"Beni yıkmayan her şey beni güçlendirir." Nietzsche
Uzun sayılabilecek bir zamandır teşvik ve şike kelimeleri en çok kullandığımız kelimeler oldu. Hemen herşey yazıldı, çizildi, okundu, dinlendi ve Fenerbahçe, Galatasaray'la beraber suçlanan diğer takımların suçlandığı konular az-çok anlaşıldı.. Fakat Beşiktaş ile ilgili en küçük bir aydınlatıcı bilgi yok. Konuyla ilgili Türkiye Kupası final maçı berabere bittiği için(dünyanın hiçbir yerinde berabere biten bir maçta-yenmek gerekiyorsa- şike olamaz) konu anlaşılamadı ama bir önceki yazımda belirttiğim gibi Beşiktaş'ın geçicide olsa kendi değerlerini feda etmesi, ülkede oluşabilecek kaosu engelledi.. Gerçek suçlulara "Bakın Türkiye'nin en büyük kulübünün ikinci başkanı, teknik direktörü ve bir yöneticisi de içerde.. Ve teknik olarak bir sorun bulunması ihtimal dışı olmasına rağmen.." şeklinde izahat yapılıyor..
İki hafta önce herkes birkaç yıl öncenin operasyonuna ilişkin alınan sonuçta; Galatasaray’ın teşvik primi verdiği ve kasasında kayıp trilyonlarca liranın o teşviğe gittiği belgelendi.. Dolayısıyla yargı, Türk Futbolu'nda şike ve teşviğin odağına da ulaşmış oldu. Bu olayların odağındaki kulüp yıllarca haksız şampiyonluklar kazanmış ve Beşiktaş'ın defalarca hakkının yenilmesine zemin hazırlamıştı.. Ama şunu unutmamalıyız, bugün sokakta onurla formasını giyebilen sadece Beşiktaş taraftarı kalmıştır, ne Fenerbahçe ne Galatasaray taraftarı formasını giyip sokaklarda dolaşabilecek durumda değildir.. Bu durumda Halkın Takımı Beşiktaş'a tarihi bir görev düşüyor. Beşiktaş önderliğinde Türk Futbolu'nun bu çamurdan çıkarılıp normal zemine çekilmesi..Bu ancak tarihinde hiçbir şaibeye bulaşmamış, ismi şike ve teşvikle yan yana gelemeyecek bir kulüple, Beşiktaş ile olabilir.. Taraflı tarafsız herkes bu olayların Beşiktaşlı duruşunu her birime, her kuruma, her kulübe yaydığımızda sonlanacağını biliyor..
Üç büyük kulübümüzden Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yara alması, sorun yaşaması, gelecekte oluşması muhtemel sorunlarında önüne geçmiştir.. Bu konuda herkesin haddini bilmesi, şampiyonluklarının birçoğunun herkes tarafından ne şekilde tasarlandığının bilindiğinin bilincinde olması ve kendilerini artık Beşiktaş ile kıyaslamalarının anlamsız olduğunu kavrayabilmeleri çok çok önemlidir. Bundan sonra artık şaibeye, şikeye ve teşviğe yer olmayacağı için, ancak kendi güçleriyle orantılı başarılara imza atacaklarını anladıklarını sanıyorum.. Gerçek sıralama bu dönemden sonra başlar ve şaibesiz bir ortam herşeyi ortaya çıkarır..
Düşünüyorumda "Ya Beşiktaş olmasaydı?" Türk Futbolu'nun tutunabileceği bir dal kalır mıydı? Bir tarafta geçen yılın ikinci yarısındaki oynanan 17 maçın 11'inde şike ve teşvik tespit edildiğine ilişkin Fenerbahçe'lilerin kaygısı, öbür tarafta muhasebe kayıtlarında olmayan ve savcılığın Denizli'ye gittiğini belirlediği bir paranın sorulmasıyla gazete küpürlerini göstererek "bakın Song'a verdik" diyebilecek bir kulüp kültürü.. Bu yüzden Beşiktaş Türk Futbolu'nun onurudur, şerefidir, gözbebeğidir.. Dürüstlüğün yılmaz savaşçısıdır.. Beşiktaş olmasaydı bugün geleceğimizden de bahsedemezdik.. Bu şaibeli durumları hangi kültürün önderliğinde aşabilecektik..
Rekabet iyidir ama Beşiktaş'ın ulaşılması imkansız bir duruşu var, bir asaleti var ve bu kavramlarla rekabet vakit kaybı olur.. Hani bir hikaye var "Bir sokakta üç dişçi vardı. Müşteri az olduğu için rekabet düşüncesi üçünüde için için kemiriyordu. Nihayet içlerinden biri düşündü taşındı muayehane binasına uzaktan görünecek şekilde kocaman bir tabela astırdı:
"Fransa'nın en iyi dişçisi!"
Bunu gören öteki dişçiler öfkelerinden kuduruyorlardı. Baskın çıkmak için çare araştırırlarken ikincisi "Buldum!" diyerek haykırdı ve derhal ötekinden daha büyük bir tabela yazdırarak binasına astırdı:
"Dünyanın en iyi dişçisi!"
Bunu gören üçüncü dişçi o gece sinirden uyku uyuyamadı. Fakat düşüne düşüne nihayet o da bir çare buldu. Ertesi gün muayehanesi önünden geçenler şu tabelayı okudular:
"Sokağın en iyi dişçisi!"
Atıp tutmakla dünyanın en iyi dişçisi olunmaz önce sokağın en iyisi olmalı.. Beşiktaş bugün Türkiye'nin tartışmasız en büyüğüdür.. Ve Beşiktaş olmasaydı uzunca yıllar futboldan bahsedemezdik.. İyiki halkın takımı var, iyiki Beşiktaş var..
Uzun sayılabilecek bir zamandır teşvik ve şike kelimeleri en çok kullandığımız kelimeler oldu. Hemen herşey yazıldı, çizildi, okundu, dinlendi ve Fenerbahçe, Galatasaray'la beraber suçlanan diğer takımların suçlandığı konular az-çok anlaşıldı.. Fakat Beşiktaş ile ilgili en küçük bir aydınlatıcı bilgi yok. Konuyla ilgili Türkiye Kupası final maçı berabere bittiği için(dünyanın hiçbir yerinde berabere biten bir maçta-yenmek gerekiyorsa- şike olamaz) konu anlaşılamadı ama bir önceki yazımda belirttiğim gibi Beşiktaş'ın geçicide olsa kendi değerlerini feda etmesi, ülkede oluşabilecek kaosu engelledi.. Gerçek suçlulara "Bakın Türkiye'nin en büyük kulübünün ikinci başkanı, teknik direktörü ve bir yöneticisi de içerde.. Ve teknik olarak bir sorun bulunması ihtimal dışı olmasına rağmen.." şeklinde izahat yapılıyor..
İki hafta önce herkes birkaç yıl öncenin operasyonuna ilişkin alınan sonuçta; Galatasaray’ın teşvik primi verdiği ve kasasında kayıp trilyonlarca liranın o teşviğe gittiği belgelendi.. Dolayısıyla yargı, Türk Futbolu'nda şike ve teşviğin odağına da ulaşmış oldu. Bu olayların odağındaki kulüp yıllarca haksız şampiyonluklar kazanmış ve Beşiktaş'ın defalarca hakkının yenilmesine zemin hazırlamıştı.. Ama şunu unutmamalıyız, bugün sokakta onurla formasını giyebilen sadece Beşiktaş taraftarı kalmıştır, ne Fenerbahçe ne Galatasaray taraftarı formasını giyip sokaklarda dolaşabilecek durumda değildir.. Bu durumda Halkın Takımı Beşiktaş'a tarihi bir görev düşüyor. Beşiktaş önderliğinde Türk Futbolu'nun bu çamurdan çıkarılıp normal zemine çekilmesi..Bu ancak tarihinde hiçbir şaibeye bulaşmamış, ismi şike ve teşvikle yan yana gelemeyecek bir kulüple, Beşiktaş ile olabilir.. Taraflı tarafsız herkes bu olayların Beşiktaşlı duruşunu her birime, her kuruma, her kulübe yaydığımızda sonlanacağını biliyor..
Üç büyük kulübümüzden Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yara alması, sorun yaşaması, gelecekte oluşması muhtemel sorunlarında önüne geçmiştir.. Bu konuda herkesin haddini bilmesi, şampiyonluklarının birçoğunun herkes tarafından ne şekilde tasarlandığının bilindiğinin bilincinde olması ve kendilerini artık Beşiktaş ile kıyaslamalarının anlamsız olduğunu kavrayabilmeleri çok çok önemlidir. Bundan sonra artık şaibeye, şikeye ve teşviğe yer olmayacağı için, ancak kendi güçleriyle orantılı başarılara imza atacaklarını anladıklarını sanıyorum.. Gerçek sıralama bu dönemden sonra başlar ve şaibesiz bir ortam herşeyi ortaya çıkarır..
Düşünüyorumda "Ya Beşiktaş olmasaydı?" Türk Futbolu'nun tutunabileceği bir dal kalır mıydı? Bir tarafta geçen yılın ikinci yarısındaki oynanan 17 maçın 11'inde şike ve teşvik tespit edildiğine ilişkin Fenerbahçe'lilerin kaygısı, öbür tarafta muhasebe kayıtlarında olmayan ve savcılığın Denizli'ye gittiğini belirlediği bir paranın sorulmasıyla gazete küpürlerini göstererek "bakın Song'a verdik" diyebilecek bir kulüp kültürü.. Bu yüzden Beşiktaş Türk Futbolu'nun onurudur, şerefidir, gözbebeğidir.. Dürüstlüğün yılmaz savaşçısıdır.. Beşiktaş olmasaydı bugün geleceğimizden de bahsedemezdik.. Bu şaibeli durumları hangi kültürün önderliğinde aşabilecektik..
Rekabet iyidir ama Beşiktaş'ın ulaşılması imkansız bir duruşu var, bir asaleti var ve bu kavramlarla rekabet vakit kaybı olur.. Hani bir hikaye var "Bir sokakta üç dişçi vardı. Müşteri az olduğu için rekabet düşüncesi üçünüde için için kemiriyordu. Nihayet içlerinden biri düşündü taşındı muayehane binasına uzaktan görünecek şekilde kocaman bir tabela astırdı:
"Fransa'nın en iyi dişçisi!"
Bunu gören öteki dişçiler öfkelerinden kuduruyorlardı. Baskın çıkmak için çare araştırırlarken ikincisi "Buldum!" diyerek haykırdı ve derhal ötekinden daha büyük bir tabela yazdırarak binasına astırdı:
"Dünyanın en iyi dişçisi!"
Bunu gören üçüncü dişçi o gece sinirden uyku uyuyamadı. Fakat düşüne düşüne nihayet o da bir çare buldu. Ertesi gün muayehanesi önünden geçenler şu tabelayı okudular:
"Sokağın en iyi dişçisi!"
Atıp tutmakla dünyanın en iyi dişçisi olunmaz önce sokağın en iyisi olmalı.. Beşiktaş bugün Türkiye'nin tartışmasız en büyüğüdür.. Ve Beşiktaş olmasaydı uzunca yıllar futboldan bahsedemezdik.. İyiki halkın takımı var, iyiki Beşiktaş var..
Facebook Yorum
Yorum Yazın