Atilla YEĞİN

Atilla YEĞİN

Mail: atilla@teknikelektrik.com

Yeni Sistem Yeni Dünya Kurulurken

Son günlerde artık seslice dinlendirilen Avrupa Ekonomik Topluluğu’dan Avrupa Birliği’ne evrilen  teşkilatın peşinde elli yıldır koştuğumuz örgüte bin bir türlü naz ve hakaret sonucu alacakları ortaya çıkmakta. Batı küresel sisteminin kendi içindeki dalgalanmalarını bir kenara bırakırsak  zaten dağılma sinyallerini İngiltere’nin ayrılık referandumunda görmüştük. Aslında  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizden fazlaca taviz koparmak amaçlı AB üyelerinin terbiyesizliklerine rağmen bize muhtaç oluklarını kavramasıyla bu kadar nazdan sonra bizimde referandum sonucu AB’ye girmeyi kabul etmeyebiliriz restinin devamı Şanghay Beşlisine dahil olabiliriz tavrı Dünya’da ciddi jeostratejik  kırılmalara yol açmakta. Şimdi nedir Şanghay Beşlisi biraz tanıyalım isterseniz .

Şanghay İşbirliği Örgütü adını örgütün ilk toplandığı yerden (Şanghay) almaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın 1996 yılında oluşturdukları yapılanma önceleri Şanghay Beşlisi olarak anılıyordu. Örgüt 2001’de Özbekistan’ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkarttı. 1996 yılında Sovyetler Birliği’nin 

yıkılmasıyla bölgesel güvenliği sağlamak için kurulan Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) aradan geçen zamanla enerjinin de başını çektiği ekonomik bir ortaklığa dönüştü. Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurulmasının temel amacı üye ülkeler arası askeri, ekonomik ve kültürel işbirliği sağlamak ve özellikle güvenlik konusunda ortak çalışmalar yapmaktır. Geçtiğimiz yıl Rusya’ya bağlı Başkurdistan Cumhuriyeti’nin başkenti Ufa’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Liderler Zirvesinde Hindistan ve Pakistan’ın ŞİÖ’ne tam üyelik prosedürleri başlatıldı. Bu iki ülkenin katılım sürecinin ardından 2017 Astana zirvesinde tam üye olmaları bekleniyor. Hindistan ve Pakistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üye olmasıyla birlikte örgüt dünya nüfusunun yüzde 40’ını temsil edecek. 


Bu bilgiler ışığında Türkiye’nin de bu örgüte katılımıyla ciddi bir ticari hinterland bizim açımızdan ortaya çıkacağı ortada. Şimdi hemen bizlerin kafasına şu soru belirebilir. Bizim Avrupa Birliği ülkelerine ihracatımız Şengay bölgesine ihracatımızdan daha fazla. Bunu kaybedebiliriz diye düşünebiliriz. Fakat bizim bu bölgeden ithalatımız ihracatımızdan daha fazla bu denge unsuru gözetildiğinde buraya girmeyişimiz bizde ciddi sıkıntılar oluşturmayacaktır. 


1964’deki Kıbrıs olayları sırasında garantör ülke olmamız sebebiyle 16 Mart 1964 tarihinde meclis oybirliğiyle, hükümete Kıbrıs’a çıkarma yetkisini verdi. Soluklar tutulmuş, çıkarma saati beklenirken ABD başkanı Lyndon Johnson’dan başbakan İnönü’ye bir mektup geldi. Amerika Türkiye’yi uyararak, “bizim verdiğimiz Nato silahlarını kullanamazsınız” diyordu! Bunun üzerine gemilere bindirilen askerlerimiz İskenderun Limanına tatbikat bahanesi ile geri çıkmıştı. Bu pasif içinden çıkılamaz durum 1974 çıkarmasıyla aşıldı ise de İnönü’nün daha sonra bir Amerikan dergisine verdiği demeç anlamlı idi. İnönü 1964’te Time Dergisi’ne verdiği mülakatta:“Kıbrıs’taki bu haksız durum devam eder, müttefikler bizi yalnız bırakır, NATO yanımızda olmaz, anlayışsızlık hüküm sürer, Türk azınlık ezilir, bu böyle devam ederse; günün birinde Batı’nın bu savunma sistemi yıkılır, yeni şartlarla yeni bir sistem ve dünya kurulur, Türkiye de bu yeni dünya içinde yerini bulur.”

 

Şimdi günümüze geri gelelim Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşananlar akabinde Türkiye’nin kendi içinde yaşadıkları sorunlar göz önünde bulundurulduğunda yeni şartlarda yeni bir sistem ve dünya kurulma ihtiyacını göstermiyor mu? Sonuçta Cumhurbaşkanı’nın söylediğide budur.

 

Hayırlı işler dileği ile Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar