TESADÜF MÜ DEDİNİZ SAYIN BAŞKAN?

TESADÜF MÜ DEDİNİZ SAYIN BAŞKAN?
Fenerbahçe Kulübü başkanı Aziz Yıldırım’ın “Galatasaray’ın 2000 yılındaki UEFA Kupası zaferi tesadüftü” sözleri kamu vicdanını yaralamıştır. Bu üzerine ölü toprağı serpilen camianın bile kenetlenmesine sebep oldu. Bizler kaniatta hiçbir oluşumun tesadüf olmadığına inanırız itikadımız gereği. En fazla bizim bir payımız yoksa “Nasipmiş yada nasip değilmiş deriz”. Yani kendi kendine olan olaylara bile tesadüf demeyiz. Çünkü külli irade bunları gerçekleştirir. Ama cüzi irade (yani beşer iradesi) çok önemlidir. Necm süresinde “İnsan için çalıştığından başkasının karşılığı yoktur” buyrulmuştur.

Siz doksan dakika ezik oynarsanız son dakika çekirge gibi zıplar gol atarsınız. Maçtan galip ayrılırsınız. Hadi buna tesadüf dediniz. Ki bu da tesadüf değil kısmettir. Ama 100 maçı üst üste kazanırsanız size kimse şanslı, kısmetli diyemez. Size çok güçlü, kuvvetli takım denilir. Şimdi gelelim Sayın Aziz Yıldırım’ın sözlerine; Sayın Başkan siz 1998 yılında Fenerbahçe kongresinde 1 oyla Vefa Küçük’ü geçip Sn. Ali Şen’e rağmen başkan oldunuz. Ama ondan sonraki bütün seçimleri eze eze kazandınız. Ve Fenerbahçe tarihinde grupları ortadan kaldıran efsane başkan oldunuz. Bunlar tesadüf mü, tabii ki hayır. Allah’ın inayeti ve sizin gayretleriniz. Tesisleşme de büyük başarılara imza attınız. Bunlar tesadüf mü? Tabii ki hayır. Pekala biz 5 yıldır sizden Galatasaray’ın 17 Mayıs 2000’deki başarısının tekrarını Fenerbahçe olarak istedik. Niye veremediniz? Neden tesadüfler hep Galatasaray’ı buluyor da sizi bulmuyor? Galatasaray 2001 Ocak ayında dünya futbolunun bir no’lu takımıydı listelerde. Bu tesadüf mü?

Hadi 17 Mayıs 2000’de UEFA’yı tesadüfen aldı. 25 Ağustos 2000’de Real Madrid’i 2-1 yenerek Süper Kupa’yı aldı. Bu damı tesadüf? 4 yıl üst üste şampiyon oldu. Hani siz hiç üç kere bile üst üste olamadığınız lig şampiyonluğunu siz niye alamadınız? Üstelik BJK ve Trabzonspor bile 3 kere üst üste şampiyon oldu. Bir tek 4 büyüklerden siz olamadınız. Bu damı tesadüf?

Siz hiç Fenerbahçe’yi hayatınız boyunca Avrupa’da üçüncü tura çıktığını gördünüz mü? Ama ben Denizlispor’un dördüncü tura çıktığını gördüm. Göztepe yarı finale çıktı. Derwall’in zamanında Galatasaray yarı finale çıktı. Steau Bükreş ile oynadı. Bu damı tesadüf?

Galatasaray defalarca çeyrek final, üçüncü tur ve ikinci turlara çıktı. Avrupa gol kralları çıkardı. İmparator çıkardı. Bütün dünyanın tanıdığı Hakan Şükür, Hasan Şaş , Emre, Okan ve Bülend gibi yıldızlar çıkardı. Dünya kupasında üçüncü olmuş kadronun iskeleti idi. Son Dünya kupasının yıldızı da Galatasaray’dan çıktı. Bu damı tesadüf? Yalnızca Bülend Korkmaz Avrupa’da 101 kez oynamış. Bu Fenerbahçe Tarihinden daha da büyük bir kariyerdir. Yani bırakın Galatasaray’ı, Bülend Korkmaz’ın, Hakan Şükür’ün bile kariyeri Fenerbahçe’den daha yüksektir. Dünyada daha çok tanınır. Yani siz Güney Amerika’da veya Kuzey Afrika’da bir fakir mahalleye gitseniz, orada top oynayan çocuklar Hasan Şaş’ı, Hakan Şükür’ü tanır ama Fenerbahçe’yi tanımaz. Bu damı tesadüf Sayın Başkan?

Niye kıskanıyorsunuz. Sn. Başkan, Galatasaray Avrupa’da sıfır puan çekerek 6 maçın hepsini kaybederek Türk milletinin yüzünü kara çıkartmadığı için mi? Kıskanıyorsunuz. Milli takımı yıllarca sırtladığı için mi çekemiyorsunuz? Yoksa ilim-irfan yuvası Galatasaray Lisesi gibi bir eğitim kurumumuz yok onun mu ezikliğini hissediyorsunuz?
Yoksa İslam Dünyası’nın %70 i Galatasaraylı Dünyada en çok tanınan İslam Takımı onumu çekemiyorsunuz? Hazmedemiyorsunuz? Baltayı taşa vurdunuz? Galatasaray’ın 17 Mayıs 2000 UEFA zaferi başta imparator Fatih Terim’in ve futbolcularımızın alın teri, göz nurudur. Bilek hakkıdır. Evet belki bir daha kazanmak çok zor ama, kazanılacaksa da yine Galatasaray tarafından kazanılacaktır. Buna vizyonu ve misyonu müsaittir. Ama Avrupa’ya çıktıklarında ayakları titreyenler, başları önde, Türkiye’ye imaj ve prestij kaybettirerek geri döneceklerdir.

Sayı 53