Tüm iddiaları inceledikçe bu senaryoların hep aynı cereyan ettiğini insan daha iyi anlıyor.2008 Yılında Radikal gazetesinde çıkan yazısında Prof.Dr.Erdal Yavuz’un anlattıklarını hatırlayınca O zamanlar Erdal Yavuz Öğrenci birliği başkanıdır …"1 Mayıs 1969 günü Yargıtay Başkanı İmran Öktem vefat etti. Maltepe Camii imamı, onun ’Tanrı’yı insan yarattı’ sözünden hareketle Müslüman addedilemeyeceği için cenaze namazını kıldıramayacağını söyleyince tartışmalar yaşandı...Ertesi gün babası subay olan bir arkadaşım benimle görüşmek isteyen bazı subayların olduğunu söyledi. 4 Mayıs 1969 akşamı SBF yurdunun önüne gelen bir araba beni aldı ve bilmediğim bir yerlere götürdü. Karşımdaki üç kişi kendilerini ’albay’ olarak tanıttılar. Bana söyledikleri şudur: 7 Mayıs günü cübbelerini giymiş yargı ve üniversite mensupları Kızılay’da toplanıp Anıtkabir’e yürüyeceklerdir. Bu yürüyüş hepimizin beklediği değişimi gerçekleştirmek için önceden planlanmıştır. ’Bu yürüyüşte ateş açılacak, ölenler olacak ve bunun üzerine biz duruma el koyacağız. Eğer öğrenciler bu yürüyüşe katılacak olursa bu tepkinin ciddiyetini bozacaktır. Bu yürüyüşe öğrencilerin katılmasını engelleyin.’ Bana ’tebliğ edilen’ bu senaryoyu, Uğur Mumcu, Doğu Perinçek ve Mahir Çayan’la görüştüm. Önce yürüyüşe katılmama kararı alan öğrenci liderleri, daha sonra fikir değiştirip bütün güçleriyle eylemi desteklediler." Ergenekon iddianamesinde Fener-Sevilla maçında tribün liderlerinin yardımıyla Şükrü Saraçoğlu Stadı’na “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” afişlerini astırılmış. İkinci iddianamedeki kayıtlara göre, Ergenekon zanlısı İbrahim Özcan diğer bir Ergenekon zanlısı Hatice Bahtiyar’a “1000 tane afiş gidecek Fenerbahçe Stadı’na” diyor. İddianamede Ergenekon tutuklusu Neriman Aydın’ın diğer bir tutuklu Durmuş Ali Özoğlu’na çetenin işleri için “Fenerbahçe’den para bulabilir miyiz” diye soruyor .Ve karşı taraftan cevap veriyor ‘’vermedi ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihalelerinden paraları götürdüler. ‘’
Aziz Yıldırım’ın şirketleri inşaat, savunma, denizcilik, turizm, beton ve hayvancılığa kadar oldukça geniş bir alanda faliyet gösteriyor.Forbes Dergisi , Fenerbahçe Başkanı’nın iş hayatını incelediği dosyada, Yıldırımın girdiği savunma ihalelerine dikkat çekiyor.Fenerbahçe Başkanı’nın yüzde 93 hissesini elinde bulundurduğu Maktaş Makine’nın en büyük müşterisinin Nato olduğu biliniyor. Aziz Yıldırım Maktaş Makine’nın yanı sıra İmsak Savunma, Saytem Savunma, As İnşaat, Asbeton İnşaat, Aly İnşaat, Gülhan Denizcilik, AG Denizcilik ve Şahdem Süt Entegre Hayvancılık şirketlerinin de hissedarı. Ayrıca kağıt üzerinde ortaklığı görülmese de Dearsan firması Aziz Yıldırımın olarak bilinmektedir. Dearsan Milgem projesinde altı gemi ihalesini alacağı ve bu yüzden Tuzla’da Altınova tersanesini satın aldığı denizcilik camiasında konuşulmaktadır.
Şike soruşturmasında yargılanan Aziz Yıldırımla birlikte tutuklu bulunan ve birkaç gün önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Beşiktaş as başkanı Serdal Adalı’ya baktığımızda onunda aile firması Adalı Holding diye geçiyor. İncirlik üssünün müteahidi olduğu ve çoğu Nato olmak üzere inşaat ve lojistik hizmetleri yaptığı bünyesinde 6000 kişinin çalıştığı İstanbul'daki merkez ofisinin yanı sıra Ankara, Adana , Bükreş ve Kabil'de yer alan irtibat ofisleri ile başta inşaat olmak üzere birçok alanda hizmet verdikleri incelememizde göze çarpan bilgiler. Ayrıca dörtmilyar dolarlık helikopter ihalesini kazanan Skorsky ihalesinde aynı konsersuyum içinde Adalı’nın ve Yıldırım’ın da olduğu konuşulmakta. Bu bilgiler ışığında operasyonun isminden de anlaşılacağı üzere ‘’Temiz Krampon Operasyonu’’ acaba futbolumuza mı yapılmıştır? Ergenekonun ekonomi ayağımı çökertiliyor.Yoksa Futbol üzerinden derin ekonomik işler mi hallediliyor? Bunu bize zaman gösterecek.
Facebook Yorum
Yorum Yazın