankaların insafına bırakılsaydı. Öyle deÄŸil mi?"
"Faizler daha da düÅŸecek"
"Yüzde 40'lar, 30'lar, 20'ler... Bu baÅŸlangıç daha da düÅŸecek. Reel sektörün önündeki engel dediÄŸimiz bu faiz maliyetleri daha da düÅŸtükçe yatırım, istihdam, ekonomik büyüme, tüketim ekosistemi daha da büyüteceÄŸiz. Ülkemizin kaynaklarını öncelikli olarak teknolojik olarak katma deÄŸeri yüksek olarak ithalat ve istihdama dayalı üretime kanalize edeceÄŸiz." diyen Bakan Albayrak, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:
"Ä°thalatı ikame eden, ihracatı destekleyen, yerli üretimi destekleyen ve teÅŸvik eden bu alanlara kaynaklarımızı aktaracağız. Zaten bu çerçevede bu dönüÅŸüm. Çünkü BDDK tarafından tüm bu dönemde yapılan güncel mali bünye deÄŸerlendirme çalışmalarında da baktığımız takip hesaplarının arttırılması gerekir. Özellikle ağırlıklı inÅŸaat sektörü, enerji sektörü, bankacılık sektörümüzü güçlendirmemiz lazım. Bilançoları güçlendirmemiz lazım. Özellikle bu nokta da 2019 yılı bu takipte gitti."
Türkiye'de son 17 yılda kaydedilen güçlü ve ekonomik büyüme, performans ve dönüÅŸümün reel sektörün dönüÅŸümüyle birlikte olacağını savunan Albayrak, ÅŸu görüÅŸlerini paylaÅŸtı:
"Tüm bu deÄŸiÅŸim dönüÅŸüm özelinde reel sektörün borcunun saÄŸlıklı ve sürdürülebilir ÅŸekilde bilançolarının iyileÅŸtirilmesiyle olacak. Bunu da inÅŸallah düÅŸen faizler, düÅŸen maliyetler, yatırım noktasında daha cazip finansman yatırım alt yapısıyla ilgili destekler teÅŸviklerle olur. Bu manada baktığımızda reel sektörün finansmana ihtiyacı var. Reel sektörün toplam gayri safi yurt içi hasılası toplam borç yüzde 60'larda. Bu oran yaklaşık yüzde 100'ün üzerinde olan Avrupa ortalamasının çok altında. Türkiye'deki kur riski tüm bu alanlara bakıldığında reel kaynaklarına bakıldığında bankacılık sektörü ve hane halkı kur riski açısından Türkiye çok iyi bir noktada. Kamunun borcunda sıkıntı yok. Hane halkının borcunda sıkıntı yok. Reel sektörün, özel sektörün yok. Tüm bu borçlanma noktasında Türkiye'nin finansal alt yapısı ve bilançosu bu açıdan çok iyi. Ben özellikle hane halkı örneÄŸini hep veriyorum. Hane halkı toplam gayrisafi yurt içi hasılaya oranı borçlanma yüzde 15'lerde. Avrupa ortalaması dünya ortalaması yüzde 30, yüzde 40, yüzde 60, yüzde 70. Dövizle deÄŸil TL ile. Burada da sıkıntı yok. 2001, 2008 ve benzeri yaÅŸanan süreçler bu anlamda Türkiye'nin bilançosu çok güçlendi. Döviz pozisyon açığına sahip reel sektör firmalarının durumu çok o anlamda bakıldığında döviz borcunu yönetme noktasında kapasite noktasına baktığımızda çok saÄŸlam bir alt yapımız var. Bunları büyük ölçekli önemli ölçüde döviz gelirine sahip olması kur riski karşısında da Türkiye'nin ciddi bir risk taşımadığını ortaya koyuyor."
AA
Yorum Yazın