Yolun Sonu Hamburgmuş

Sevgili dostlar, en son yazımda (99.sayı) sizlere Hamburg maçına 3 gün kala yazmıştım. Aslında 3 gün beklesem yeni yazımı 1nci Hamburg maçını da yorumlayarak çıkardı 99ncu sayımız. Ama bunun sonu yok o maç için bekle bu maç için bekle dergimiz geç kalıyor. Aslında Hamburg maçlarından sonra başka gelişmelerde oldu Eskişehir lig maçı İspanya Milli maçları falan gibi.

Ama ben onlardan önce Hamburg maçlarını yorumlamak istiyorum. Hem dergimizin 100 ncü sayısı hem de Avrupa kupalarındaki 1000 nci golümüz münasebeti ile Hamburg daki hamburger SV (HSVdiyor Almanlar kısaca) yorumlayacağım sonra diğer gelişmeleri. Öncelikle maça gittiğimi belirtmeliyim. Zaten patronumuzun fotoğrafçılığını yapmamdan hemen anlayacaksınız. Eğer bir yerde başyazarımız Mustafa Albayrak’ ın resmi varsa bilin ki ben çekmişimdir. Zaten işin zorluğunu son sayılarda hep ben çekiyorum. Maça Sn. Mustafa Albayrak ile beraber gittik. Maç Hamburg da oynanacak olmasına rağmen biz Berlin’e gitik. Çünkü orda ki arkadaşlar beraber gitmemizi istemişlerdi. Berlin-Tegel havaalanından aldı arkadaşlar bizi ve yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra Hamburg’ a vardık. Önce Alster gölü kenarındaki Galatasaraylı futbolcuların kaldığı Royal Meridyen otele gittik. Orda takımı ziyaret edip Hamburg sokaklarını gezmeye başladık. Bir de ne görelim? Hamburg olmuş adeta Mecidiyeköy olmuş adeta Ali Sami Yen, Sarı-Kırmızı ya boyanmış.

Hamburg bir türk şehri gibi. İşte inanın beni mutlu eden bu. Avrupa ya özellikle Almanya ya gittiğimizde Galatasaray’ımız bir başka oluyor. Oralara renk katıyor. Türkiye’ yi ve futbolumuzu başı dik temsil ediyor. Oralara bizim var olduğumuzu bir kez daha haykırıyor. Bu sadece bu güne ait değil, belki 20 yıldan fazladır böyle oluyor. Köln de 1988 de oynanan Galatasaray-Monaco maçından beri her gittiğinde takımımız Avrupa ya bir hareket ve bereket getirmektedir, yine öyle oldu ve Hamburg da trafik tıkandı, alışveriş merkezleri hareketlendi, Sarı ve Kırmızı renklerde ciddi tüketi oldu velhasılı kelam Hamburg da yer yerinden oynadı, çünkü Avrupa Fatih’ i orada idi. Galatasaray orada idi. HSV’ nin tüm dikkatine rağmen 20 bin Galatasaray taraftarı Nordbank arena stadına sızdı. Ben iddia ediyorum; Galatasaray Avrupa da tüm maçlarını 100 bin kişilik stadlar da oynasın yine doldurur, Galatasaray taraftarı. Çünkü Avrupa’daki gurbetçilerimiz Galatasaray’ a aşık Galatasaray da onlara aşık. Ne diyelim Allah ayırmasın. Gelelim HSV ye elenmemize.

Öncelikle teslim edelim ki, takımımız yarısı sakat ve stopersiz olarak gittik. Birde Emre Aşık maç esnasında kırmızı kart görünce Kewel’ a stoper oynamak düştü. 1000 ci golümüzü de Ayhan Akman attı. Emre Aşık oyundan atılınca Teknik Direktörümüz Bülent Korkmaz’ dan hamle bekliyorduk. Forvet çıkartıp yerine Mehmet Güven’ i alacaktı. Herkes Nonda’ nın çıkmasını beklerken hocamız Lincoln’ ü oyundan alınca staddan bir uğultu yükseldi. Herkes şaşkındı. İşte orada maç da tur da döndü. Lincoln Bülent Korkmaz’a söylene söylene çıktı. Hoca onu Trabzon da oynatmadı. Hoca Lincoln’ ü yine 58 inci dakikada çıkarttı ve Hamburg maçını ve turunu kaybettik. Bana göre sizin elinizde Cassio Limcoln gibi bir oyuncunuz varsa siz onu kullanabilmelisiniz. Bakın beğenmediğimiz Skippe Lincoln’ u Hertha Berlin’e karşı kaptan olarak çıkardı. Lincoln orada bir maestro şefi gibi takımı yönetti ve turu aldık. Ama siz Hamburg da güzel oynayan Cassio’ yu oyundan alırsanız adamı küstürürsünüz. Hele bu Casio Lincoln gibi duygusal bir futbolcu iseniz. Neyse inşallah bundan sonra Lincoln’ u zorda olsa kazanırız. Ben size Hamburgdan tur getiremedim ama bol selam ve dua getirdim tüm gurbetçilerimizden. İnşallah seneye yine bize gurbet yolları çıkar ve oradaki gurbetçi kardeşlerimizle de kucaklaşırız.