Bilindiği gibi Dünya’da işlem gören tüm para birimleri birbirleriyle çeşitli nedenlerle değiştirilmektedir. Kimi zaman ithalatçı mal ithal etmek için döviz almakta, kimi zaman ihracatçı yurt dışına sattığı ürün karşılığında elde ettiği dövizi kendi ülke parasına çevirmektedir. Bu işlemleri yaparken de döviz alım/satım kurlarını uygulamaktadırlar.
Şu an Dünya’da konvertibl kabul edilen tüm ülke paraları 24 saat işlem gören organize piyasalarda işlem görmekte-dirler. Bu sayede isteyen istediği an bu piyasalarda parasını diğer bir ülke parasına çevirebilmektedir.
Bilindiği gibi Türkiye’de yatırımcının veya ihracat/ithalat işlemi yapanların başvurabileceği organize bir Döviz/TL piyasası bulunmamaktadır. Döviz değişim ihtiyacı ya döviz bürolarının verdiği kurlardan, ya da bankaların verdiği kurlardan gerçekleşebilmek-tedir. Onlar da kendi pozisyonlarına göre bu işlemin diğer ayağını kendi aralarında gerçekleştirerek pozisyonlarını kapamakta ve kar etmektedirler.
Görüldüğü gibi kurları belirleyen bankalar arası döviz piyasasıdır. İşlemler de genel olarak 1 milyon USD ve katları şeklinde gerçekleşmektedir. Yatırımcı işlem yapacaksa bankaların verdiği kurlara razı olmak zorundadır. Bankalar kurları verirken (zarar yazmak istemediklerinden) bazen piyasadan farklı rakamlar verebilmektedirler. Eğer alım/satım tutarınız 1 milyon ve katı ise ve siz de bankanın hatırı sayılır müşterisi iseniz o zaman daha insaflı davranıp piyasadan aldığı dövizin üzerine düşük kar koyup size satabiliyorlar veya sizden daha düşük fiyatla aldıkları dövizi döviz piyasasında alış kuruna vererek kar edebiliyorlar.
Örneğin USD/TL bankalar arası en iyi alım kuru 1.7980 en iyi satım kuru 1.8010 ise, siz bankaya 1.7950den satabilir veya 1.8030’dan alabilirsiniz. Eğer rakam daha küçükse vay halinize çünkü fark daha da açılıyor. Eğer efektif(yani para elinizdeyse) kur işlemi yaparsanız bunlardan daha da kötü kurlarla karşılaşırsınız. Bankaların kar marjları daha da açılır. Bu arada olan kur değişimine ihtiyacı olan ithalatçı veya ihracatçıya olur. Onlar yüksek bedel ödemek zorundadırlar.
Gelelim İngiltere’de bu iş nasıl oluyora; GBP/USD paritesi üzerinden spot piyasa kuru en iyi alış 1.5545 en iyi satış 1.5550 ise bu kurlara çok yakın kurlardan alım/satım yapabilirsiniz. Çünkü serbest bir spot piyasa var ve serbestçe belirlenen kurdan işlem yapabilirsiniz. O zaman marj açılmadığı için piyasa değerine yakın para değişimi mümkün olmaktadır.
Türkiye’de böyle bir piyasanın olmaması nedeniyle ne bedeller ödüyoruz?
İhracatçı dövizini daha ucuza bozarken, ithalatçı daha pahalı döviz almaktadır.
Alım/satım fiyat farkları daha yüksek olduğundan alan alırken, satan da satarken baştan zarar etmektedir.
Alım/satım fiyat farkının yüksek olması, sadece bankalara açık piyasada işlemlerin olması nedeniyle piyasa sığ ve fiyatlar nisbeten daha fiktif olabilmektedir. Bu nedenle küçük rakamlarla bile dalgalanmalar yaşanabilmektedir. Bu durum piyasa derinliği olmayan bir yapı oluşturduğundan TL’ye güveni zedelemektedir .
Piyasada alım/satım marjlarının yüksekliği piyasaya önemli likidite sağlayarak risk alan traderların
oluşmasını engellemektedir. Bu durum işlem hacminin azalmasına yol açmaktadır.
Türkiye bunu hak ediyormu?
Kesinlikle hayır. Öncelikle TL’nin vadeli piyasası var. Yani geleceğe yönelik fiyatlardan kontratlarla kuru sabitlemek mümkün. İyi bir vadeli piyasa için derin bir spot piyasaya ihtiyacımız bulunuyor. Oysa spot döviz piyasamız hem sadece bankalara açık hem de o kadar derin değil. Yani yüklü işlemlerle bile piyasanın fazla oynak olmaması gerekiyor. Böyle olunca da daha kısa sürede daha fazla döviz hareketine rağmen piyasa oynak olmuyor. Bu durum da yatımcıya TL’ye daha fazla güvenmesi imkanını veriyor.
Vadeli piyasası olan TL’nin acilen spot organize bir piyasaya ihtiyacı vardır. Burada yapılması gereken 24 saat işlem gören spot döviz piyasası ile TL’nin entegrasyonunu sağlamaktır. Mevcut durumda TL uluslararası piyasalarda işlem görmektedir. Ancak bu piyasalara Türk yatırımcısının ulaşması ve TL işlemi yapması şimdilik söz konusu değildir. Bunun yasal alt yapısının hızla tamamlanması gerekiyor.
Bazen gece USD/TL hareketlenebiliyor ve buradan kimsenin işlem yapması söz konusu olamıyor. Böylece TL manipülasyona açık durumda kalıyor.
Entegrasyon yoluyla yerli yatırımcıya spot Döviz/TL işlemi yapma yolu açıldığı takdirde , daha derin bir TL/döviz piyasası hem uluslar arası piyasalarda herkes tarafından izlenecek hem de TL’nin uluslararası kabul görmesi (konvertibilite) süreci hızlanacaktır.
TL’nin de spot piyasalardaki yerini alması dileğiyle,
Saygılarımla,
Facebook Yorum
Yorum Yazın