Yaşlılık Ve Sağlık

Yaşlılık ne saçın ağarması, ne de belinin bükülmesidir. İnsanın hayat gayesinin bitmesi , ümidinin tükenmesi, neşesinin sönmesidir.


Hiç kimse istemez , beklemez yaşlılığı. Yaşlılık zaman geçtikçe kendisi gelen bir misafirdir. Yaşlılık tecrübedir, bilgeliktir. İlgi ister sevgi ister ,saygı ister ,bunların yanında bir de özel bakım ister.


Ne yazık ki ilerleyen yaş beraberinde  istenmeyen ve beklenmeyen hastalıkları da  yanında getirir. Yaşlılıkta sinir sistemi değişikliği ile  birçok  hastalıklar ortaya çıkar..Özellikle yaşlılık hastalıkları olarak geçen  ; felci, beyin kanaması , Alzheimer  ,Demans, Parkinson bu hastalıklardan bazılarıdır. 


Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş üstünü  artık yaşlı olarak kabul ediyor. Tabiki her 65 yaşın  üstü illa  hastalık yaşayacak diye bir şey yok tabiki. Her yaşlılık bir hastalık olmadığı gibi düzenli ve kaliteli bir yaşam , doğru beslenme şekli ve düzenli spor yapma alışkanlığı da  kişiyi daima yaşlılıkta bu hastalıklara yakalanma riskini azaltır.


Yaşlanma nedir ?


Yaşlanma; zamanın geçişine bağlı olarak, bireyde görülen anatomik ve fizyolojik değişiklikleri tanımlar. 


Yaşlanmaya bağlı olarak fiziksel aktivitede bazı değişiklikler görülür. Genel olarak kas dokusunda bir azalma olur. Kadınlarda özellikle menopozdan sonraki dönemde yoğun bir şekilde kemik kayıpları ortaya çıkar. Bu kayıplara bağlı olarak boy kısalmaları, omurlarda çökmeler, hatta kırıklar olabilir. 


Yaşlanmayla birlikte zihinsel değişiklikler de ortaya çıkar. Algılamada ve yaratıcı yeteneklerde yaşlanmayla birlikte bir azalma, dikkatsizlik ve düşünme hızında yavaşlama görülebilir. Öğrenme yeteneğindeki azalmaya, hareketlerdeki yavaşlama da eşlik edebilir. Yaşlılarda daha önce edinilen bilgiler sağlam kalır ve yeni öğrenilen bilgiler çabuk unutulur.


Alzheimer ve bunama (Demans): Bunların arasında en önemlisi “Geriatrik Sendromlar” olarak adlandırılan durumlar. Bu hastalıkların görülme sıklığı yaş ilerledikçe muhtemel olarak artıyor. 70 yaşındaki bir kişide Alzheimer olasılığı yüzde 10’ken, 80-90 yaşında risk oranı yüzde 60-70’lere çıkabiliyor.

 


Nasıl önlem alınabilir?

 

Demans ve Alzheimer’in önüne geçmek için zihinsel egzersizler yapmayı bir alışkanlık haline getirmek çok önemli. Bu nedenle bulmaca çözmek, sosyal hayatın içinde olmak ve günlük olayları takip etmek bu tip hastalıkların oluşma riskini düşürebiliyor.


Bunama (demans), kişinin günlük yaşamını eskisi gibi sürdürmesini engelleyen, ilerleyici, kronik bir beyin hastalığıdır. Hafıza, soyut düşünme ve karar vermede bozulma, ana bulgulardır.


Alzheimer teşhisi almış hastanızla daha iyi ilgilenmek ve çaresizlik duygusuyla başa çıkabilmek için önce kendinize iyi bakın, duygularınızı paylaşın ve doktorunuzla sürekli işbirliğinde bulunun.


Düşmeler: Yaşlılıkla birlikte gündeme gelen en önemli risklerin başında düşmeler geliyor. 80 yaşında hiçbir hastalığı olmayan biri, düşme sonucu görülen kırıkların yarattığı komplikasyonlar nedeniyle yatağa mahkum hale gelebiliyor hatta hayatını kaybedebiliyor. Bu nedenle yaşlılık döneminde düşmeleri önlemek birincil önem taşıyor.

 

Nasıl önlem alınabilir ?

 

Bunu önlemek için öncelikle ev kazalarının önüne geçmek çok önemli. İleri yaştaki birinin yaşadığı evin, tıpkı küçük bir çocuk varmış gibi dikkatli düzenlenmesi gerekiyor. Evde küçük bir çocuk varken nasıl merdiven basamaklarından, katlanabilecek yer örtülerinden, kötü ışıklandırmadan, sivri köşeli eşyalardan kaçınılıyorsa ileri yaştaki birinin yaşam alanında da bu ayrıntılara önem vermek gerekiyor.


İşitme: İleri yaştaki insanlarda dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden biri de işitme fonksiyonlarındaki azalmalar. Bunama endişesiyle getirilen birçok kişinin, yapılan testler sonucunda aslında işitme fonksiyonunun azaldığı ortaya çıkıyor. Hatta bu durum sıklıkla depresyonla da karıştırılabiliyor. Kişi fark edilmeyen bir işitme sorunundan ötürü sohbetlere daha az katılıyorsa ya da söylediklerini tekrar ediyorsa çevresindekiler depresif olduğunu ya da unutkanlık probleminin başladığını düşünebiliyor.

 

Nasıl önlem alınabilir?

 

İlerleyen yaşta kişide duymama, geç cevap verme, sohbetlere eskisi kadar dahil olmama, söylediklerini birkaç kere tekrar etme gibi şikayetler gözlemlenmeye başlandığında doktor muayenesi ile işitme sorunu ihtimalinin egale edilmesi gerekiyor.



Kas – iskelet sistemi: Yaşlanmayla birlikte kas-iskelet sisteminde; kemik erimesi, kireçlenme, eklem hastalıkları, romatoid artrit, kalça kırığı gibi hastalıklar görülebiliyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; ilerleyen yaşta en sık kemik erimesi, bel, diz ve boyun bölgesinde olmak üzere dejeneratif eklem hastalıkları görülüyor.



Nasıl önlem alınabilir?

 

Kas ve iskelet sisteminin daha erken yaşlardan itibaren düzenli şekilde kontrol ettirilmesi; kas – iskelet sistemi hastalıklarının ortaya çıkma ihtimalini azaltabiliyor ve erken tedavi imkanını mümkün kılıyor.


Sindirim sistemi: Sindirim sistemi değişiklikleri sonucu ilerleyen yaştaki kişilerde en sık görülen hastalıklar; mide kanamaları, tıkanmaya kadar ilerleyen kabızlık, gastrit, iştahsızlık ve beslenme bozukluğu.

 

Nasıl önlem alınabilir?

 

Bu gibi rahatsızlıkların önüne geçebilmek için doktora danışmadan alınan ilaçlara dikkat etmek gerekiyor. Özellikle romatizma ilaçlarını kontrollü bir şekilde almak sindirim sistemi sağlığı için çok önemli. Çünkü bu ilaçların fazla ve bilinçsiz tüketimi, mide kanamaları gibi pek çok soruna neden olabiliyor.


Yaşlılıkta hastalık sıklığının artması bu gruptaki kişilerin daha sık sağlık kontrolü yaptırmalarını gerektirmektedir. Özellikle genetik geçişli olan kalp-damar hastalıkları, diyabet, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin görüldüğü ailelerin bireylerinin yıllık taramalardan geçmeleri, sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebilmeleri açısından gereklidir.


Yanımızda , çevremizde yaşlılarımız varsa onlara iyi bakalım. Onları sevgiyle kucaklayalım.

Sağlıkla mutlulukla kalın…