Trump’ın seçimleri kazanmasıyla sonuçlanan ve Trump’ı bugünlerde suruşturmaya tabi tuttukları . ABD Başkanlık seçiminlerinde Rusya’nın seçim sonuçlarını manüple ettiği iddiası vardı ya. Ney di bu iddaa.Bu iddia şuna dayanıyordu. Binlerce anonim Rus hesabı, ABD seçmeninin görüşlerini ve kararlarını etkileyecek derecede sahte ve abartılmış haberler yayıyorlar sosyal medyada. Örneğin siyahi vatandaşlara yönelik olumsuz ve nefret uyandıracak paylaşımlar yapıyorlar. Bu o kadar sık ve yoğun yapılıyor ki, sonuçta ABD’li bir seçmen bu haberlerin etkisinde kalarak siyahi vatandaşlara karşı tepki geliştiriyor ve oyunu da buna göre belirliyor. İşte bugün klasik anlamda toptan tüfekten, bombadan daha tehlikeli dediğimiz algı operasyonu budur. Birisi size başınıza silah dayayarak oy kullandıramaz ancak bilimsel ve sistemli şekilde her gün girdiğiniz Facebook ve ya Twitter hesabınızdan size gösterilenlerle oyunuzu değiştirebilir.
Son günlerde Türkiye’de devam eden sosyal mühendislik operasyonlarını görmezden gelmek ileride daha vahim içinden çıkılmaz sonuçları önümüzde bulmamıza sebebiyet verebilir. Öncelikle aşağı yukarı beş altı yıl önce benim de dahil olduğum sosyal medya platformu olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar ikiyüz üçyüz kişi ile başlayan guruptu. Başlangıç anlamında tamamen bu şartlar daki mağduriyetlerin dile getirildiği iyi niyetli hak talep etme platformu idi. Buradan insanlar yaşamış oldukları hak mağduriyetlerini ilettikleri bir mecra idi. Fakat daha sonra bu gurup siyasallaştı ben ilk ayrılanlardanım. Sonrasında at izinin it izine karıştığı kalabalık bir gurup oldular. Doğal olarak kalabalıklaşan gurubun talepleri hükümet tarafından araştırıldı EYT’lilerin emeklik sistemine dahil olması durumun da 800 milyar Türk lirası maliyeti olacağı hesaplandı.Ülke için bunun kaldırılamayacak bir yük olduğu ortada iken bunun aksini savunmak ya ahmaklık yada düpedüz ihanet gibi görülmekte. Fakat 1999 yılında bu yasayı çıkaran bakan olan Yaşar Okuyan ve o yıllarda SSK genel müdürü olan bugün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu garip bir şekil de o günün aksini savunuyorlar. İşte oluşan bu algı karşımıza büyüyerek gelen bir çığa dönüşüyor. Fakat iyi anlatılırsa ferasetli insanımız bunu anlayacağına inanıyorum.
İkinci proje mühendislik çalışması yoksulluk nedeni ile siyanur intiharları.Burada hedef insanların yoksulluk dan ölüyor algı çalışması. Fakat bunun tutmayacağı aşikar.
Üçüncü proje meczuplar üzerinden dindar kitlelere saldırı hakaret olaylarının artması 10 Kasım törenlerinde absürp anma organizasyonları ile beraber önceden hazırlanıp çekilip hazırlandığı belli hakaret ve küfür içeren videoların piyasaya sürülmesi. Buda zemin bulamayacağı aşikar. Fakat kaygan bir zemin dikkat edilmesi gerekir.
Dördüncü proje ise artık eskisi gibi olmasa da faili bulunamayan cinayetler. Özellikle Giresun Eynesil de meydana gelen Rabia Naz’ın ölümü neticesiyle son zamanlarda özellikle babası etrafın da çok garip olayların cereyan etmesi olayın daha da çetrefileşeceğine benziyor. Acılı babanın iddalarına ciddi cevaplar verilememesinin neticesinde makul adli gelişmelerin yaşanmaması ilçede bir tatminsizlik oluşturdu. Neticesinde acılı bir durum olsada bu olaydan siyasi olarak CHP %60 yakın tepki oyu alarak tarihindeki bu ilçedeki en fazla oyu aldı. Bu olay seçimlerden sonra olay yargı da olmasına rağmen halen köpürtülmekte. Bu olaya Meclis Araştırma komisyonu inceleme yaptı ayrıca. Tabi bu arada başka bir garip olay oldu Rabia Naz’ın babası iki gazeteci ile birlikte olayın resmi tanıklarından birisini işkence ile beraber bir video çekerken bağırtılara Polis çağırılması neticesin de karakolluk oldular ve tutuklandılar. Buraya kadar bir problem yok. Esas planlanan algı eğer tutarsa Rabi Naz’ın ölümündeki sır kamuoyuna izah edilemezse sonuç da da bu mahkeme bitmeden Rabia’nın babasının daha önceki bir cezasından dolayı infaz ertelemesinin yeni alacağı cezadan dolayı infazının yanacağı dolayısı ile hapse gireceği mevcut hukuk sisteminde ayan beyan ortadadır. İşte bu yanan infaz daha nereleri yakar bu algıyı planlayan sosyal mühendislerin yangına daha ne kadar benzin dökeceği ile doğru orantılı.
Benim yakın dönem de görebildiğim algı operasyonları bunlar. Bunları görmemiz ve engellemek hepimizin farz mükellefiyeti. Yoksa ne mi olur. Aşağıda misyoner okul müdürlerine verilmiş bir mesajla kelimelerimi bitireyim konu anlaşılacaktır.Nasıl bir motivasyonla mesaj veriyorlardı misyoner okul müdürlerine ‘’Bir fetih savaşına girmiş askerler olduğunuzu unutmayın!.. ve her ne kadar mücadele manevi alanda, kafanın kafayla, kalbin kalple mücadelesi ise de ve isimsiz silahımız Tanrının inayeti ile güçlendirilmiş manevi silahsa da, Napolyon’un askeri girişimlerinde ki kadar araştırma, bilgi ve düşünceye ihtiyaç gösterir. Bu mukaddes ve vadedilmiş topraklar silahsız bir seferle alınacaktır. ‘’
UYURSANIZ ÖLÜRSÜNÜZ. Böyle seslenirdim yedeksubayken askerlerime.
Hayırlı işler dileği ile. Rabbim yar ve yardımcımız olsun
Facebook Yorum
Yorum Yazın