Bayram kalabalığının doldurduğu yaşam beldemde elektrik kesintisi yaşayınca bu ay yazmam gereken konunun bu olduğuna karar verdim: Yaz ayları ve enerji tasarrufu. Hiç lafı uzatıp giriş gelişme sonuç üçlüsüne takılmaksızın yazmaya başlıyorum.
Öncelikle yaz ayları ile artan sıcaklar enerji tüketimimizin ister istemez artmasına sebep oluyor. Klima kullanımı, daha sık duş alma, daha sık kıyafet değiştirip yıkama, daha fazla tozlanan evi temizleme ihtiyacı derken ciddi miktarda enerji harcandığı gözlenmiş durumda. Enerji derken sadece elektrikten söz etmiyorum tabii ki. Bunun içinde su da var.
Peki, bu sarfiyatı önlemek için ne yapmalıyız?
Aslında yaza değil de kışa giriyorken bu yazıyı yazsaydım işim çok kolaydı. Tasarruflu lamba kullanın, kalorifer önüne mobilya koymayın, güneş ışığının eve girmesini engellemeyin der yazıyı bitirirdim. Fakat önümüz yaz olunca uzun bir liste çıkıyor karşımıza.
Öncelikle klima enerji tüketiminde ilk kalem. Bunun için eğer yeni klima alıyorsanız kesinlikle enerji tasarruflu A+++ olan tercih edilmeli. Eğer eski klimanız varsa mutlaka filtre temizliği ile başlayın. Bunun önemini makinenin temizlik yaptıktan sonra artan verimi ile göreceksiniz. Klima ortam sıcak olduğu için kullanılıyorsa sıcağın girişini filmli cam veya perde ile ne kadar kesersek o kadar az klima ihtiyacı doğar. Bu önlemle 1 saat geç çalıştırmak hem ekonominize hem doğaya faydalı olacaktır. Artan hava ısısı ile hem yıkanma ihtiyacımız artar hem kıyafetlerimizi değiştirme zorunluluğumuz ortaya çıkar. Bu durum için önerim yıkanırken duş başlığınızı suyun tazyikini verimli kullanabileceğiniz şekilde ayarlamanız yönünde. Hem su tasarrufu hem de daha az suyu en verimli kullanabilme sihrini bulmuş olursunuz. Ter nedeniyle kirlenmeden yıkamaya attığınız kıyafetlerinizi kısa programla yıkayabilirsiniz. Üstelik pamuklu kıyafetlerde kısa programda bile temizlik elde edebilirsiniz.
Ben uzun süredir püskürtme ucu olan sıvı deterjanlar ile temizlik yapıyorum. Mutfak tezgâhını, masa üstünü ve hatta yerleri püskürterek sıktığım deterjan sonrası siliyorum ve tertemiz oluyor. Bunun için litrelerce su harcamaya da gerek kalmıyor. Okuduğum bir yazıda su tasarrufu için sebze tüketin diyordu. Önce anlamadım ne demek istediğini. Sonra detaya girince et ürünleri için tüketime hazır hale getirilip mutfağımıza girene kadar inanılmaz miktarda su kullanıldığını öğrendim. Bu konuyu o yüzden yazmadan edemeyeceğim. Mikro uygulamalar olarak evimiz için düşündüğümüz tasarrufu genel olarak büyütüp dünyamız için de düşünmeliyiz. Hepsi bir yana, yaz da bahane olsun; siz sebze yemeye özen gösterin derim.
Aslında bir önerim daha var. Kaç kişinin işine yarar bilemem ama çocukluğumda annemin anneannesine gittiğimizde gördüğüm bir su biriktirme yöntemi vardı. O zamanlar bunun önemini pek de anlayamamıştım. Şu an ne kadar değerli olduğunu görüyor ve rahmetle anıyorum nineciğimi. Eski bir köşk olan evin bahçesinde su olukları kocaman fıçılara akardı. Evin kahyası da o su ile bahçeyi sular, taş zeminleri yıkardı. Bence hala kullanılması şart olan bir uygulama. Birçok akıllı ev projelerinde ters çatı denilen yöntemle bu sular iç avlularda kullanıma sunuluyor. Dilerim yaygın bir uygulama haline gelir.
Yazının sonuna geldim ama sözüm bitmedi. Enerji dendiğinde bitmez tükenmez bir yazma/konuşma isteği geliyor bana. Tek bir arzum var o da dünyayı daha iyi halde devretmek gelecek nesillere. Çünkü bu koca evimizi çok kirlettik, çok yıprattık, çok hırpaladık.
Facebook Yorum
Yorum Yazın