Ula Fışkiyemi Kırmışlar Yaa…

Ellerini açmış semaya ve yaşlı gözleriyle Rabbine yalvarıp, dünyanın her bir yerinde zulüm gören mazlumlar için dua edip, onlara bu zulmü reva görenlerin kahrını ister gibi görünse de, aslında 40 yıldır içinde birikenlerin dışa vurmasını yani tekerine taş koyanlara nasıl ateşler yağdırıp hakaretler ve beddualar ettiğini gördük.

90+3 de gol kaçıran Hakan ŞÜKÜR’e kızmış Fatih TERİM gibi nasılda öfke vardı gözlerinde. Bir an için Gezi Olaylarında Fıskiyesi kırılan Melih GÖKÇEK gibi mağdur olduğu için böyle davranıyor dedim ama, yok bunun kırılma dökülmeyle alakası yok. Tamamen DUYGUSAL…

Yahu şu arasında güzel ilişkiler kurduğunuz, diğer dinlerin mensuplarıyla iyi geçindiğiniz kadar, kendi halkınızla yada diğer cemaatlerle iyi geçinseniz eğer hiçbir sorun kalmayacak ama sizin derdiniz başka.

Yahu bu memlekette size tanınan imkânların onda biri tanınmıyor sıradan vatandaşa. İnsanlar atanabilmenin yolunun badem bıyık bırakmaktan geçtiğine inanıyor artık. Müdür mü olunacak, bürokratı mı olunacak, yada doldurulması gereken bir koltuk mu oluştu? Siz varken kimin ne haddine, Açıp bakarsınız ajandanızdan, kim çıkmaz emrimizden, oturtun gitsin.
 
Sizin bu celallenmelerinizin sebebi oluşturduğunuz gücün elinizden alınma ihtimaline karşı duruşunuzdur aslında. Yoksa insanlığın hem dünya hem ahiret hayatını kurtarmaya çalışıyormuş gibi palavralar tutmuyor artık.

Buruma da Budist rahiplerin katlettiği ateşlerde yaktığı Müslümanları bütün dünya gördü. Bu acıya karşı ellerinizi açıp da kaç defa “Allah evlerinize

ateşler yağdırsın” diyerek müritlerinizden “amin” topladınız. Yada Mavi Marmara baskınında din kardeşlerine erzak götüren vatandaşlarımızı katleden, Siyonist Yahudi İsrail askerlerine kaç kez ellerinizi açarak “Allah Belanızı versin, Birliğiniz bozulsun” dediniz. Yoksa sizin beddualarınız yolunuza çıkanlara mı sadece?

Hangi bakan ne halta bulaştıysa cezasını çeksin yıkılıp gitsin. Hükümet düşsün seçim olsun olsun, ama ne olursa olsun, sizin Allah, din, iman edebiyatıyla bulaştığınız kirli ittifaklar olmasın bu ülkede artık. Halkın nezdinde biraz itibarınız vardı onu da yerle bir ettiniz. İyisi mi susun artık. Din insanlığın afyonudur diyen Karl MARX sanki sizin hizmet hareketinizin eski bir neferiymiş gibi geldi bana ama neyse…
 
Fışkiyesi kırılan Melih GÖKÇEK ve dershaneleri kapatılan hizmet hareketine ayrıca anne babalara “Çocuklarınıza Sahip Çıkın” diye nasihatte bulunup ama kendi oğluna ayakkabı kutusundan kumbara olmaz demeyen Sayın Bakan’a ve en önemlisi Başbakan’ın annesi öldüğünde Başbakandan çok ağlayan ama şehircilik bakanlığından alınınca öfke kusan eski bakana, tüm içtenliğimle geçmiş olsun der, bu temiz sayfayı, pisliklerinizi kaleme alarak kirlettiğim için okuyucularımdan özür dilerim Vesselam…