Tebdili Mekanda Ferahlık vardır

Selamlar, Sevgiler herkese...

Uzun zamandır gerçekleştirmeyi düşündüğümüz hedeflerimden birini daha, niyahet hayata geçirdim. Hayallerimi süsleyen ve hep yaşamayı düşündüğüm Urla olamadı ama, ona çok yakın mesafede olan Güzelbahçe’ye yerleştik. Urla olamamasının nedeni de oğlum için iyi olacağına inandığım okulun Güzelbahçe’de yer alması. Üstelik okulu evimize yürüme mesafesinde. İstanbul şartlarında düşünürsek bu benim için çok önemli bir lüks.
 
Buraya geldiğimiz daha ilk gün, ilk görüşte çok ısındığım bu evi tutmak için ev sahibi ile konuşurken, mahallelinin bana sımsıcak ve kocaman gülümseyişi ile “hayırlı olsun, buraya mı yerleşiyorsunuz” demesi beni çok şaşırttı ama, bir o kadar da sevindirdi. Bu mahalle benim doğup büyüdüğüm semti hatırlattı bana. Teyzeler kapılarının önlerini süpürüyor, sokaktan sütçüler geçiyor. İşte aradığım bu. Oğlum artık araba ezer korkusu olmadan sokakta oynayabilecek. Okuluna yürüyerek gidebilecek. Daha da önemlisi kapıdan aldığımız taze sütle ve o sütten elde ettiğimiz yoğurtla büyüyecek. Karşımızdaki barınak kadar küçük ama, bahçesi büyük evde, hayvanlarını yetiştiren teyzenin daveti üzerine ziyarette bulunan oğlum, hayatında ilk kez koyunları ve tavukları canlı olarak görmüş oldu. Çocukluğumu onunla bir kez daha yaşamak istiyorum. Daha çok yeni ama şu an oğlum açısından uyum problemi yaşamıyoruz. Umarım okula başladığında da aynı sözleri kullanabilirim.

Eveeet en sonunda gelebildik... biliyorum ailem özellikle annem çok üzüldü. Ben de üzüldüm onlardan ayrılacağım için. Aslında ayrılık değil ama işte araya mesafe girince adı ayrılık oluyor. O’nu ikna etmeye çalıştım, bir ayağımın İstanbul’da olacağını söyledim bir çok kez. İnanmadı galiba, arkamdan gözyaşı döktü. Ama ben arkama bakmadım, bakamadım… Baksaydım ben de ağlardım. Oğlumun beni ağlarken görmesini istemedim.
 
Artık Güzelbahçe’den bağlanıyoruz hayata...Umarım herşey herkesin istediği gibi olur. Bizim için de, özellikle oğlum için de çok hayırlı olur verdiğimiz bu karar. Bazı şeyleri yüksek sesle dile getirmek, gerçekleşmelerine yardımcı oluyor.  Ben Kaan için, bahçeli, çiçekli-böcekli, denizi ve güneşi bol, trafik çilesinden uzak, tanımasak bile herkesin birbirine selam verdiği, komşulukların yaşandığı, çocukluğumuzdaki gibi bir çocukluk diledim...Umarım hep böyle devam eder.
 
Neyse lafı uzatmıyorum. Darısı isteyen herkesin başına. Sadece gereken, uygun şartlar hazır olduğunda biraz cesaret. Sevgiyle ve mutlulukla kalın.