SEYİD ONBAŞI,ÇANAKKALE’NİN HEM ÖZÜ HEM DE ÖZETİDİR…

Çanakkale’de destanlar yazan aziz şehitlerimizin anısına yer vermeye çalıştığım bu ayki yazımı yazarken duygulanmamak mümkün değildi. Bu memleketin nasıl kurtarıldığını anlamak ve kıymetini bilmek için lütfen bu yazıyı çocuklarınızla da paylaşın. Hatta en kısa zamanda Çanakkale şehitliklerini ziyaret edin. Vatan evlatlarının nasıl da koyun koyuna yattıklarını görün.

Çanakkale Savaşları'nda Deniz Savaşları sırasında Seddü'l- bahir açıklarında bulunan düşman gemileri Morto Koyu (Fransızlar buraya ‘Ölüm Çukuru’ adını verdiler. Mehmetçiğin ateşi bu bölgede Fransızlara göz açtırmadı...sonunda Fransızlar da şunu anladılar...***ÇANAKKALE GEÇİLMEZ**) ile Seddü' l- bahir tepesini sürekli bombardıman altına almışlardı. Türk mukavemeti gittikçe azalıyordu. Kendilerini Allah' ın koruyuculuğuna bırakan Türk birlikleri şehitlik mertebesine ulaşmayı arzu edercesine, kaçmak yerine son gayretleriyle mücadele ediyorlardı. Bu sırada bir İngiliz gemisinden atılan büyük bir bomba Morto Koyu sırtlarındaki bir topçu birliğimizi toptan imha etti. İçlerinden yalnızca Seyid Ali Çavuş kurtulmuştu. Çavuş etrafındaki manzara karşısında duyduğu ızdırap ile dünyada eşine az rastlanacak bir olay gerçekleştirdi. Duyduğu acı ile normalde üç kişinin zor taşıdığı 257 kiloluk bombayı yerinden tek başına kaldırdı, taşıdı, topun namlusuna sürdü ve ateşledi. Bu mermi gideceği yeri de biliyordu. Queen Elizabeth gemisinin bacasından içeri girdi ve gemi ortadan ikiye ayrılarak battı. Burada, 257 okkalık bir mermiyi kaldırarak olağanüstülük gösteren Seyit Ali Onbaşı ile ilgili menkıbeyi Mehmet İhsan GENİŞÇAN, eserinde şöyle anlatıyor: " Ne hikmetse bataryada tek top ayakta kalabilmiş, fakat onun da vinci kırılmış olduğundan mermileri namluya sürülemiyordu. Yüzbaşı Hilmi Bey, etrafından birilerinden yardım alabilmek düşüncesiyle bataryadan uzaklaştığı sırada Niğdeli Ali ile Koca Seyid ümitsiz ve perişan ne yapacaklarını düşünüyorlardı. " Ulu ve yüce Allah'tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur. " duası Seyid' in ağzından nûr tanesi gibi dökülmeye başladı. Seyid Ali, bu duayı defalarca okudu. Bu yakarış şüphesiz hiç kimseninkine benzemiyordu. Aşk ile kendinden geçmesi ve 257 okkalık top mermisini kucaklayıp omzuna alması bir oldu. Demir basamakları tam üç kez inip çıktı. Yanında bulunan Niğdeli Ali, Seyid ' in göğüs ve omuz kemiklerinin çatırtısını duyuyor, hayret ve dehşet içinde kalıyordu. Topun namlusuna sürülen üçüncü mermi savaşın kaderini böylece değiştiren olayı yaratmış ve İngilizler' e ait "Ocean" isimli zırhlı, bu merminin isabetiyle korkunç yara almıştır. Aynı gün geç saatlerde Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Kumandanı Cevat Paşa, ödül olarak Seyid' e onbaşılık rütbesini verdi. Merminin bir defada kendi huzurunda kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Seyid Onbaşı, Cevat Paşa' ya şu cevabı verdi: " Ben bu mermileri kaldırırken gönlüm, Allah'ın feyziyle doldu. Ancak bu kuvvetin sırrı o anda bana Allah' ın ihsan ettiği bir vergi idi. Bu ağırlığı kaldıracak kadar bir makam varmışsam bu dua ve rıza ile olmuştur. Ancak şimdi kaldırmam mümkün değildir kumandanım" . . .

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ HAFTASI KUTLU OLSUN.
Tüm ŞEHİTLERİMİZİN ve “Ben Türkiye'yi Yerin Üstündeki 35 Milyon Ölünün Değil, Yerin Altındaki 35 Milyon Dirinin Koruduğuna İnanırım..!” diyen •Üstad Necip Fazıl’ın
RUHLARI ŞAD OLSUN …