Yeni Sol’un Vesile-i Ümidi TBB Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu

Evet son aylarda bu sayfalarda Baro Başkanımız Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun ismini ve resmini eksik etmiyorum. Pekiyi neden? Bu kadar insan varken üstelik de aktif Sosyal Demokrat olarak her gün siyasette yer alırken neden onlardan bahsetmedim de hep Sayın Metin Feyzioğlu’nu bu sayfalarda öne çıkardım, bahsetme gereği duydum. Üstelikte Sayın Feyzioğlu ile dünya görüşlerimizde çok farklıdır. Sayın Baro Başkanımız Sosyal Demokrat bir dünya görüşüne sahiptir ve merhum duayen siyasetçilerimizden katıksız Atatürkçü CGP (Cumhuriyetçi Güven Partisi)  Genel Başkanı Prof. Turan Feyzioğlu’nun da torunudur. Çok entelektüel bir ortamda sadece siyasetin konuşulduğu bir ailede özel olarak yetiştirilmiş bir sosyal demokrat hukukçu, öğretim görevlisidir. Ben ise kendi halinde muhafazakar İslamcı bir elektrik mühendisiyim. Ama kendisini çok takdir ediyorum. Hele de Deniz Baykal sonrası çakma Gandimiz Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin halini ve demokratik müesses nizama hiçbir alternatif getirmeyen, aksine bu nizamı kilitlemeye çalışan bir parti haline gelince ben farklı düşünce de de olsam bu milli, vatansever sosyal demokrat hukuk adamına büyük ümit bağladım.

Pekiyi ne idi Sayın Baro Başkanımızı mevcut CHP’lilerden farklı kılan? Ben şöyle özetleyebilirim.

1) Sayın Feyzioğlu her şeyden evvel milli ve bağımsız bir kişilik. Mesela Neo Conlarla işbirliği yapıp ülkeyi sadece onların menfaati için karıştıracak bir siyasi görüşü yok.

2)
Yine Sayın Feyzioğlu “Yargının gerçekten bağımsız ama hem de tarafsız” bir yapıda olmasını gerçekten arzu ediyor.

3) Rakibinin mahv-ı için ülkesinin mahv-ını istemez. Belden aşağı iftira olduğu açık-aşikar olan iddiaları asla ciddiye alıp ülkesini kaosa sürüklemez.

4) Siyaseti sadece kendi dünya görüşü olan sosyal demokrasi ve Atatürkçü düşünceyi “gelsin de ne pahasına gelirse gelsin iktidara “ ayrımcılığı ile değil milli – manevi değerlere saygılı olarak ve temel insan haklarına gerçek bir hukukçu olarak riayet ederek gelmek istemektedir.

İşte bu umdeler, işaretler hep Sayın Feyzioğlu’nun farklı bir kişilik ve özel yetiştirilmiş, aileden görme bir siyasetçi vizyonuna sahip olduğunun bence göstergeleri idi.

… Ve o ilk ciddi çıkışını yaptığı 17 ve 25 Aralık darbelerinden sonra ki Sayın Başbakanımızla buluşup yargıdaki tıkanmanın açılması için Adalet Bakanlığı ile ilk çalışmasından beri ülke hukukuna ciddi bir neşter vurmuştur.

Yine 17 Aralık operasyonlarının gerçekte bir yolsuzluk operasyonu olmadığı ve dış destekli bir hükümetimizi devirme operasyonu olduğunu da açıklayarak tarafsız ve bağımsız bir hukukçunun nasıl olması gerektiğini bizlere göstermiştir.

Siyasetin sadece eline fırsat geçtiğinde rakiplerini yok etmek için belden aşağı vurma işi olmadığını göstermiştir.

Amacı zulme uğrayan tüm tutukluların hatta hükümlülerin yeniden yargılanma ile adalete kavuşmasını sağlamaktır.

Bu açıdan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Sayın Metin Feyzioğlu’nun Türkiye sosyal demokrasisinin vesile-i ümidi olduğuna inanıyorum.