Geçen ayki yazımızda uyuşturucu kullanımın hangi boyutlarda olduğu, gençlerimizin bu bataklığa nasıl düştüğüne, bu konuda ailelerin ve sivil ve resmi kurumların ne gibi adımlar atması gerektiğini sizlerle paylaşmıştık. Bu yazımızda ise alınacak önlemlerden bahsetmek isterim.
Hedef 1: Ailelerin Eğitilmesi
Aileler, çocuklarının veya aile fertlerinin uyuşturucu madde kullanımı öncesinde istemeden ve bilmeden en büyük etken olmaktadır, görüşlerini birçok uzman arkadaş belirtilmektedir. Ayrıca uyuşturucu kullanan ve satımını yapan kişilerle ilgili en ayrıntılı bilgilerin de anne ve babadan öğrenilebileceği hususu önemlidir. Bu doğrultuda yine uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığı ile ilgili rehabilitasyon çalışmasının da Aile ile birlikte başlamasının tedavinin doğru temelde sonuçlanabilmesi açısından bu nokta göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Çocukların psikolojik gelişimlerinin daha anne karnındayken başlamasının ve ergenlik sürecinin bitimine kadar ebeveynlerin çocuklarının uyuşturucu madde kullanımı konusunda denetlenmesi ve bu konu ile ilgili ilimizde ailelere eğitim destek programlarının hazırlanması oldukça önemlidir.
Çocukların günlük hayatta ne tür sorunlarla karşılaştığı tespit edilmeli ve karşılaştığı engellerin kaldırılması için ebeveyn ile ortak bir çalışma yapılarak bir yol haritası oluşturulmalıdır. Yine uyuşturucu madde ile mücadele çerçevesinde, Ebeveynlerin çocuklarının uyuşturucu maddeye nasıl bulaştıklarının tespiti, tekrar kullanmaları için çevreden hangi teklif ve ikna yöntemlerinin kullanıldığını bilmemeleri konu ile alakadar mücadelenin gelişimi açısından önemlidir. Ailenin herhangi bir ferdinin uyuşturucu madde ile yakından uzaktan alakadar olmasının ve bunun kişideki fiziksel etkilerinin bilinmesinin de uyuşturucu madde kullananların tespitinde önemli bir rol oynayacağı açıktır. Ailelerin uyuşturucu madde bağımlılığı ile mücadele ihtiyacı var ise ilgili devlet kurumlarından destek alması için Diyarbakır Valiliği koordinesinde İlçe Emniyet Ekipleri tarafından gruplar oluşturulmalı ve bu ekipler üzerinden ailelere yardımcı olunmalıdır.
Böylelikle halk nazarında polise yüklenmiş olan güvenlik misyonu dışında sosyal yardımlaşma misyonu da yüklenmiş olunacak ve terör örgütü tarafından halk ile polis arasında oluşturulmak istenen duvarı daha hızlı bir şekilde de yıkılmasına olanak sağlayacağına inanıyorum. Mahkeme aşamaları devam eden uyuşturucu madde bağımlısının, denetimli serbestlik hükümlerinin neler olduğunun, uyuşturucu madde bağımlısı ise bundan hangi yöntemlerle kurtulabileceğinin, uyuşturucu madde ile mücadelede aile içi iletişimin nasıl olması gerektiğinin bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bu konuda biran önce çalışmalara başlanılması gerektiğinin tespiti yapılmış olup gereğinin yapılması için konu ile ilgili alt yapı çalışmalarına komisyonumuzca başlanmıştır. Madde kullanımı ve hukuki süreç hakkında ailelerin bilgi seviyesini arttırmak, çocuğun doğru tutum ve davranışlar sergilemesine önemli katkılar yapacaktır.
Hedef 2: Çocukların ve Gençlerin Eğitilmesi
Özellikle gençlerin eğitilmesi için entegre ölçülebilir başarısı kanıtlanmış programlara ihtiyaç vardır. Özellikle çocukların yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik programların uygulanması gerekmektedir. Gençler “hayır” deme becerilerini, kendini tanıma, karar verme, iletişim becerilerini ve risk analizleri konularında eğitilmelidirler. Bu programların yıl içerisinde okullarda 8–12 saat arası yayılan programlar halinde yaşam becerisi eğitimi programları olarak verilebilir. Bu uygulamalar için her okuldan en az bir eğitici öğretmen seçilmeli ve bu eğitici öğretmenler konu ile ilgili uzman kişilerin “eğitici eğitimi” programlarından geçirilerek madde kullanımını hakkında öğrencilere eğitim vermeleri sağlanabilir.
Çocukların psikolojik gelişim süreçlerinin büyük bir kısmı yine okullarda devam etmektedir. Buna istinaden çocuğun okulda geçirmiş olduğu zaman da dikkate alınarak: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmaktan haklarında işlem yapılmış 18 yaş altı çocukların bir daha uyuşturucu madde kullanmamaları için Diyarbakır Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü üzerinden İl Milli Eğitim ve İl Sağlık Müdürlükleri ile ortak çalışmalar yürütülmelidir. Yapılan çalışmalarda çocukların bağımlılık yapan maddeleri yaşadıkları sosyal ortamdan tanıdıklarının ve ilk kez kendi akranları ile birlikte denediklerinin tespiti uzmanlarımız tarafından yapmış olduğumuz çalışmalarda belirlenmiştir. Uyuşturucu madde hakkında ki kullanım tekliflerinin, uyuşturucu maddenin bulunmasının, kullanım yöntemlerinin, vücuda etkilerinin ve yine bütün bilgilerin arkadaşları tarafından temin edildiği gözlemlenmektedir. Uyuşturucu maddesi ile ilgili arkadaşlarından elde edilen ilk bilgiler eksik ve yanlış olabilmektedir. Özellikle uyuşturucu madde kullanan veya merakı olanların uyuşturucu maddeleri arkadaşlarına özendirebilmekte ve hatta grup baskısıyla kullanmaya sevk edebilmektedir. Gruplar içerisinde liderlik söz konusu olduğundan, bu kişiler hem kendi grubu üzerinde etkili olup, hem de diğer kişi ve gruplarla bağlantıyı sağlayan kişilerdir. Liderler haricinde grup üyelerinin gruptan izole etmiş olduğu kişilerde bulunmaktadır. Grup üyelerinin genellikle grup kurallarına uyum gösteren ve grubun beklentileri doğrultusunda hareket ederek bu doğrultuda davranış sergilerler. İzole şahıslar ise gruplarla ve diğer bireylerle bağı olmayan kişiler olarak bulundukları sosyal ortamdan en az etkilenenlerdir. Lider şahısların tespitinin ve bu şahısların eğitilmesinin hem grup üyelerinin bilgilendirmesi hem de izole edilmiş şahısların okuldaki ve sosyal hayata ki katılımı gerçekleştirilebilir. Çocuklarımızın gelişim dönemlerinde otoriteye (yetişkinlere) karşı var olan karşı koyma psikolojilerinin verilecek mesajın etkisini azaltmaktadır.
Hedef 3: Gençlere Yönelik Sosyal Destek Programları
Çocuklarımızın ve gençlerimizin madde bağımlılığı konularında bilgilendirilmesinin yanında sosyal aktivitelere katılımlarının arttırılmasının ve okul çıkışından eve gidene kadar geçen zamanda güçlenen arkadaşlık gruplarının çocuklarımızın karar verme süreçlerinde alışkanlıklarında, davranış ve tutumlarında daha etkili olacağı kanısındayız. Bu boş zamanın ailelerin, İl Gençlik ve Spor Müdürlüğünün, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ve İl Sağlık Müdürlüğünün çok iyi ve koordineli bir şekilde doldurması gerekecektir. Ailelerle birlikte okul sonrasında çocuklarımızı kontrol altına almak suretiyle öğrencilerin spor, kurs ve diğer sosyal faaliyetlerin sunulmasının, sosyal yönden gelişmelerini sağlamak gerekecektir. Özellikle çocuklarımızın toplumla var olan sosyal bağlarının güçlendirilmesi onlar üzerinde olumlu sonuçlar doğuracağı beklenilmektedir. Güçlü sosyal bağlara sahip çocuklar aileleri ve toplumla daha fazla iletişim kuracaklardır. Bu iletişim sayesinde toplumsal kuralları, kültürü, eğitimi ve birçok konu hakkında bilgi ve beceri kazanacaklardır. Diyarbakır İlimizde başta spor olmak üzere, kültür-sanat etkinliklerinin artırılmasının çocuklarımızın başkaca ortamlara çekilmesini önleyerek bu faaliyetlere da fazla katılımını sağlayacaktır. Gençler sosyal aktiviteler sayesinde toplumla daha fazla etkileşim halinde bulunacaklar ve sosyal bağlar sayesinde kendilerinden beklenen bir hayat tarzını benimsemeleri daha kolay olacaktır.
Hedef 4: Uyuşturucu Madde Kullanımı ile İlişkili İş Gruplarının Biliçlendirilmesi
Yalnız çocuk ve gençleri değil gümrük memurlarını, avukatların, hemşirelerin, doktorların, öğretmenlerin, eczacıların, polislerin, acil hekimlerin, sağlık çalışanlarının da bilinçlendirilmesine bu alanda ihtiyaç vardır. Bu grupların uyuşturucu kullanımı ile ilgili bilinçli olması konulara daha aktif ve bilimsel açıdan yaklaşılmasını sağlayacaktır. Uyuşturucu ile mücadele kapsamında günümüzde holistik yaklaşımdan uzak bir anlayış benimsenmektedir. Daha önceleri uyuşturucu bağımlısı gençler televizyon programlarına çıkarılarak veya herhangi bir sanal ortam aracılığıyla adeta uyuşturucuya özendirir şeklinde programlar yapmak, yazılar yazmak ve paylaşımlar yapmak engellenmelidir.
Hedef 5: Uyuşturucu Ticareti ile Mücadele
Uyuşturucudan beslenen suç örgütlerinin belirlenmesi ve bu örgütlerin çocuk ve gençlerimizi satıcılık ve bağımlı çocuk ve gençler yaratarak başka hangi amaçlar güttüklerini belirlemek ve bunlara karşı ciddi önlemlerin alınması gerekir. Suç örgütlerinin yapılanmaları, örgütlere eleman kazandırma, iletişim, işleyiş ve kolluk güçlerinden gizlenme yöntemleri hakkında çalışmaları bölgenin kolluk (güvenlik) güçleri kendi çalışma alanlarında ellerinden geldiğince elbette yürütmektedir. Fakat burada bizlerin önemsediği nokta; bu çalışmaların kurumsal bir eşgüdüm içinde; Diyarbakır Valiliğin koordinesinde Polisin ve Jandarmanın daha etkin ve daha koordineli çalışmasını sağlamak ve zehirin kaynağının kurutularak (KIRSALDA DAHA ETKİN BİR ÇALIŞMA YÜRÜTEREK) sokak satıcılarına ulaşmasını daha etkin bir şekilde önlemek gerekir. Çünkü kaynakta bataklığı kurutmak ile Diyarbakır sokaklarında dağılan uyuşturucuyu (ESRAR) yakalamak ve yok etmek çok daha zor, çok daha personel ihtiyacı ve güç sarf etmek gerektirecektir.
Sonuç olarak ilk yapmamız gereken eğitim ve önleme programlarının hayata geçirilmesi olmalıdır. Uyuşturucu madde kullanımını önleme programlarının maliyetleri tedavi programlarına göre çok düşüktür. Eğitim ve önleme programlarını hayata geçirirken tedavi ve rehabilitasyon programlarımızı da geliştirmek yüksek derecede hassasiyet gerektiren bir noktadır. Bu noktada Diyarbakır’da devletin önleme programlarının düzenleyici olması gerekmektedir. Ayrıca Diyarbakır’da tedavi programlarının çağdaş hale getirmesi ve tedavi sonrasında da izlemelerin yapılması gerekmektedir. Tedavi sonrasın da rehabilitasyon programları hazırlayıp tedavi sonrasında bağımlılar için nasıl iş olanaklarının yaratılacağı ve nasıl hayatını idame edebileceği ile ilgili programlarının mevcut olması gerekmektedir.
Tüm bu konudaki açıklamalar ışığında hedeflenen faaliyetlerin aktif hale getirilmesi konusunda destek ve çalışmaların acil bir eylem planı kapsamında bir sosyal politika bileşeni olarak düşünülmesini saygılarımla bilgilerinize sunarız.
Facebook Yorum
Yorum Yazın