Kendim de bir taraftarı olmam hasebiyle duyguları yaşıyorum kısaca futbol taraftarının en can alıcı özelliği nedir diye soracak olursak futbol taraftarı sabırsızdır. Her insanoğlu gibi başarının ve galibiyetin gelmesini hemen ister ve olmazsa tepkisini hızlı bir şekilde verir. Sosyal medya da ve ulusal medyada dolaşan haberlerin başlıklarına baktığımızda Ali Koç’un Fenerbahçe’ye başkan olması en büyük transferimiz olarak değerlendiriliyor. Bir umut olarak yönetim kan değişimi açısından Ali Koç’un başkan olması eski yönetimin hataları neticesinde gelinen noktada başarı vadeden bir değişim. Bunun satın almasını da taraftar kombine satışlarına ilgi göstererek yaptı. Fakat yönetimin gösterdiği yıldızları transfer etmeyip ekonomik göstergeleri işaret ederek‘’ durum beklediğimizden dahi vahim, şu kadar borç var falan ‘’ diye savsaklarsa tribün kazanında çok geçmeden kaynatılıp tefe konurlar tüm kredilerini de bitirirler. Dernekler yarı resmi devlet tarafından denetlenen kurumlardır. Fenerbahçe klubü’de bir dernektir. Resmi defterlere ve kanunlara sahiptir. Varsa bir yolsuzluk yada harcamalarda tutarsızlık verirsiniz mahkemeye ilgili şahıslardan hesabı sorulur. Varsa bir ekonomik sıkıntı başkan olarak olaya el atmalı kendisi ve çevresinin imkanları ile bu meseleyi çözmelidir. Yoksa bizim buralarda meşhur bir laf vardır ‘’ mabadına güvenmeyen porsuk harmana çıkmasın’’ derler. Şimdi zaman ağlama zamanı değil iş yapma zamanıdır. Yönetimin yeni olmasının da avantajlarını da kullanarak kaliteli tranferlerle bu iş halledilmelidir. Bu arada bu ay yerimiz kalmadığı için teferruatı ile değinmeyeceğim yalnız basında çıkan beyanatlar doğru ise teknik yönetimin Topuk Yaylası tesislerini eksik bulduğu ifadeleri izaha muhtaçtır. Türkiye de birçok sayılı takımın bırakın tesisi böyle bir yeri yok iken kendimde gezmiş birisi olarak bu tesislerin kullanılmayıp takımın Avrupaya götürülmesi bende soru işaretleri uyandırmıştır. Şimdilik bu kadar. Önümüzdeki ay görüşmek dileği ile.
Facebook Yorum
Yorum Yazın