Bu başlık (veya mini manşet) size bir şeyi hatırlatıyor mu? Hani geçen ay vefat eden bir Netekim Paşamız vardı. Hani 1980’ in bir sıcak Eylül sabahı 04:00’da Tankları yürütüp TBMM’ye kilit vurmuştu. Milyonlarca insanı fişlemiş, yüzbinlerce insanı yargılamış ve binlerce kişiyi işkencelerle sakat bırakmış, yüzlerce kişiyi de (bir sağdan bir soldan) ama asarak ama işkenceyle öldürmüştü…
İşte o Netekim Paşanın sözü bu “Asmayalım da besleyelim mi?” idi.
Yani 17 yaşındaki Erdal Eren’i suçu ispatlanmadığı halde, yasaların 18 yaşından küçük olduğundan izin vermediği halde Netekim Evren Paşamız bu tarihi sözü söylemişti. “Asmayalım da besleyelim mi?”
Şimdi sayın Kemal Kılıçdaroğlu da ülkelerindeki iç savaştan kaçarak – hicret ederek Türkiye’mize sığınmış Suriyeli kardeşlerimize “Beslemeyelim Sürelim” demektedir. Şaşırdık mı? Ben şahsen hiç şaşırmadım. Zira Sayın Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin eski genel başkanı da 1944 yılında aynısının tıpkısını yapmıştır. 146 Azeri soydaşımızı, kardeşimizi Ruslardan bize sığındığında barındırmayı reddetmiş ve katledileceklerini bile bile tekrar Rus
Silahlı kuvvetlerine teslim etmiştir.
Hemen oracıkta yani Boraltan Köprüsünde 146 Azeri kardeşimiz CHP emri ile katledilmiştir.
Kurşuna dizilirken bizim güvenlik güçlerimiz de sınırımızın bu tarafında izlemişlerdir.
İşte bu yüzden şaşırmadık.
Bu davranış aslen CHP’nin genlerinde olduğu için şaşırmadık! Başka eksik veya zaaflarına girmiyorum. Ama adam satmak da, kardeşlerini düşmana teslim etmekte CHP’ nin genleri buna çok müsaittir.
Bu açıdan değerlendirildiğinde Suriye deki Vahşi Diktatör Esad’ın 350 bin masum sivili katlettiğini bile bile 2 milyon Suriyeli kardeşimizi bu katile teslim edeceğim demesine de şaşırmamalıyız.
Bu tipik bir CHP refleksi, CHP karakteristiğidir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın