Ülkemizin geldiği bu noktada çok önemli virajı almak üzereyken karanlık eller bu virajı alıp tam bağımsız ülke olma yolunda olan Türkiye’yi engelleme çabaları ısrarla devam ederken bizlerin daha uyanık daha aklı selim ve farkındalığımızın hat safhada olması gerekirken bazı vatandaşlar olarak sanki bu oyunların hiç yaşamamış hiç çeşit çeşit oyunları bu ülkede görmemiş gibi halen maalesef bu oyunlara kanabiliyoruz.
Çok sistematik bir şekilde son iki yıldır AK Partiye karşı yürütülen yıkma operasyonları ve ülkede iç kargaşa çalışmalarına karşı özellikle Kürtlerin çok daha dikkatli olması gerekirken, halen içimizden bazılarının heyecanla bazı oyunlara geliyor olması bölge halkını derinden üzdüğünü belirtmek isterim.
Kürtler, daha düne kadar dilini, kültürünü, varlığını yasaklayan yok sayan hatta bir Kürtçe şarkının dinlenilmesine dahi tahammül edemeyen zihniyetlerin, Kürtleri asit kuyularına atanları, Kürtleri meydanlarda toplayıp türlü türlü işkencelere tabi tutan zihniyetleri, Kürtlerin köylerini yıkıp yakıp eziyetlerle bilinçli bir şekilde sefil bir şekilde yuvasız bırakarak acıların derinleşmesini sağlayan zihniyetleri, unutmadıklarını belirtmek isterim.
Bu zihniyet çözüm sürecinin başlamasıyla ortalığı bu kez ülke bölünüyor diye yıkmaya başladılar. Bunlar Gezi’de, çevre bahanesiyle ortaya çıktılar, Kim bunlar; bunlar Ulusalcılar, Kemalistler, Beyaz Türkler, Ergenekoncular olarak farklı farklı ama aynı zihniyetlerle ortaya çıktılar. Ancak bu zihniyetleri bu gün utanmadan Kürtlerin gözünün içine baka baka LİCE DE KATLİAM VAR, DİREN LİCE diye provokasyonlar yapıp Kürtleri direnişe sokağa çağırıyor olmaları ve bu Kürt düşmanlarının Kürtlerin yanında yer aldıklarını açıklamaları pes dedirten cinste.
Bu yaşanan oyunları çok net görüp bu canilerin oyunlarını bertaraf etmesi gerekirken bazı noktaları bazı rant ellerinin istemesiyle bazı gençlerin bu durumları göz ardı ediyor olması bölge halkında ayrı bir üzüntü yaşattığını görüyor ve yakinen takip ediyorum.
Kürtlerin, bu kan emicilerinin oyununa, tezgahlarına gelmemesi gerekir. Bunları en çok rahatsız eden; barış süreci ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kan, gözyaşı ve acıların yaşanmaması ve aynı noktada Kürt ve Türk kardeşliğinin tüm dünyada tarihine uygun olarak sağlanıyor olması bunları rahatsız etmeye başladı. Bu zihniyet Gezide ve ardından 17 Aaralık operasyonuyla, üniversiteleri karıştırıp, öğrenciler üzerinden başaramadıklarını kürtleri çözüm ağını kullanarak başaracaklarını sanıyorlar.
Bunlara diyorum ki; Kürtler, Türkler, Erdoğan’la, AK Partiyle nefes almaya, tüm dünyada Türk ve Kürt kardeşliğini haykırmaya başladılar ve kardeşliğimizin Malazgirt ruhuna uygun olarak İslam kardeşliğiyle pekiştiğini benimsemiş iki millet olduğumuzu biliyor ve buna inanarak hareket ettiğini dünyada Türk’e Kürt’ten başka dost Kürt’e de Türk’ten başka dost olmadığının bilincinde olduğunu ve bunu son Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetimiyle yapılan ortak akıl, ortak gelecek anlaşmalarıyla bir kez daha ortaya konulduğunu görüyor ve bu tarihi yaşıyoruz. Bu ülkenin hepimizin olduğunu, hepimizin aynı gemide olduğunun, geminin batması halinde hepimizin okyanusun dibini bulayacağımızın farkında olup bunu görmeye başladığımızı net bir şekilde anlamış durumdayız. Halkı sokağa direnişe çağıranlara diyorum ki; bilin ki bu halk on yıllarca bu ülkede yaşattığınız kan, gözyaşı, hasret, evlat acısı ve türlü türlü oyunların, olayların içinde politize olmuş bu halkı Kürtleri artık kandıramayacak ve bu halk üzerinden oyunlar oynayamayacaksınız. Biz her şeyin farkındayız ve yine bilin ki; Allah bu ülkede tuzak kuranların tuzaklarını onların hep başına yıkmıştır ve yıkacaktır.
Çok sistematik bir şekilde son iki yıldır AK Partiye karşı yürütülen yıkma operasyonları ve ülkede iç kargaşa çalışmalarına karşı özellikle Kürtlerin çok daha dikkatli olması gerekirken, halen içimizden bazılarının heyecanla bazı oyunlara geliyor olması bölge halkını derinden üzdüğünü belirtmek isterim.
Kürtler, daha düne kadar dilini, kültürünü, varlığını yasaklayan yok sayan hatta bir Kürtçe şarkının dinlenilmesine dahi tahammül edemeyen zihniyetlerin, Kürtleri asit kuyularına atanları, Kürtleri meydanlarda toplayıp türlü türlü işkencelere tabi tutan zihniyetleri, Kürtlerin köylerini yıkıp yakıp eziyetlerle bilinçli bir şekilde sefil bir şekilde yuvasız bırakarak acıların derinleşmesini sağlayan zihniyetleri, unutmadıklarını belirtmek isterim.
Bu zihniyet çözüm sürecinin başlamasıyla ortalığı bu kez ülke bölünüyor diye yıkmaya başladılar. Bunlar Gezi’de, çevre bahanesiyle ortaya çıktılar, Kim bunlar; bunlar Ulusalcılar, Kemalistler, Beyaz Türkler, Ergenekoncular olarak farklı farklı ama aynı zihniyetlerle ortaya çıktılar. Ancak bu zihniyetleri bu gün utanmadan Kürtlerin gözünün içine baka baka LİCE DE KATLİAM VAR, DİREN LİCE diye provokasyonlar yapıp Kürtleri direnişe sokağa çağırıyor olmaları ve bu Kürt düşmanlarının Kürtlerin yanında yer aldıklarını açıklamaları pes dedirten cinste.
Bu yaşanan oyunları çok net görüp bu canilerin oyunlarını bertaraf etmesi gerekirken bazı noktaları bazı rant ellerinin istemesiyle bazı gençlerin bu durumları göz ardı ediyor olması bölge halkında ayrı bir üzüntü yaşattığını görüyor ve yakinen takip ediyorum.
Kürtlerin, bu kan emicilerinin oyununa, tezgahlarına gelmemesi gerekir. Bunları en çok rahatsız eden; barış süreci ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kan, gözyaşı ve acıların yaşanmaması ve aynı noktada Kürt ve Türk kardeşliğinin tüm dünyada tarihine uygun olarak sağlanıyor olması bunları rahatsız etmeye başladı. Bu zihniyet Gezide ve ardından 17 Aaralık operasyonuyla, üniversiteleri karıştırıp, öğrenciler üzerinden başaramadıklarını kürtleri çözüm ağını kullanarak başaracaklarını sanıyorlar.
Bunlara diyorum ki; Kürtler, Türkler, Erdoğan’la, AK Partiyle nefes almaya, tüm dünyada Türk ve Kürt kardeşliğini haykırmaya başladılar ve kardeşliğimizin Malazgirt ruhuna uygun olarak İslam kardeşliğiyle pekiştiğini benimsemiş iki millet olduğumuzu biliyor ve buna inanarak hareket ettiğini dünyada Türk’e Kürt’ten başka dost Kürt’e de Türk’ten başka dost olmadığının bilincinde olduğunu ve bunu son Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetimiyle yapılan ortak akıl, ortak gelecek anlaşmalarıyla bir kez daha ortaya konulduğunu görüyor ve bu tarihi yaşıyoruz. Bu ülkenin hepimizin olduğunu, hepimizin aynı gemide olduğunun, geminin batması halinde hepimizin okyanusun dibini bulayacağımızın farkında olup bunu görmeye başladığımızı net bir şekilde anlamış durumdayız. Halkı sokağa direnişe çağıranlara diyorum ki; bilin ki bu halk on yıllarca bu ülkede yaşattığınız kan, gözyaşı, hasret, evlat acısı ve türlü türlü oyunların, olayların içinde politize olmuş bu halkı Kürtleri artık kandıramayacak ve bu halk üzerinden oyunlar oynayamayacaksınız. Biz her şeyin farkındayız ve yine bilin ki; Allah bu ülkede tuzak kuranların tuzaklarını onların hep başına yıkmıştır ve yıkacaktır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın