Beşiktaş, yeni teknik direktör tercihini yaparken çok uzun vadeli bir projeksiyon yapmasa da çok kısa vadeli bir tercih de yapmamalı. Yeni teknik direktör tercihi kadar, yönetimsel seviyede kadro kimyası yenilenmesi de önemli. Misal Serdar Saatçı asist yaptığı veya sadece Beşiktaş altyapısında yetişmiş bir genç olduğu için değil, kadroda yer alıp stoperde görev yapan diğer mevkidaşlarından daha iyi performans sergileyebileceği için oynatılacaksa oynatılmalı. Bu kriter tabii en çok Rıdvan için geçerli: Yıllardır maalesef Türk sol bek bulmak çölde su bulmaya benzediği için ekstra değerli.
Derbi’den öte var olma mücadelesi
Kendi sahasında oynamasına rağmen topu biraz Beşiktaş’a bırakarak başlayan Fenerbahçe planları tutan taraftı. Fırat Aydınus’un verdiği yoruma açık penaltı ve sezonun en kötü stoper performansına sahip Vida’nın bireysel hatalarını iyi değerlendiren Fenerbahçe Berisha ve Mesut’la ilk yarıda istediğini alan taraftı. Beşiktaş ise Josef’in golüne rağmen skor olarak sürekli geri düştüğü için dikine pası arayan, çabuk ve dikine oynamaya çalışan ancak skor olarak geride olan taraf olarak soyunma odasına gitti.
Fenerbahçe gergin, Beşiktaş şaşkın! Başlarken hangi takımın nasıl oynayacağını kestirebilmek çoğumuz için mümkün değildi. Yine de örneğin, Beşiktaş için bazı ipuçları vardı. Geçici görünen hoca Önder Karaveli yetiştiği kültür gereği takımını öncelikle ofans ağırlıklı çıkaracaktı sahaya. Öyle de oldu ve ilk devre böyle sürüp gitti. Beşiktaş savunmadan hücuma geçerken ciddi sıkıntı yaşamasa da ‘’olumsuz düzen’’den çok iki öngörülemez ayrıntı nedeniyle iki gol yedi.
Tartışmalı penaltı
Beşiktaş maça baskılı başladı. Oyunu ilk dakikadan itibaren karşı alana taşıdı. Orta alanı kalabalık tutup, savunmayı öne çıkardı. Bunu yaparken kademe anlayışını unuttu. Fenerbahçe ilk atağında penaltı kazandı. Rakipten gelen top, Larin’in eline çarptı. ‘VAR’ onaylı karar tartışma yaratıp, tepki çekti.
Larin, penaltı kararı verilen o pozisyonda elini ne yapabilirdi, işte yeni kuralın saçmalığı. Birçok kişi kendi takımı aleyhine penaltı verilmeden kuralın ne kadar saçma olduğunu anlamıyor. Taraftarlar ‘Kardeşim bizim ligde hangi kuralın uygulanmasında standart var ki?’ diye itiraz etseler, yerden göğe kadar haklılar!
Faturası kesilecek...
Bu maç, genel olarak ülke özel olarak iki takım için, ‘’gençlik’’ yada ‘’öz kaynak düzeni’’nin vücut bulmuş halleri Berke ile Ersin üzerinden çok şey anlatıyor olmalı. Onca hatasına bir yenisini ekleyen Vida’nın yaptığı ve yapacağı tuhaflıkların faturası muhtemelen Önder Karaveli’ye kesilecek. Oysa Rıdvan Yılmaz benzeri genç oyuncuların yaptıkları yada yapacaklarının onun hanesine bir artısının olamayacağı da rahatça tahmin edilebilir!
2. yarıya Oğuzhan’la gelen Beşiktaş yine topa ve oyuna hakimdi. Larin ve Batshuayi çok etkisiz kalmasına rağmen günün yıldızı Josef bir kez daha sahne aldı. Rıdvan’ın ortasında kafayla skoru yaptı. Beşiktaş’ın pas oyununu idare eden Pjaniç, Oğuzhan oyuna girdikten sonra, Fenerbahçe’nin İrfan ve Mert Hakan hamlelerine rağmen oyun olarak genelde üstün oldu.
Yeni hoca ÅŸart
Vitor Pereira’nın aslında ilk 11’de İrfan ile başlaması gerekiyordu ve hatta Galatasaray derbi galibiyetinde olduğu gibi Mert Hakan ve/veya Sosa ile. Bir de Valencia’yı 90 artıda oyuna sokmak Pereira adına adeta tüy dikmek oldu. Maç sonu eleştiri oklarının başkan Ali Koç’a dönmesi de bu açıdan doğal. Ahmet Nur Çebi’nin bundan ders çıkartıp duygusal değil mantığa uygun bir yeni hoca seçimi yapması şart!
Souza, intikam için oynadı
Dev maçta her iki takımın yıldız isimleri ortaya iyi performans koydular. Ancak maça damgasını vuran hiç kuşkusuz Souza oldu. Brezilyalı futbolcu, oyunu iki yönde çok etkili oynayıp, eski takımına karşı iki de gol atıp, maçın adamı olmayı bildi. Kartal, 59’da Rıdvan’ın ortasında Souza’nın şık kafa golü ile bir puanı kapıp döndü: 2-2.
Facebook Yorum
Yorum Yazın