Pekiyi ne idi Sayın Baro Başkanımızı mevcut CHP’lilerden farklı kılan? Ben şöyle özetleyebilirim.
1) Sayın Feyzioğlu her şeyden evvel milli ve bağımsız bir kişilik. Mesela Neo Conlarla işbirliği yapıp ülkeyi sadece onların menfaati için karıştıracak bir siyasi görüşü yok.
2) Yine Sayın Feyzioğlu “Yargının gerçekten bağımsız ama hem de tarafsız” bir yapıda olmasını gerçekten arzu ediyor.
3) Rakibinin mahv-ı için ülkesinin mahv-ını istemez. Belden aşağı iftira olduğu açık-aşikar olan iddiaları asla ciddiye alıp ülkesini kaosa sürüklemez.
4) Siyaseti sadece kendi dünya görüşü olan sosyal demokrasi ve Atatürkçü düşünceyi “gelsin de ne pahasına gelirse gelsin iktidara “ ayrımcılığı ile değil milli – manevi değerlere saygılı olarak ve temel insan haklarına gerçek bir hukukçu olarak riayet ederek gelmek istemektedir.
İşte bu umdeler, işaretler hep Sayın Feyzioğlu’nun farklı bir kişilik ve özel yetiştirilmiş, aileden görme bir siyasetçi vizyonuna sahip olduğunun bence göstergeleri idi.
… Ve o ilk ciddi çıkışını yaptığı 17 ve 25 Aralık darbelerinden sonra ki Sayın Başbakanımızla buluşup yargıdaki tıkanmanın açılması için Adalet Bakanlığı ile ilk çalışmasından beri ülke hukukuna ciddi bir neşter vurmuştur.
Yine 17 Aralık operasyonlarının gerçekte bir yolsuzluk operasyonu olmadığı ve dış destekli bir hükümetimizi devirme operasyonu olduğunu da açıklayarak tarafsız ve bağımsız bir hukukçunun nasıl olması gerektiğini bizlere göstermiştir.
Siyasetin sadece eline fırsat geçtiğinde rakiplerini yok etmek için belden aşağı vurma işi olmadığını göstermiştir.
Amacı zulme uğrayan tüm tutukluların hatta hükümlülerin yeniden yargılanma ile adalete kavuşmasını sağlamaktır.
Bu açıdan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Sayın Metin Feyzioğlu’nun Türkiye sosyal demokrasisinin vesile-i ümidi olduğuna inanıyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın