Yaşarken Kıymetini Bilmeliyiz İnsanların

Çok sevdiğimiz bir insanı kaybettik. Eminim sevmeyenler de en az bizim kadar üzülmüştür. Mehmet Ali •Birand’ tan bahsediyorum. O gülen yüzü ile içimizi karartan haberleri yumuşatıyordu. Her akşam evimize gelen bir misafir gibiydi. Her kaybolan değer gibi ülkemizin, içinde yaşadığımız dünyanın da bir kaybı. Ülkemize dış ülkeleri getirdiği gibi ülkemizi de dış ülkelere götürüyordu. Eminim ki uzaylılar da gelse ilk karşılayacak,  onlarla röportaj yapacak kişiydi, kendisi…..

Peki tek kaybımız Mehmet Ali Birand mı? Çetin Emeç’ler, Uğur Mumcu’lar, Bülent Ecevit, Adnan Menderes, İnönüler, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu, Nazım Hikmet, Barış Manço, Cem Karaca, Şehitler, analarımız babalarımız değerli değiller miydiler? Bu ülkenin kayıpları değiller miydiler?

Bu arada sadece kayıplar mı değerli..? Ya yaşayanlar…
Onlarda, bizler de bir gün diğerleri  gibi, her canlı ölümü tadınca birer kayıp olmayacak mıyız? Ölmeyecek miyiz? Cevabınız ister hayır ister evet olsun gerçek bir tane. Evet hepimiz üzerinde ot bitecek olan toprağın altına gireceğiz. Kimimize o toprak bile nasip olmayacak belki de…. 

O zaman ne yapmalıyız.
Ne yapmalıyız biliyormusunuz? Aslında ağzımızdan hiç düşürmediğimiz ama ağzımızda olanı beynimizden asla geçirmediğimizi yapmalıyız. Bir birimizi sevmeliyiz. Hangi görüşten, hangi milletten olursak olalım, birbirimizi sevmeliyiz. Birilerinin yaptığı gibi Allah’ın yarattığı hiçbir kulu, hiçbir canlıyı, hiçbir yaratılmışı ayırmadan sevmeliyiz.  Birbirimizi daha çok ziyaret etmeli, aramalı, selamlamalı, küfür etmeden ikaz etmeliyiz. Nasıl bir cami avlusunda kızsak bile helallik istendiğinde “helal olsun“ diyorsak yaşarken de birbirimize helal olsun demeli “helal olsun“ dedirtmeliyiz.

İnanın sadece gidenler değil, kalanlar da değerli... Bir Uğur Dündar, Can Ataklı, Ali Kırca, Nazlı Ilıcak, Yazgülü Aldoğan, Mustafa Mutlu, Ali Bulaç, Melih Aşık, Hüseyin Gülerce, Emin Çölaşan, Ali Rıza Demircan, Süleyman Demirel, Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Mehmet Haberal vs. si, analarımız, babalarımız, kardeşlerimiz, çocuklarımız, komşularımız, iş, okul, çocukluk arkadaşlarımız, köylü Mehmet Efendi, işçi Ali Efendi, Memur Ayşe Hanım daha mı az değerli…

Kimimiz, ailemizin geçimini sağlarken, kimimiz eğitimini diğerimiz korunmasını, yiyeceğini, servisini, sağlığını, ulaşımını sağlıyoruz. Hepimizin önem ve yaradanın üzerimize verdiği görev farklı farklı olmasına rağmen hepimiz değerliyiz. Hepimiz birbirimiz içiniz…

Ne olur, Sayın Hıncal Uluç’un merhum Burhan Doğançay’ın ardından keşke davetine gidip bir kez daha görebilseydim dememek için, birbirimizi arayalım, kırmayalım, paylaşalım ve birbirimizi rakip dahi olsak daha çok sevelim. Çünkü biz Allah’ın yarattıklarıyız. Bu dünyada belli zamanları beraber paylaştığımız gibi sonsuzda da beraber olacağız…..

Saygı ve sevgilerimle,