Son yıllarda dünya genelinde genç kuşaklar X,Y ve Z kuşakları olarak adlandırılıyor ve herkes matematik denklemlerini çağrıştıran bu nesillerinin özelliklerinden bahsediyor.
Mart ayı içerisinde okulumuzun da ev sahipliği yaptığı 16. REHBERLİK SEMPOZYUMUNDA “OKUL REHBERLİĞİ DİGİTAL ÇAĞIN SORUMLULUKLARINA HAZIR MI?” konulu sempozyuma katıldık ve bu konuda bizlerde bilgi sahibi olarak gerekli notlarımızı aldık. Seminerin bir bölümünde bu kuşakların özelliklerinden bahsedildi ve hangi kuşakta yer aldığımızın altı çizildi.
2000 sonrası kuşakları nasıl kabullenmeliyiz konusunda öğrendiklerimiz ışık tuttu bizlere.
Peki Siz Hangi Kuşaktasınız?
X KUŞAĞI
X kuşağı, 1965-1979 arası doğanlara denir. Son derece kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanıyor. İş yaşamlarında çalışma saatlerine uyumlu olup iş motivasyonları yüksektir. Belirli çalışma süresinden sonra kademe atlayabileceklerine inanırlar ve sabırlıdırlar. Daha çok yaşamak için çalışırlar. Ayrıca, bu nesil, bir takım icatlara, buluşlara şahitlik etmiştir. Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi, transistörlü radyo, kaset çalar ve pikapla açan X nesli sakinleri pek çok dönüşüm yaşamıştır. Özellikle, teknoloji açısından düşünüldüğünde, bilgisayar sistemlerinin dönüşümü ve buna bağlı değişen iş yapış şekillerine adapte olmaya çalışmışlardır. Ülkemizin %22’sini oluştururlar.
Y KUŞAĞI
Y kuşağı, 1980-1999 arası doğanlardır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekiyor. Bu durumda onları işin bir parçası haline getirmek önemlidir. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söyleniyor [3]. Bir an önce yönetici olmak ya da kendi işlerini kurmak istiyorlar. Onlar, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için istiyorlar. Y nesli, çok farklı kişisel özellikler taşımakta ve özellikle üniversitelerden yeni mezun olanları kapsamaktadır. Y neslinin uyumsuz olduğu, kendisinden farklı düşünenleri acımasızca eleştiri yağmuruna tuttuğu da bir gerçek. Bu durum aşırı bireyci olmasından ve otorite tanımamasından kaynaklanıyor. Bu nesil kural tanımıyor. Ülkemizin %35’ini oluşturdukları söyleniyor.
Daha önce bu nesiller yok muydu acaba? Sorusu aklımıza gelmiyor değil. Tabiki vardı. Ancak bu şekilde bir adlandırma yoktu. Çağın değişimi ve gelişimi sayesinde son zamanlarda yapılan araştırmalar ve incelemeler biraz daha belirginleştirdi. Gezi Parkı olaylarını hatırlayınız. İlk kez Y kuşağını orada duyduk bir çoğumuz. Bu kuşağın özelliklerini ilk kez orada öğrendik. Y kuşağı, kafasına uymayan, saçma durum gördüğünde dayanamıyor, kaynamaya başlıyor. Cumhurbaşkanı olmuş, başbakan olmuş, öğretmeni, genel müdürü hiç fark etmiyor, hemen tepki veriyor. Çünkü bu kuşağın temel değerlerinden biri; adalet duygusu”
Diğer taraftan Y kuşağı için akranları ve aileleri çok önemlidir. Akranları tarafından kabul görme özelliği yüzünden çok çabuk bir araya gelebiliyorlar. Ayrıca bu kuşağın aileleri çocuklarına çok düşkünler. Bu yüzden onların istekleri söz konusu olduğunda çok çabuk onların seviyesine inebiliyor, sorunlarını halledebiliyorlar. Aileler yeri geldiğinde Y kuşağı için birer kanka, arkadaş olabiliyor.
Günümüzde Y kuşağı yanlış değerlendirildi; tembel, disiplinsiz, prensipsiz oldukları söylendi ve hatta apolitik olmakla suçlandı. Hâlbuki Y kuşağı farklı bakış açılarına sahip. İşte anlaşmazlık da buradan kaynaklanıyor bence. Y kuşağı özelliklerine devam edecek olursak; inançları uğruna sonuna kadar savaşırlar. Bunu yaparken ise direnmek yerine eğlenirler. Akranlarıyla bir araya gelerek kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışmaktan zevk duyarlar, tadını çıkartırlar. Özgüvenleri yüksektir. Hele ki ailelerinden onay olarak bunu yapmaları onları doruk noktasına çıkartıyor, kendilerini daha da özgür hissediyorlar.
Z KUŞAĞI
Z kuşağı, 2000 yılı ve sonrası doğanlara denir. İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Günümüzde yaygın olan akıllı telefonlar, ipad’ler ya da tablet bilgisayarlar ile her alanda aktifler. Sürekli online halindeler. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih ediyorlar. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları tabir edilir. Aileleri daha doğmadan onlara facebook, twitter hesabı açıyorlar? Ülkemizin %17’sini oluşturuyorlar. Oyuncak yerine ipad’lerle oynarlar ve teknoloji ile birlikte büyürler. Bu yüzden de çabuk tüketen bir nesildir. Fakat internet ile fazla haşır neşir olduklarından aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebilme yeteneklerinin gelişeceği tahmin ediliyor. Söz konusu bu yetenek aynı zamanda Y kuşağında da yaygın olarak görülüyor ve bu tek bir konuya odaklanmaya göre daha pratik olabilir.
Birde “sessiz kuşağımız“ var. Onlarda 1946-1964 yıllarında doğanlar “baby boomer” olarak adlandırılıyor. “Baby boom” bir Kuzey Amerikan-İngiliz terimidir. Özellikle Amerika’da II. Dünya savaşının bitiminde başlayıp 1960 yılı başlarına kadar süren, yıllık doğum hızında büyük artış anlamına geliyor. Amerika’da bu dönemde gelişen ekonomiye de paralel olarak 78.2 milyon kişi doğmuş ve 1955, doğum artış hızının tepe yaptığı yıldır. Bu olay, “baby boom”, bu dönemde doğanlar da “baby boomer” olarak adlandırılıyor . Şu anda baby boomer neslinin en yaşlısı 68 yaşında, en genci ise 49 yaşındadır. Bu nesil teknolojiden uzaktır, diğer bir deyişle teknolojiyi benimseyememiştir.
Teknoloji yaygın olmadığı için çoğu zaman işlerini kendi kendilerine yapmak zorunda kalmış, üretmişlerdir. Bunun yanında, iş sadakatleri yüksektir. Diğer kuşaklardan farklı olarak, iş yaşamları için “çalışmak için yaşamışlardır” ifadesi kullanılabilir. Ayrıca bu nesil için “önce çocuklarına daha sonra ise anne ve babalarına baktılar” ifadesi de kullanılmaktadır.Sadakatlilik ve kanaatkârlık duyguları oldukça yüksektir. Ülkemizin %19’unu oluşturuyorlar
Evet, kuşaklar X, Y, Z olarak ayrılıyor. Hatta buna baby boomer ile sessiz kuşağı da eklersek 4 kuşak olarak kabul edebiliriz. Tüm bu kuşakların bir uyum içinde bir arada güzel ve uyumlu yaşabilmesi için her bir neslin birbirinin özelliğini iyi bilmesi, anlayışlı olması ve kabul çizgilerinin geniş olması gerekmektedir.
Sevgi , saygı ve barış içinde yaşayan daha sağlıklı ve mutlu nesillere ….
Facebook Yorum
Yorum Yazın