Şike ve bahis operasyonları ile başlayan 3 Temmuz süreci ile Türk futbol kamuoyunun iki yıldır gündeminin birinci maddesi olan bu süreci her Temmuz’da Fenerbahçe’mizin başında boza gibi pişirilmekte. Polis soruşturmalarının bahis çetesi takibiyle başladığı dinlemeler sonrasında Futbol kamuoyunda bilinen birçok kulübe sirayet etti. Bu süreçte bu dinlemelerin Fenerbahçe kulübü başkanına ve yöneticilerine de yansıması sonucu olay büyüdü. Bazı gazete yorumcularının bahsettiği gibi Aziz Yıldırımın Nato müteahhidi olması askeriyeye iş yapması ve Ergenokona para sağladığı iddaları olayın seyrini çetrefilleştirdi. Bu arada Aziz Yıldırım’la ilgili olan yargı süreci devam ediyor. Kulüp ile ilgili TFF’nin disiplin kurulları kararlarını verdi ve sahaya yansıyan hiçbir olayın olmadığına kanaat getirdi. Olay bitti derken UEFA’nın sürpriz yumurtadan çıkar gibi TFF karar vermiş olmasına rağmen Türkiye’deki kaosu besleyecek iç çatışmalara sebebiyet verecek bir kararı verdi. Bundan sonra ne olacak çok büyük bir aymazlıkla UEFA aldığınız kararları TFF’ye değiştirin diyecek yoksa sizleri uluslar arası müsabakalardan men ederim. Ondan sonra bir kaosdur gider artık Türk futbol kamuoyunda. O zaman Galatasaray kulübünün maaşlı adamları polis dedikodularını dahi UEFA’ya ispiyonlarken aynı gemide olduğumuzu unuttular zannediyorum yada onlar maaşlarına bakıyorlar. Bu gemi batarsa hepimizin batacağını göremiyorlar. En son kararlardan sonra Galatasaray’ın hisselerinin borsada altmışmilyon türklirası gerilediğinin farkında değil sanırım. Bunlarında farkında değilse vicdan sahibi Galatasaraylıların birisinin çıkıp son dönemdeki şike pisliğini biz başlattık Denizli maçında kaçan şampiyonlukta biz Denizlisporlu futbolculara teşvik primi gönderdik desin bu işte bitsin. Tencere dibin kara seninki benden kara.
Facebook Yorum
Yorum Yazın