Halkını ölüme terk eden Avrupa ve Amerika son kertede birbirlerinin maskelerini çalmaya başladı. ABD, bir şirketin Çin’de üretip Almanya’ya sattığı 400 bin maskenin yarısına Bangkok Havalimanı’nda el koymuştu. Şu hale bakın!
İçimizdeki Batı hayranı ezik tayfanın yüz yılık telkinleriyle uygar, medeni, kusursuz, insan haklarına saygılı üstelik zengin olarak gördüğümüz bu ülkeler nihayetinde birer korsan çıktı.
Baktık ki cesetlerini bile paletle taşıyan ülkeler bunlar. ABD Başkanı Trump her kamera karşısına çıktığında yaşadıkları felaketin boyutlarını ürkütücü bulduğunu söylüyor.
Geçen hafta aynen şöyle dedi; “ New York’ta doğup büyüdüğüm semtteki hastanenin önüne dört tane tır kasası yanaştırılmış. Bu kasalar tıbbi malzeme için değil salgından ölenleri taşımak için oradalar.”
Çok çaresizdi.
New York City Belediye Başkanı da cesetlerin geçici olarak NYC parklarına gömüleceğini söyledi.
Çünkü kentten gelen istatistikler korkunç. New York’ta ortalama iki dakikada bir insan yaşamını yitiriyor. ABD’de Kovid-19 kaynaklı pozitif vaka sayısı 12 saatte 24 bin 425 artış gösterdi.
New York eyaletinde iki gün önce 59 bin 746 olan vaka sayısı 67 bin 384’e çıktı.
Görüntüleri izlemişsinizdir. New York Brooklyn’deki Wyckoff Hastanesi’nde coronavirüsten ölenlerin cesetleri koridorlarda bekletiliyor. Sonra aşağıya indiriliyorlar ve hastanenin arka tarafında bekleyen geçici morga götürülüyorlar.
New Valisi Andrew Cuomo, eyaletteki en büyük sorunun solunum cihazı sıkıntısı olduğunu söylemişti. Öyle ki Çin’in 1000 solunum cihazı bağışladığı bilgisini vererek Çin’e teşekkür etmişti.
Fransa’da geçen Pazar günü 1053 can kaybı yaşandı. Bu rakam, Avrupa’da bir günde gerçekleşen en yüksek ölüm oranı.
İtalya, Almanya ve İngiltere ise tümden perişan vaziyette. Ford firması çalışanların ücretlerinden kesintiye gidiyor mesela.
Amerika’nın Miami kentinde yaşayan Yeşilçam’ın ünlü oyuncularından Ahu Tuğba, Amerika’daki durumu bakın nasıl anlatıyor.
“Amerika’da parası yoksa sokakta ölüyor insanlar, sonra da yakılıyorlar. Burada sigortan yoksa yandın!. Burada ‘açım’ de, komşun su vermez” diyor Ahu Tuğba.
Hatta şöyle çarpıcı bir örnek veriyor. ”Yandaki komşu hastaneye gitti arabasıyla. Kilise hastanesiymiş, bakmamışlar, 3 gün bekletmişler. Çarşamba sabahı bir daha gitmiş, ayakta bakmışlar, sonra da göndermişler. Hastanede kalmadığı halde 17 bin dolar ücret ödemiş. Bir hastalık halinde ambulans çağıracaksın. Ambulans almaya gelirken, polis arabası ve itfaiye arabası da geliyor, o zaman bakıyorlar. Sistem burada böyle.”
Sağlık sistemleri, sosyal ilişkileri, demokrasi palavraları, yurttaşlık hakları, özgürlükçü anayasaları falan hepsi balondan ibaretmiş.
Hep derim, Amerika’nın ve Avrupa’nın lügatinde insan yer etmez. Hiç olmamıştır. Dünyayı bir avuç bankerin elinde oyuncak ettiler.
İşte bunları içimizdeki batıcı tayfaya izah edemiyoruz. Edemiyoruz çünkü hala o dar kafalarıyla dönüp dolaşıp meseleyi duaya, ezana, dindarlara oradan da Erdoğan’a getiriyorlar.
Bugün Allah muhafaza CHP zihniyeti ülkeyi yönetiyor olsaydı maske ve tıbbi cihaz sorunu hat safhada yaşanacaktı.
Düşünün onca insanın evine çekildiği İstanbul’da ulaşımı bile eline yüzüne bulaştırtan bir beceriksizlikle karşı karşıyayız.
Tüm dünya bir virüs karşısında havlu atarken, cesetleri sokak ortasında kokmaya başlamışken, maske sorununu bile çözememişken bakınız Türkiye, son günlerde neler yaptı?
Türkiye dünya ülkelerine maske ve tıbbi cihaz yardımı yaparken tüm vatandaşlarına da bedava maske dağıtıyor.
Kişi başına haftada 5 adet, 3 katlı cerrahi maske gelecek, kargo da ücretsiz. 65 yaş üstü her vatandaşın evine her gün düzenli ve ücretsiz sıcak yemek götürülüyor.
Elbise, tüp, alışveriş vs herkesin ihtiyacı görevliler tarafından evlerine götürülecek. Sosyal yardım alan herkese 1000 lira ek yardım dağıtılacak.
20’nin üzerinde ülkeye koronavirüs ile mücadele kapsamında sağlık malzemesi yardımı gönderildi.
Dünyanın dört bir yanından kendi vatandaşlarıyla birlikte Azerbaycan, Arnavutluk ve Gürcistan vatandaşlarını da tahliye etti. Tek bir vatandaşını bile mağdur etmedi.
Korona virüsü sebebiyle mama bulmakta zorlanabilecek sokak hayvanları için yaşam alanlarına mama, yem ve su bırakılacak. Bu süreçte 93 ilaç daha geri ödeme kapsamına alındı.
Bunlar sadece son zamanlarda yapılan hizmetler. Tüm bunlara rağmen ülkesiyle gurur duymayanları art niyetli görüyorum. “Maskeyi neden eczanelerden dağıtmıyorlar” diyen bir kafayı da açıkçası kale almıyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın