Kuzey Kore, Suriye ve Küba gibi zorbalıkla yönetilen ülkeler dışında hiç bir demokratik gelişmiş ülke bizdeki gibi deliye hergün bayram misali bayram yapıp kızları erkekleri disiplin ve dayak zoru ile futbol stadyumlarında gösteriye zorlamazlar. Türkiye artık bir muz cumhuriyeti değildir. Serbest bırakın insanları.. Bakalım kim neyi kutluyor görelim. Eğer siz bu bayramı doksan senede insanların gönlüne yerleştiremedikten sonra disiplin zoru ile mi yerleştireceksiniz? Sadece stadlarda değil okullarda da bu gösterileri yapmak gereksiz ve israftır. Bununlamı bağımsız olduğumuza inanacağız. Yani bağımsız olmanın yolu ergen kız ve erkekleri yarı çıplak stadlarda aerobik yaptırmaklamı oluyor. Bağımsızlık IMF kapılarında dilenmemektir. Bağımsızlık kendi uçağını tankını, topunu yapmak ve enerjini kendin üretmektir. Lafla bağımsız olunmaz. Yıllarca Türküm Doğruyum Çalışkanım dedik, ne oldu? Bunları dedik diye doğru çalışkan ve dürüst mü olduk? Daha bir kaç yıl öncesine kadar hastane de parası olmayanların ölüleri esir ve rehin kalıyordu. Demek ki lafla peynir gemisi yürümüyor. Ne mutlu Türküm diyene demekle de mutlu olunmuyor. Bunları hep bu doksan senede öğrendik .Türkiye türklerindir demekle de Türklerin olmadığını anladık. Türkiye Türklerin değil Türkiye de yaşayan herkesindir. Bugün toprağa verdiğimiz sevgili Lefter Türk değil Rum idi. Ne oldu onu büyükadalı Lefter olmasını ve sevmemizi engelledi mi bu kökeni. Arkasından ağladığımız LEFTER’in akrabalarının malını mülkünü yağmaladık. 6-7 Eylül hadiseleri esnasında, memlekette Rum bırakmadık, dağıttık hepsini. Sevgili Lefter’in cenazesini getirdiğimiz stadyuma adını veren ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU eski başbakanlarımızdan ve varlık vergisi nin uygulayıcılarındandır. Varlık vergisi nedir hatırlayanımız varmı? Türk olmayanların yani azınlıkların Rum, Ermeni ve Musevi vatandaşlarımızın kelle başına vergi ödemeleridir. Bakalım Lefter ve ailesi ya da azınlıklar bu vergilerden o yıllarda memnun mu idiler? Sorun Lefter’in torunlarına; acaba 6-7 Eylül olayları için ne düşünüyorlar? Yüzlerce yıl Osmanlı da barış içinde yaşayan Lefter’in ataları ne olmuştu da yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde asimile olmuştur. Bugün başımıza bela olan birbuçuk milyon Ermeninin katli iddiaları yine hep İttihat ve Terakki döneminde gerçekleşmiştir. Türkiye türklerindir diye diye memlekette adam bırakmamışız. Kürtlere de varlık vergisi koyamayacağımız için siz “Kürt değil dağ türküsünüz” demişiz ve müthiş bir çözüm bulmuşuz:)))) ne kadar da dahiyiz. Siz dağda yürüyen türklerin kart kurt derken çıkardığı seslerden sonra kendisine dağ türkü dediğimiz kürtleri de yok saymışız ve mesele hal oldu sanmışız.
Rahmetli Cemil Meriç derdi ki
“İzmler insanımızın idraklerine giydirilen deli gömlekleridir.” Çıkartın insanımızn üstündeki tüm izm leri.. Serbest bırakın. Zorla güzellik olmaz.
Lefter ve Şükrü Saraçoğlu
Lefter ve Şükrü Saraçoğlu; Diyeceksiniz ki ne alaka var; çok alaka var.. bir defa ikiside Fenerbahçeli.. Biri başkanlığını yapmış, biri de sembol olmuş bir numaralı futbolcusu. Peki neden bir arada zikrettim şimdi. Lefter malumunuz Türkiyemizin medarı iftiharı aslen Rum kökenli ama bir Türkten daha çok Türk, Milli Takım’ına hizmet etmiş bir vatandaşımızdır. Kendisini saygı ile anıyorum. Türk futbolu ve Türkiye halkı onu asla unutmayacaktır.O Yunan gazetelerinin kendisini Türk ajanı diye suçlamasını bile içine atıp Türkiyesine hizmet etmeyi bir borç bilmiştir. Bildiğim kadarı ile askerliğinide Türk Silahlı Kuvvetlerinde şan ve şerefle yapmıştır.
Bir de Şükrü Saraçoğlu var; tek parti faşizminin diktatörlüğü döneminin başbakanlarından. Varlık vergisini icad edip Rum, Ermeni ve Musevi azınlık vatandaşlarımıza hayatı zindan eden bir başbakan. O da bir ara Fenerbahçe’ nin başkanlığını yapmıştır. 1998 yılında 28 Şubat’ın hüküm sürdüğü en azılı zamanlarda malesef büyük bir hata olarak Fenerbahçe stadına ismi verilmiştir. Halbuki Kenan Evren ne ise, 27 Mayıscı darbeciler ne ise Şükrü Saraçoğlu da O dur. Onun zamanında Lefter ve ailesinin mallarına el konulmuş ve Ziya Şengül’ ün tabiri ile bir dilim ekmeğe muhtaç hale getirilmiştir. Bu azınlık ve Rum düşmanı tek parti faşist diktatörlüğü sadece Lefter ve ailesine değil tüm azınlıklara varlık vergisi koyarak kan kusturmuştur. Hatta şu sözü de söylemiştir; sermaye türkleşecektir... Yuh olsun bu zihniyete ya.. sermayenin Türkü gavuru olur mu? Bu ülkeye giren her sermaya baştacı edilmelidir. Bu adamın adı derhal Fenerbahçe’nin stadından silinmelidir. Mustafa Muğlalı ismi nasıl değiştirilmiştir. Kenan Evren’in ismi nasıl caddelerimizden çıkarılmaktadır; Şükrü Saraçoğlu ismi de Kadıköy’den silinmeli ve o stadın ismi bence Lefter Küçükandonyadis stadı olmalıdır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın