Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Verisinin Verdiği Mesajlar

01 Nisan 2013 günü Türkiye İstatistik Kurumu tarafından büyüme verileri açıklandı. Bu verilere göre 2012 yılının son çeyreğinde Gayri safi yurtiçi hasıla sabit fiyatla %1.4 artış göstererek 29,935 milyon TL olarak gerçekleşti.

Beklentiler son çeyrek için % 2 civarında olduğundan açıklanan veriler beklentilere göre nispeten daha kötü olsa da AB bölgesindeki negatif büyümeyi dikkate aldığımızda bölge ülkelerine göre oldukça iyi.
 
Burada bizim korkumuz çeyrek bazında büyüme verilerine baktığımızda 2011 yılının ilk çeyreğinden bu yana Gayri safi yurtiçi hasıla artışının giderek hız kesmesinden dolayı daralmanın devam etme riskinin yüksek olmasıdır.
Yukarıdaki tabloya bakıldığında bu korkumuzun nedeni de açıkça görünmektedir.
 
2011 yılının ilk çeyreğinde %12.4 seviyesinden başlayan çeyrek bazlı büyüme hızı daha sonraki çeyrekte %9,3, 2011 yılı 3, çeyrekte %8,7 ve son çeyreğinde %5,3 olarak gerçekleşmiş, 2012 yılının ilk çeyreğinde artış hızında azalma devam etmiş ve ilk çeyrekte artış hızı %3.3’e düşmüş, ikinci çeyrekte %2,9, 3, çeyrekte %1.6 ve son çeyrekte de 1,4 olarak gerçekleşmiştir.
 
Özellikle AB bölgesindeki yavaşlama ile iç talepteki daralma bunda ciddi etkili olmuş durumda.
 
İktisadi faaliyet kollarına göre sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasılaya baktığımızda; İmalat sanayinde son çeyrek verisinin 7,173,074.000 ile yılın 2. Dönemden sonra ikinci iyi verisi olduğunu ve bir önceki dönem verisi olan 6,904,261,000’den daha yüksek gerçekleştiğini görüyoruz.
 
İnşaat sektöründe ise çeyrek bazda yılın en iyi verisi son çeyrekte açıklanmıştır.

Toptan ve perakende ticarette verilere baktığımızda ise; 2012 yılının en yüksek verisinin 3,878,958,000 artış ile 2. Çeyrekte geldiğini, daha sonraki çeyreklerde ise giderek daha az artan bir gayri safi yurtiçi hasıla verisi olduğunu görüyoruz. Son çeyrekte rakam 3,716,951,000 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum ticarette yavaşlamanın ayak sesleri olabilir. Son çeyrekte iç talepteki eksi büyümenin bunda etkisi çok fazla olduğundan iç piyasada canlanma sağlanmadığı takdirde 2013 yılında artış daha da hız kesebilir. Çünkü AB bölgesinde durgunluk etkisini iyice gösterirken Almanya ikinci ihracat yaptığımız ülke konumundayken bu durgunluktan etkilenmemiz zor görünüyor. Hele iç talep daha da düşerse büyümede de daha düşük seviyeleri görebiliriz.

Reel sektör bu verilere göre ne yapmalı?
Öncelikle rotatif kredi bombasından kendisini kurtararak kredileri uzun vadeye yaymalı ve aylık nakit çıktısını ciro düştüğünde bile rahatlıkla ödeyebileceği seviyeye çekmelidir. Sonra ihracatta daha aktif olarak alternatif Pazar araştırmasına hız vermelidir.
 
Özellikle yatırım aşamasında olanlar yatırım sonrası organizasyonlarını yatırım bitmeden tam hazır hale getirerek satış ekibinin yatırım sonrası artan üretim ve kalite seviyesini pazarlayabilir konuma hızla getirilmelerini sağlaması gerekiyor. Bunun için yatırım bitmeden eylem planları hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Saygılarımla,