Geride bıraktığımız son elli yıllık donemde Batı dünyasının santraforu Amerika Birleşik Devletleri ve ekonomik açıdan gelişmiş diğer ülkeler, kademeli olarak, “bilgi toplumundan” “bilgi çağına” veya diğer adıyla “sanayi sonrası döneme” geçiş yapmıştır.’ Gelecek bilimci Alvin Toffler bu geçişi “Üçüncü Dalga” olarak adlandırmıştır, bu tanımlamasıyla, bu geçişin insanlık kendisinden önceki iki dalga avcı toplumlardan tarım toplumlarına ve ardından tarım toplumlarından endüstriyel toplumlara geçiş’ gibi köklü sonuçlara yol açacağına işaret etmektedir.
Fakat köklü değişikliğin İnsanlar ve akıllı makinelerle vücut bulan bilgi ve istihbaratın rolü gün geçtikçe her yana yayılmaktadır ve zihinsel işgücü fiziksel işgücünün yerini almaktadır. Ucuz bilgi teknolojisi bilginin ulusal sınırların ötesine geçmesini her geçen gün kolaylaştırdıkça ve televizyon, radyo, faks ve elektronik posta yoluyla sağlanan hızlı iletişim uzun süredir var olan kültürel toplulukların sınırlarını aşındırdıkça üretim küreselleşmektedir. İşte bu küreselleşmenin ve bilgi teknolojisinin verdiği gücün sarhoşluğuyla Bill Gates Microsoft’un bir seminerinde bilgisayar sektöründeki gelişmenin hızını anlatmak için şöyle bir benzetme yapmıştı.”Eğer Volkswagen firması son 25 yıl içinde bilgisayar sektörü kadar hızlı gelişmiş olsaydı bugün 500 dolara alacağımız arabalara 25 dolarlık benzin koyup dünya turu atmamız mümkün olacaktı.” Birkaç gün sonra VW firmasının bir basın açıklaması yayınlandı. “Eğer otomotiv sektörü Bill Gates in işletim sistemi gibi gelişmiş olsaydı, her alacağımız arabada tek koltuk olacak, diğer koltuklar için ekstra lisans parası ödemek zorunda kalacaktık; arabamız sadece bizim ürettiğimiz benzinle çalışacak; gösterge tablosundaki tüm ikaz ve uyarı ışıkları yerine üzerinde, ‘Arabanız geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılacaktır.’ yazan tek bir lamba olacaktı. Ayrıca her kazadan sonra arabanın hava yastıkları açılmadan önce bir düğmenin üzerinde ‘Hava yastıkları açılacak, emin misiniz?’ diyen bir ışık yanacaktı”.
VW verdiği çarpıcı bir cevap olsa da günümüzün ve geleceğin en önemli gücü bilgi ve verinin kullanımı artık dünyaya hükmedecek.
Tarım toplumundan endüstüri toplumuna geçişte tarihin cilvesi ve zamanlaması ile mevcut nufusa yetmeyen toprakları nedeniyle özgün bir miras yasası çıkartarak tüm mirası en büyük erkek çocuğa bırakınca geri kalan erkek çocuklar zorunluluk icabı o zaman moda alan yeni coğrafyalar keşif hareketlerine katılıp Amerika kıtası ve farklı coğrafyalar keşfedilince uçsuz bucaksız tarım topraklarına madenlere ulaşan Avrupa toplumu o zamanın refahını ticaretini ele geçirdi. Sonrasında bu refahın getirdiği şımarıklık la özellikle ABD ve Avrupa kıtasında müthiş bir alkol tüketimi ve suç oranların da artışla karşılaştı. Hem bundan kurtulmak ve o zamanlar sanayi toplumuna geçişte mevcut insan gücünü karşılamak için toplumun %40’ nın alkol problemini çözmesi gerekiyordu. Bunu Protestan ve Katolik kiliseleri ile onlar çevresinde kurdukları vakıflar ,sosyal dernekler vasıtası ile halkı eğittiler. Sonuç da endüstüri toplumuna geçişte sorunsuz bir insan gücüne ulaştılar. Endüstri toplumunun nimetlerini uzun yıllar elin de tutan batı toplumu bu dalganın sonunda üçüncü dalga diye adlandırılan bilgi çağında nasıl bir konum alacak bilmiyoruz fakat başat bir rol üstleneceği aşikar.
"Tüm sağlık bilgileriniz, alışkanlıklarımız, hobilerimiz, fobilerimiz bir veri tabanın da toplanıyor. Sonra bu veriyi biriktiren güç ya da bir elit grup tüm insanlığı bu alışkanlıkları üzerinden yönlendiren veri algoritması ile yönetecekler ve yönlendirecekler."
Beklide yazılan ve çizilenlere bakılırsa çağımızın özgür kararlar alabilen en az yönlendirilen jenarasyonuyuz. Şimdilerde belki bir çoğumuzun kullandığı teknolojik aletler vasıtası ile tüm verilerimiz toplandıkça bu kıskaç daha da daralacak. Bazen paranoyak olmaya ramak kalıyor fakat ütopik gelen birçok söylenti gerçeğe yaklaşmakta. Onun için cep telefonunuz kapalı iken konuştuğunuz bir çok sohbet konusu daha sonra sosyal medya platformlarında ve e-mail olarak bize ticari pazarlama olarak dönüyor. Daha sonra tüm sağlık bilgileriniz, alışkanlıklarımız, hobilerimiz, fobilerimiz bir veri tabanın da toplanıyor. Sonra bu veriyi biriktiren güç ya da bir elit grup tüm insanlığı bu alışkanlıkları üzerinden yönlendiren veri algoritması ile yönetecekler ve yönlendirecekler. Geçen yazım da bahsettiğim gibi ‘yaklaşıyor yaklaşmakta olan’ ne dir o tabiî ki üçüncü dalga ile gelen bilgi çağın da bizi sarmalayıp yutacak olan bilgininin gücü ile robotlaştırılan insanoğlunun son sınavı.
Hayırlı işler dileği ile rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Facebook Yorum
Yorum Yazın