Anlamını ne kadar geniş ne kadar dar tanımlarsanız tanımlayın simetri çağlar boyunca insanın düzen, güzellik ve mükemmelliği anlamaya ve yaratmaya çalışırken kullandığı bir fikirdir.
Hermann Weyl
Simetri , eksen olarak alınan bir doğrudan ,birbirine benzeyen noktaları aynı uzaklıkta bulunan şekillerin birbirine göre durumudur. Bu durumda olan şeyler simetrik ( bakışımlı),olmayanlar da asimetrik ( bakışımsız) tir. Kısaca SİMETRİ insanlığın tabiatında ve doğada mevcuttur. Kelebeğin kanatları, kar kristalleri, semazen gösterisi, dalgalar duvardaki süslemeler, bazı iç organlarımız hariç insan vücudu bile ve daha birçok güzel örnekler simetriyi anlatır bize … Bir ağacın veya çiçeğin yapraklarını incelediğinizde bile hemen bu simetri yapısını fark ederiz.
Simetri aynı zamanda bir düzen olduğundan ,kusursuz simetri güzellikten daha ziyade bir güven duygusu uyandırmaktadır. Hepsinin de ortak bir özelliği olan , gelişigüzel bir biçimde bir araya gelen bu yapılar bizlere huzur verir. İstanbul’daki Süleymaniye ve Sultan Ahmet Küliyatı , Hindistandaki Taç Mahal , Semerkant’taki Şiri- Dor Medresesi , Moskova Devlet Üniversitesi gibi muhteşem yapıtlar , güzellikten çok bir güven , sonsuza dek var oluş duygusu uyandırmaktadır.
Doğada matematiksel bir düzenin olduğu kanısı yıllarca araştırılan bir konu olmuştur ve doğada matematiksel bir düzenin var olduğu ispatlanmıştır. Galileo’nun ‘‘Doğanın muazzam kitabının dili matematiktir’’ sözü de bize bunu anlatmaya çalışmaktadır.
Evet doğadaki nesnelerin çoğu simetriktir. Deniz yıldızları veya çiçek yaprakları radyal simetrikken, semazenlerin kendi etrafındaki, gezegenlerin güneşin etrafında periyodik hareketlerle dönmesi birer dairesel simetri örneğidir. Bal peteğinin veya bir kar kristal taneciğinin altıgen yapısı simetriktir. Aynı şekilde şiirde, edebiyatta, şarkılarda, dans hareketlerinde ve daha birçok yerde tekrarlanan simetrik kavramları görebilmekteyiz..
Evrendeki uyumu sağlayan en dikkat çekici konulardan biri kuşkusuz ki simetridir. Canlılar simetrik bir yapıya sahiptirler.
Doğadaki simetriye örnek olarak verdiğimiz kelebeklerin her iki kanadında da aynı renk tonu ve aynı desen vardır. Bir kanatta bulunan desen diğer kanatta da aynı yerde olacak şekilde mevcuttur.
Çevremizde bulunan birkaç örnekte özetlediğimiz simetrinin daha pek çok çeşidini görebiliriz. Ancak önemli olan şudur: Canlılarda benzersiz bir düzenlilik, daha doğrusu muhteşem bir sanat söz konusudur.
Ünlü Fizikçi Alan Lightman, “İnsanlar niçin bir teleskop ile soğuk kış gününde kar kristal tanelerini veya yuvarlak gezegenleri izlemekten memnuniyet duyuyor?
Cevap kısmen psikolojik olmalıdır. Simetrinin düzeni temsil ettiğini iddia ediyorum ve kendimizi bulduğumuz bu garip evrende düzeni istiyoruz.
Simetri ekonomidir. Simetri basitliktir, simetri zerafettir.” diye bahsetmektedir kitabında.
Simetrik resimlerin, şarkıların nakarat bölümlerinin, markette düzgün bir biçimde istiflenen kutuların bizde yarattığı memnuniyete yönelik yapılacak en iyi açıklama, beyin yapımızla doğanın aslına birbirinden ayrılamaz biçimde gelişmiş olması. Yani insan doğası gereği simetri ile ortaya çıkan bir denge arayışı içerisindedir.
Lightman, “Belki de hepimiz aynı şeyleriz. Sonuçta, zihinlerimiz doğadaki aynı atom ve moleküllerden oluşur. Beynimizdeki nöronlar, gezegenler ve kar taneleri ile aynı fiziksel yasalara uyarlar. Beynimizin mimari yapısı, aynı enerji ilkeleriyle, çiçek ve denizanası ve Higgs parçacıklarında meydana gelen aynı saf matematikten doğdu. Bu şekilde bakıldığında, insan estetiğimiz mutlaka doğanın estetiğidir.”
Yandaki resme bir göz atalım. Ne görüyorsunuz ?
“Bir üçgenin üstünde parlak beyaz üçgen var” diyorsanız işlevini kaybetmemiş gözlere ve hasarsız çalışan bir beyne sahipsiniz. Ancak daha yakından bakarsanız, bunun tamamen optik bir illüzyon olduğunu keşfedeceksiniz. Çünkü orada parlak beyaz üçgen yoktur, sadece boşluk var. Üç tane Pac-Man benzeri ve uçları ‘‘V’’ şeklinde kesik yuvarlakların bulunduğu şekildir.
Kanizsa Üçgeni olarak adlandırılan görsel numara da, beynimiz iki üçgeni ayıran sınır çizgilerini oluşturuyor. Sonuçta farklı iki üçgen varmış algısı ortaya çıkıyor. Tonlama farkı olmamasına rağmen üstte olan ayrıca daha parlak gözüküyor. Resmin bir kısmını elinizle kapatırsanız, çizgi ve renk farklılıklarının kaybolduğunu göreceksiniz.
Johan Wagemans, görsel algı konusunda uzmanlaşmış ve beynimizin bilgi akışını nasıl organize ettiğini deneysel çalışmalarla araştıran bir psikologdur. O da simetri ile beyin yapımızın uyumlu olduğunu düşünenlerdendir.
Ancak çok fazla simetri bazen sıkıcı olabilir. Wagemans’a göre simetrik tasarımlar beyin tarafından daha hoş olarak tanımlansa da aslında bu onların her zaman güzel olduğu anlamını taşımamakta. Doğru olan ne çok karmaşık, ne çok basit, ne çok kaotik ne de çok düzenli olmasıdır. Nitekim, Japonların fukinsei denilen estetik bir ilkesi vardır; bu, asimetri veya düzensizlik kullanarak bir kompozisyonda dengeyi yaratmakla ilgilidir.
Simetriye bu şekilde ilgi duymamızın basit bir açıklaması var. Simetrik nesneler, sesler, şekiller beynimizin kolayca tanıması için programlanan kuralların olduğu bir oyundur. Bu açıklama da sorumuza cevap vermektedir.
Sevgi ve mutlulukla kalın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın