Tasarımlarınızın Taklit Edilmesine İzin Vermeyin

Tüm dünyada üretim tekniklerinin gelişmesi ve yaygınlaşmasına paralel olarak pazarda birbirine benzer ürün ve hizmetler artık çok daha kolay ortaya çıkabiliyor. Bugün en üstün teknolojinin bile 6 ay içerisinde kopyalanabilmesi söz konusu. İşte bu ortamda, tüm firmalar pazarda kendilerine orijinal ürün ve hizmetlerle yer edinmeye çalışıyorlar. Türkiye gibi ülkelerde uzun süre ekonomik krizin gölgesinde yaşayan üretici firmalar, krizden güçlenerek çıkmak, pazar paylarını artırmak ve yeni pazarlara ulaşmak için yeni model ve ürünler oluşturma yoluna gidiyorlar. Bu noktada büyük emek ve harcamalarla oluşturulan yeni ürün ve modellerin taklitlere karşı korunması daha da büyük önem taşıyor.

Firmaların bin bir emek ve harcamayla oluşturduğu bu ürünler birileri tarafından taklit edilerek haksız bir rekabet yaratılıyor, ürün ve firma prestij kaybına uğruyor. Özellikle tekstil, hazır giyim, mobilya, makine ve gıda gibi sektörlerde yani ürünün görselliğinin öne çıktığı alanlarda, endüstriyel tasarımların korunması en az onların oluşturulması kadar önemli oluyor. Bu korumanın yasal yoldan sağlanmasının tek yolu ise endüstriyel tasarım tescil belgesinin alınması. Yani gerekli işlemlerin tamamlanarak bu alanda ülkemizde tek yetkili makam olan Türk Patent Enstitüsü’ne başvurusunun yapılarak, tescil belgesinin alınması.

Ürünü farklılık, kolay algılanma, görsel açıdan estetik ve güzellik kazandıran endüstriyel tasarımlar, uzun süren çalışmalar ve maliyetli işlemlerle ortaya çıkıyor. Firmanın varsa kendi tasarım bölümü ya da çalıştığı tasarımcı tarafından oluşturulan model, desen ya da tasarım, tescil belgesi alındığında yasal koruma çemberi içine girmiş oluyor.

Özellikle tasarımların ön plana çıktığı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların yeni ürün ve tasarım üretmeleri halinde ekonomik kriz dönemlerinden fazla zarar görmedikleri, hatta yeni ürünleri, çalışmaları nedeniyle rakipleriyle aralarındaki mesafenin açıldığı da bir gerçek. Yeni desen ve modeller gerçek sahipleri tarafından tescil ettirilmedikleri takdirde karşılarına ciddi bir taklit sorunu çıkıyor. Örneğin, piyasada çok tutulan bir tekstil ürünün deseni kolayca başkaları tarafından alınıp uygulanabiliyor. Bu deseni yaratan firma eğer endüstriyel tasarım tescil belgesine sahip değilse, taklitleri seyredip, üzülmekle yetiniyor. Fakat tasarım tesciline sahip bir firma, hakkını yasal yoldan arayarak, hem zararını tazmin etme yoluna hem de benzer olayların bir daha yaşanmaması için örnek bir çalışma yoluna gidiyor. Özellikle sektörde faaliyet gösteren firmalar birbirlerinin çalışmalarını çok yakından takip ediyor. Taklit sorunun en yoğun yaşandığı yerlerden biri de fuarlar oluyor. Herhangi bir sektörel fuarda yeni ürünlerini sergileyen firma, kısa bir süre sonra beğenilen ürünlerinin benzerlerini piyasada görebiliyor.

Yurtiçindeki rekabetin yanısıra uluslararası pazarlara açılan ya da açılmayı hedefleyen firmaların da bu yeni arenaya hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda en ciddi örnekler yurtdışı fuarlarda yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllarda aralarında Bursalı firmaların da bulunduğu bir grup işadamı Fransa’da katıldıkları bir fuarda taklitçilik suçlamasıyla gözaltına alınmış, uzun süren hukuki mücadeleye girmek zorunda kalmışlardı.
 
Taklitlerle uğraşmak büyük zaman ve para kayıplarına yol açmanın yanı sıra çoğu kez firmaların ticari itibarlarını ve faaliyetlerini de olumsuz yönde etkiliyor. Firma tarafından, piyasadaki kötü örnekler, taklitler “Bana ait değil” dese bile tüketicinin bunu anlaması, duyması kolay olmuyor.

Yeni ve özgün tasarımların tescil yoluyla koruma altına alınmaması durumunda aslında tasarımcı kendi hakkını taklitçilerle paylaşmış oluyor. Haksız rekabete, haksız kazanca ses çıkarmamış oluyor. Örneğin, dekoratif ürünler üreten bir firmanın ürünleri çok beğeniliyor, satışlar çok iyi. Bir süre sonra taklitleri piyasada boy göstermeye başlıyor. Fakat, tasarım tescil belgesi yok ve başvuru için gerekli yasal süreyi kaçırmış. Taklitler o ürünler kadar güzel değil, maliyetleri daha düşük, kalitesiz ve daha ucuza satılıyor. Sonuçta tasarım sahibi firmanın satışları düşmeye başlıyor. Bu durum ciddi bir haksız rekabet, firma açısından başarısızlıktan başka bir şey değil.

Kendine ait, özgün ve yeni tasarım geliştiren firmanın tek yapması gereken şey ürününü Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi alarak koruma altına aldırması. Bu konuda hizmet veren profesyonel bir vekillik firmasıyla çalışması işleri büyük ölçüde kolaylaştıracak. Tescil öncesi yapılacak araştırmalar, ürünün tescil kriterlerine uygunluğunun araştırılması, tescil için gerekli başvuru evraklarının hazırlanması, yasal sürelerin iyi takip edilmesi gibi unsurların profesyonel bir ekip tarafından incelenip, işlemlerin gerçekleştirilmesinde yarar var..

Tescil belgesi alındıktan sonra endüstriyel tasarımları taklit edenlerle 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin tanıdığı haklarla yasal yoldan mücadele ediliyor. Yasal çerçeve taklit yoluna başvuranlar hakkında ağır cezai ve hukuki yaptırımlar içeriyor. Milyarlarca liralık para cezalarının yanı sıra, ürünü taklit edilen firmanın zararının tazmini, taklit ürünlere el konulması, toplatılması, taklitçi firmanın kapatılması, ticaretten 1 yıl süreyle men edilmesi, taklit yapan firmanın basın yoluyla kamuoyuna açıklanması gibi yaptırımlar hukuki korumanın getirdiği hakların bir bölümüdür.

Güzel günler dileklerimle,