YEKA'ları Konuşalım mı?

YEKA'ları Konuşalım mı?

Rüzgâr ve Güneş Enerjisi alanı ile ilgili olup YEKA’nın ne demek olduğunu sanırım bilmeyen yoktur. 

Google’da YEKA dediğim zaman hep aynı cümle yazılmış, aynı başlık atılmış ve birbirini tekrar eden ama karmakarışık bilgilerin netleşemediği haberler yazılmış: YEKA projeleri Türkiye’nin temiz enerji kapasitesini artırmada ‘itici güç’ olacak / Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) kapasite yarışlarının yıl sonuna kadar tamamlanmasıyla, 2017’de başlayan yarışmalarda toplam 6 bin megavat güneş ve rüzgâr enerjisi kapasite tahsisi gerçekleştirilmiş olacak.

Buraya kadar her şey çok güzel. Benim kafamı kurcalayan ise bu yarışmayı kazanan yani ihaleyi en indirimli haliyle kazanacak olan nasıl kar edecek?

Hadi konuyu biraz daha açalım:

YEKA’nın amacı ülkemizde 60 Milyar üzerinde olan Rüzgâr Enerji Pazarında azami yerlilik oranını sağlamaktır. 

1980 yıllardan bugüne kadar 11 Milyar € üzerinde ithalat yapılmıştır. 

Bu şekilde oluşan RES pazarının tümüyle ithalata dayalı olarak büyümesi, yenilenebilir enerji üretelim derken teçhizatta ve teknolojide bağımlı hale gelerek daha önemli bir soruna sebep olmaktadır.

Devletimiz 12 Ekim 2021 de başvuruları alacağı YEKA-RES3 ihalesi için 2000 MW ön lisansı iptal ederek 42 ayrı noktada yerlilik oranı %60 olacak şekilde ihaleye çıkmıştır. 
Bence, yerlilik için amaç doğru, yöntem doğru ancak bu ihaleler teknolojinin millileşmesini ne kadar sağlıyor dersek durup düşünmemiz gerekir.

Yatırımcılarda kâr dışında başka hiçbir bakış açısı yok. 

Milli olmak için yıllardır gayret gösteren NORTHEL, yeni ticarileşen MİLRES ve ASELSAN dışında başka hiçbir yapılanmayı ben göremiyorum.

Avrupa Birliği tek taraflı gümrük anlaşmaları nedeniyle YEKA dahil hiçbir ihalede ülkemizde milli teknolojilerin ilerlemesine yönelik destekleyici bir madde konulamıyor. Peki, kendi öz kaynaklarıyla büyüyen ve milli teknoloji geliştiren firmalarımız nasıl pazara giriş yapacaklar? 

Avrupalı firmaların, kendi dev mali destekleriyle, ülkemizde her ihaleye girebilmeleri mümkünken, hiç desteği olmayan, pazara giriş için ihalelerde Avrupalı ile eşit şartlarda kabul edilen milli teknoloji firmalarımızın bir tutulması adil mi?

Hadi siz bu ay bunları düşünedurun bakalım. Ben size gelişmelerden haber vereceğim. Biliyorum ki eninde sonunda Yerli ve Milli olan kazanacak.

Aşk’ınız daim, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...