Şenol Güneş’i Bir Kere Daha Yedik

Türk siyasetinin renkli siması Süleyman Demirel’in meşhur olmuş altı kere gittim yedi kere geldim sözünü bilmeyenimiz yoktur. Hatta “şapkamı alır giderim, şapkamı alır gelirim” diye de ifade edilir bu durum. Karakterleri hiç benzemese de Şenol Güneş hoca ile eski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in gidiş gelişleri birbirini andırmaya başladı.

Gerçi Sayın Demirel iki defa darbeye de mazur kalmıştı. Her zaman halkın sandıkta verdiği kararla gitmemişti. Şenol Güneş hocamızda taraftarın isteği ile değil ama maalesef Sadri Başkan’ın darbesi ile gitmiştir.

Ben şahsen dört yıl önce Şenol Güneş’in gelişinden bu kez çok ümitli idim. Zira tam bir konsensus ile gelmişti göreve. İyi de gitti uzun bir süre. Ama teknik direktörlük görevi öyle bir iştir ki; dünyanın bir numarası olsanız arka arkaya gelen kötü sonuçlarda gidersiniz. Fakat bu kötü sonuçlar tamamen Şenol Güneş’in dışında gelişen sebeplerle oluşmuştur. Yanlış  transfer politikaları, kaybedilen dünya çapındaki yıldızlarımız (bilhassa Selçuk İnan ve Burak Yılmaz) bize çok kan kaybettirdi. Yerlerine alınan futbolcular hem onların ayarında değildi hem de çok yüksek maliyetlerle geldiler. Bir çoğu da zaten gönderildiler.

Bence bunların %90’ı, yönetim hatasıdır. Bu yönetim artık miadını doldurmuştur. Yanlış anlaşılmamalıdır yazdıklarım. Teknik direktörlüğe gelen Sayın Tolunay Kafkas’da çok değerli bir futbol adamıdır. Trabzonspor’da futbol oynamış ve camiayı da tanıyan birisidir. Kendisine her türlü desteği camiamız ve taraftarlarımız verir. Ama Şenol Güneş bu kadar kolay gitmemeli idi.

Şimdi yönetim gidene kadar Tolunay Kafkas’a destek verme zamanı.

Zira biz Trabzonsporluyuz.