Her şeyiyle iyi bir takım olan kazandı. Zaten Fenerbahçe açısından tur zordu. Ancak turu geçmese bile, Galatasaray’a karşı kaybedilen Kadıköy yenilmezliğini, en azından Trabzonspor karşısında devam ettirmesini bekliyorduk.
Tecrübesiz bir kaleci ile birkaç maç sonra gideceğini bilen oyuncularla, neredeyse her maç ve maçın her anında sakatlanacakmış gibi oynayan nitekim sakatlanan oyuncularla ve ortalıkta olmayan yönetim ve teknik ekiple tabi ki böylesine bir maçı kazanmasını bekleyemezdik. Tüm bu eksikleri görüp iyi değerlendiren Trabzonspor’u gönülden tebrik ediyoruz. Genç ve ekonomik bir kadro ile kazanmayı bildiler.
Ortalıkla olmayan bir teknik heyet diyorum… Evet, inanması güç ama Fenerbahçe’nin henüz bir hocası yok. Kısa sürede harcadığı onca para ve değiştirdiği onca hocaya rağmen takımın başında henüz bir hoca yok.
Ortalıkta olmayan yönetim diyorum… Evet, yine inanması güç ama takımın başına uygun bir hoca bulmayan oldukça beceriksiz bir yönetim var. Bu kulüp, aylarca başkansız kaldığı halde yine hocasız kalmadı. Hocasız kalmamakla da kalmayıp ligde hakkıyla mücadele etmiştir. Hem de yoğun medya ve toplum baskısına rağmen. Bir FETÖ kuması olan şike davasına ve tehditlerine rağmen.
Şimdi soruyorum Ali Koç ve yönetimine; bugün o karanlık günlerden çok daha iyi olmamıza rağmen, medyanın o günkü gibi tam karşımızda değil yanımızda olmasına rağmen, o günlerde FETÖ kanallarında FETÖ’cü hakimleri-savcıları göreve çağıran ama bugün Fenerbahçe stadının şeref tribünlerinde maç izleyebilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na rağmen (Ayrıca kendisi Kadıköy’deki Trabzon maçına neden gelmedi acaba?), ligdeki diğer kulüplerin de çok iyi durumda olmamasına rağmen, taraftarın yoğun maddi manevi desteğine, tahammülüne rağmen, devletimizin milyonluk teşviklerine yardımlarına rağmen ve en önemlisi de kulübün başında bir başkan olmasına rağmen neden bir türlü başarılı olamıyoruz?
***
Emre Belözoğlu’nun hırslı yapısını ve artık bu yaştan sonra da değişmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Bu kendisinin suçu değil ancak eksiği olabilir. Burada sorunun kaynağı yine aynı! Takımın başında bir hoca olsaydı Emre oyunda olurdu. Böylece turu geçmesek bile en azından hem skor hem de oyun farklı olabilirdi.
***
Rizespor maçında sakatlanan ve sağ ayağında iki ayrı kırık olan Galatasaray kalecisi Fernando Muslera’ya geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. İnşallah en kısa sürede sağlığına ve formasına kavuşur.
Kendisini ziyaret eden Ali Koç’a ve yine kendisine geçmiş olsun mesajları atan başta Volkan Demirel olmak üzere tüm oyuncuları da tebrik ediyorum. Kötü günde takım gözetmeksizin insan olmamın gereğini yapan herkes topluma çok iyi örnek olmuşlardır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın