Benim her yazımda değindiğim temel bir görüşüm var. Belki bıkkıntı verdi bu okurlarıma. Kabak tadı verdi diyenlerinizde vardır. Ama ben bu doğru bildiğimi yazmaya devam edeceğim. Beni bu dergiden kovsalar bile doğru yazdığımdan taviz vermeyeceğim. Çünkü biz İstanbul’un dev bütçeli takımları ile onların aynı dilinden konuşarak rekabet etmemiz mümkün değildir.
İstanbul takımları transfer üstüne transfer yapabilirler. Yüzmilyonlarca doları sokağa da atabilirler. Ama biz bu metodu seçemeyiz. Çünkü Trabzon metropol olarak nasıl ki şehir statüsünde İstanbul ile yarışamaz, Trabzonspor’da transfer yaparak İstanbul’u ve üç büyük kulübünü geçemez. Pekiyi Trabzonspor 1976–1984 arasında sekiz yılda nasıl altı defa şampiyon oldu. Bunu tahlil etmeli ve kendimize rehber edinmeliyiz.
Trabzonspor ancak kendi özüne kendi evlatlarına altyapıdan gelen futbolcularına döndükçe benzer başarıları yaşayabilir. Belki ilk zamanlar olmaz ama ilerleyen zamanlarda bu çalışmalar mutlaka meyvesini verecektir. Kaliteli yabancı az sayıda olur. Ama şehir dışında diğer takımlardan yapılacak astronomik transferleri gerçekleştirmek hem lüks ve israftır, hem de sonuç verme açısından verimsiz ve kısırdır.
Trabzonspor’un gerek 1976–1984 döneminde gerekse bu jenerasyondan sonra gelen en iyi iki takım olan 1996 kadrosu ile 2005 kadrosu bu dediğim şekilde oluşmuştur. Gerçi 1976–1984 dönemi hiç yabancısız ve tamamen Trabzon’un çacukları ile başarıya ulaşmıştır. Ama gerek 1996’daki kadro (Hamili, Abdullahlı, Lemili kadro) başlarında Şenol Güneş hocamız vardı. Yabancı statüsünde ise çok kaliteli Archil ve Şota vardı. Gerekse 2005’deki kadro (Fatih Tekkeli, Gökdenizli, Hüseyinli) yine Şenol Hocamız başında bir kadro idi. Hem 1996’da, hem 2005’de Trabzonspor şampiyonlukları kılpayı kaçırmıştır. İkisinde de neler dönmüştür, Trabzonsporumuzun hangi Bizans oyunları ile şampiyonluğu kaptırdığı kamuoyunun hafızalarındadır.
2010-2011 sezonunda da aslında hak ettiğimiz şampiyonluk (ki biz kendimizi şampiyon sayıyoruz) elimizden nasıl alındığını mahkeme sonuçları söylemektedir. O zaman başımızdan Allah Şenol Güneş’i eksik etmesin. O sağlıklı olduğu müddetçe hocamız odur. Onun denetiminde çok kaliteli birkaç yabancı ama geri kalanın ekseriyeti Trabzon’un öz çocukları ile yola devam. Yani Trabzon’a Dönüş.
Facebook Yorum
Yorum Yazın